Şırnak’ın Silopi ilçesinde, 3 Mayıs 2017 tarihinde evlerine giren panzerin altında ezilerek yaşamını yitiren 7 yaşındaki Muhammed ve 6 yaşındaki Furkan Yıldırım kardeşlerin ölümüne neden olan zırhlı araç sürücüsü polis Ömer Yeğit’e para cezası verildi, onu görevlendiren amiri Murat Maden ise beraat etti.
Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı, Cizre Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu, Silopi Belediye Eşbaşkanı Süleyman Şavluk, Yıldırım kardeşlerin babası Mesut Yıldırım, Şırnak, Diyarbakır ve Bursa barolarına üye çok sayıda avukat ile bazı sivil toplum kuruluşu üyeleri takip etti.
SANIK POLİS: ELİMDEN GELENİ YAPTIM
İki sanık polisin de hazır bulunduğu duruşmada ilk olarak söz verilen sanık polis Ömer Yeğit, daha önceki ifadelerini tekrarladı. Yeğit, “Ben elimden geleni yaptım. Araç çalışmadığı için kaza meydana geldi” dedi.
Yıldırım kardeşlerin babası Mesut Yıldırım ise, hiçbir cezanın çocuklarını geri getiremeyeceğini vurgulayarak, “Acılarımızı dindirilebilecek ve bu tür olayların önüne geçilmesi için adil bir karar talep ediyoruz” diye konuştu.
SAVCI SORUMLULAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU İSTEDİ
Ardından mütalaası istenen iddia makamı, bir önceki duruşmada olduğu gibi “taksirle ölüme sebebiyet verme” suçlamasıyla, 2 sanık polis hakkında 2’şer yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talebinde bulundu. Savcılık, ayrıca sorumular hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
AVUKAT: BİLİNÇLİ TAKSİRLE CEZALANDIRILMALI
Mütalaanın ardından avukat savunmalarına geçildi. Aynı zamanda Şırnak Baro Başkanı olan avukat Nuşirevan Elçi, panzer sürücüsünün ehliyetsiz araç kullandığını hatırlattı. Elçi, sanıkların ‘bilinçli taksirden’ cezalandırılmasını istedi. Verilen cezaların orantılı ve eşit olması gerektiğine dikkat çeken avukat Elçi, “Orantısız bir ceza olursa meydana gelecek kazalarda hepimizin payı olur” diye konuştu.
Yıldırım kardeşlerin avukatlarından Rojhat Dilsiz ise sanık ve tanık polislerin olaydan sorumlu olarak tuttukları dönemin İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan ve polis amiri Tuncay Taşdemir’in de yargılanması gerektiğini iddia etti. Kazada aracın bozulmuş olabileceğini; ancak fazlasından yük yüklenen aracın bozulmasına neden olanların da yargılanmasını isteyen Dilsiz, “Olası kast vardır” dedi.
‘EMRİ YERİNE GETİRMEK ZORUNDAYDIM’
Mütalaaya karşı söz alan sanık Yeğit, araca binmeden önce gerekli güvenlik önlemlerini aldığını bildirdi. Aracı sürme sertifikasının olup olmamasının kazayı önleyemeyeceğini savunan Yeğit, “Çünkü yapılacak her şeyi yaptım. Araç çalışmadığı zaman aracı durdurmak imkansızdır. Bana verilen emirleri yapmakla sorumluyum. Yazılı emir aldığım için emri yerine getirmek zorundaydım. Artık eski araçlar kullanılmamalı. Yeni araçlarla kazaların önüne geçilebilir” diyerek kendini savundu.
İlçe Emniyet Müdürlüğünde çalışan personellerin tümünün sertifikalı olup olmadığını bilemeyeceğini ifade eden sanık Murat Maden ise, olaydan yaklaşık bir saat önce İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan’ın ‘devriye’ talimatının olduğunu belirtti. Kendisinin yaralı bir çocuğu hastaneye kaldırdığını söyleyen Maden, halen olayın etkisinde olduğunu belirterek “Asıl yargılanması gereken kişi burada olmalı. Aileye başsağlığı diliyorum. Beraat talebinde bulunuyorum” diye konuştu.
Aranın ardından kararını veren mahkeme, panzer sürücüsü sanık Yeğit hakkında ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçlamasıyla 2 yıl 1 ay hapis cezası, onu görevlendiren amiri Maden hakkında ise beraat kararı verdi. Mahkeme, Yeğit’e verdiği 2 yıl 1 ay hapis cezasını, 19 bin TL paraya çevirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz