Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Davut Yaylalı, ramazan ayı boyunca oruç tutulan zamanın büyük bölümünün uykuda geçirilmesine ilişkin, "Zaruret olmaksızın orucu uykuyla geçirerek 3-4 saatlik zamanda oruç tutmak, orucun sevabını eksiltir" değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Yaylalı, ramazan ayında insanların daha rahat oruç tutabilmek için günün büyük bölümünü uyuyarak geçirdiğini, bunun yanlış bir tutum olduğunu belirterek, "Zaruret olmaksızın orucu uykuyla geçirerek 3-4 saatlik zamanda oruç tutmak, orucun sevabını eksiltir. Esas olan, insanın iradeli olarak yemeyi, içmeyi terk edip Allah'a ibadet etmesidir. İnsan zaruri bir durum yoksa, öğlene veya ikindiye kadar uyuyup da 3-4 saatlik vakitte ancak oruç tutmuş gibi olursa orucun sevabında eksiklik vesilesi olur" dedi.
Yaylalı, ramazan ayında uyku düzeninin bozulmaması gerektiğini aktardı.
Ramazan ayı boyunca gece uykusunun bölünebileceğini anlatan Yaylalı, "Bu idare edilebilir, yani vücut dengeyi koruyabilir fakat böyle tamamen çalıştığı iş yerinden izin alıp öğle veya ikindi namazına kadar uyumak gibi şeyler oluyor. Buna da dikkat etmek lazım, hüküm olarak oruç tutulmuş sayılır ama sevabı az olur" diye konuştu.
- "Ahlaki ve ruhi anlamda oruç tutmamış oluruz"
Erzurum Müftü Vekili Celal Büyük de ramazan ayının her anının insanlar için önemli olduğunu, bereket ayının dolu dolu geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Büyük, "Bu ayın her bir dakikası, her bir saniyesi çok değerlidir. Bu ayı uykuyla değil, daha çok Kur'an ile tesbihat, dua ve zikirle geçirmekle meşgul olmalıyız. Eğer biz 14 saatlik orucun 8-10 saatini uykuyla geçirirsek fıkhen tutmuş oluruz fakat ahlaki anlamda veya ruhi anlamda oruçtan beklenen şeyi elde edemeyiz" dedi.
Büyük, bu anlamda tüm Müslümanların dikkatli olması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Orucun meşakkatine daha fazla katlanırsak sevabı daha fazla olacaktır. Ramazan ayı, aslında bir diriliş ayıdır. Yani insanın ruhen, ahlaken dirileceği bir aydır. Ramazan ayında mümkün mertebe daha çok ayakta olup, bu ayı Kur'an, nefis muhasebesi, zikir ve tövbeyle geçirilmesi gerekiyor çünkü bu ay, Kur'an ayıdır. Bu ayda inşallah böyle yaparsak yani meşakkatine daha fazla katlanırsak sevabı daha fazla olacaktır."
Kaynak: Diyarbakır Söz