Mersin Şehir Hastanesinde tedavi gören onkoloji hastası çocukların bir yıl boyunca hastanede yaptıkları ürünlerin sergisi yapıldı. Resimden, el sanatlarına, hediyelik eşyadan tablolara kadar birçok eserin yer aldığı sergi, ziyaretçilerin büyük beğenisini kazandı. Bir tarafta hayatta kalmak için tedavi gören bir taraftan da hastalıklarını unutmaları, normal bir birey gibi yaşamlarını sağlayan etkinlik çocuklara ’umut’ olurken, eserlerin büyük bir bölümü de satıldı.
İlki 2019 yılında açılan onkoloji hastası çocukların sergisi, bu yıl daha geniş çerçeveli yapıldı. Mersin Şehir Hastanesi Onkoloji Bölümünde tedavi gören 250 çocuk, bir yıl boyunca yaptıkları çalışmayla 590 eser ortaya çıkardı. Hastanenin idari bina girişinde açılan sergide birbirinden güzel eserler görücüye çıkarken, eserlerin büyük bölümü ziyaretçiler tarafından alındı.
"Gönül gözlerini yaptıkları ürünlere aktarmışlar"
Yapılan çalışmayla ilgili açıklamalarda bulunan Başhekim Bahar Aydınlı, bu serüvenin başlangıcının 4 yıl öncesine dayandığını söyledi. Onkoloji çocuklarının özel çocuklar olduğunu belirten Aydınlı, "Hastane sınırları içerisinde bulunmak, aile ortamından uzak kalmak ve okul hayatından, sosyal aktiviteden uzak kalmak onlar için yıpratıcı olsa da biz onları burada daha sosyalleştirmeye çalışıyoruz.4 yıl önce bu serüvende yola çıkarken onların hem bilişsel fonksiyonlarını hem de el becerilerini artırmak için yola çıkmıştık ve çok profesyonelleştik. Ben de bugün gördüğüm sergide inanamadım. Benim çocuklarım, onkoloji çocuklarım bu işi o kadar üstlenmişler, o kadar gönülden yapmışlar ki gönül gözlerini yaptıkları ürünlere aktarmışlar. Çok profesyonel yapıyorlar. Daha sergiyi açalı kısa bir süre olmasına rağmen bir sürü ürün satılmış. Üzerlerinde satıldı ikonunu görmek beni çok mutlu etti. Çünkü biz sergiyi kapattıktan sonra öğretmenlerimizin eşliğinde ‘yaptığınız bütün ürünler satıldı’ deyince inanamıyorlar. Her yıl her defasında daha da profesyonelleşerek yapıyorlar bu işi. Duygularını, yaşanmışlıklarını katıyorlar. Bu devasa binanın içerisinde sadece tedavi görüyor olmak hiç kolay değil. Ailelerinden uzaklar, onları bir yere kanalize etmeye çalışıyoruz. Umarım başarıyoruz" diye konuştu.
"Umut bizi yaşama bağlayan şey"
Her insanın umudu olması gerektiğini vurgulayan Aydınlı, "Hayatımızın her noktasında umut olmalı. Umut bizi yaşama bağlayan şey. Bu çocuklar tedavi görürken bir sürü zorlukla karşılaşıyorlar ve umudu yitirmeye başlıyorlar. Biz onları hayatla tekrar birleştirmeye çalışıyoruz. Ayrıca hepimiz biliyoruz ki mutluluk hormonu olan endorfin salgılandığında vücut sistemi güçlenir ve bu çocukların da ona çok ihtiyaçları var. Ben onların bu 3 günlük sergide ya da tüm serginin sonunda edinecekleri mutluluk hormonlarının çok yüksek olacağına yürekten inanıyorum. Bizim bu serüvene çıkışımızdaki çocuklarımız hala bizimle ne mutlu. 4 yıldır tedavi görüyorlar ve tedavide başarıları devam ediyor. Hayattalar, bizimleler ve yine bizimle aynı etkinlikte bulunabiliyorlar. Nice 4’lere, nice 10’lara aynı çocuklarla tedavilerini tamamladıklarında buradan taburcu ederek, ellerine de birer tane boyadıklarını vererek. Tabi bu ürünleri satıyoruz ama kar etmek için değil. Ürünlerden elde edilen ücretlerle yine çocuklarımıza tuval, boya ve hammadde satın alıyoruz. Yine yeniden döngüye sokuyoruz. Satın aldığımız ürünlerde, yeniden boyuyoruz ve bir sonraki sene tekrar sergimizde satıyoruz. Kendi içerisinde iç döngüsünü kurduk böylece. Hem çocuklara kendi yaptıkları ürünlerin değer verildiğini ve satıldığını söylüyoruz hem de elde ettiğimiz gelirden yeniden dönüşüm sağlayıp başa dönüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Yaklaşık 250 çocuğumuzun eli değdi"
Çocuk Gelişim Uzmanı Derya Çavuş ise 2019 yılından itibaren çocuk onkoloji servisinde göreve başladığını söyledi. Göreve başladıktan sonra çocukların çok uzun süre yatarak tedavi olduklarını gördüklerine dikkat çeken Çavuş, "O süreçte ciddi bir savaş verirken o uzun süreli hastane odasında kalma psikolojisinin çocuklara zarar verdiğini ve sağlıklarını biraz daha olumsuz etkilediğini fark ettik. ‘Ne yapabiliriz’ diye düşünürken daha önceki mesleki tecrübelerime dayanarak hobi faaliyetlerinin iyi gelebileceğini düşündük çocuklara. Önce ufak bir bağışla başladık bu işe. Daha sonra baktık çocuklar çok mutlular artık, hastanede olmaktan mutsuz değiller, serviste uzun süre yatmaktan mutsuz değiller, baya detaylı bir boyuta taşıdık bunu. Devam ediyoruz mutlu bir şekilde. Şu anda bu servisimizde 590 tane eserimiz var. Yaklaşık 1 yıldır bu ürünler üretildi ve yaklaşık 250 çocuğun eli değdi. Takı kutuları, tablolar, küçük sunumlar, magnetler, fenerler ve hobiye dayalı her türlü ürünü ürettiler. Çok mutlu oluyorlar bunu gördük. Biz bunun faydasını çok gördük. Bu etkinlik çocukların moral ve motivasyonlarını çok yükseltti" dedi.
Sergiyi billboardlarda görüp gelen Ayşe Can Garip de "Ben de bir onkoloji hastasıyım. Bugün kontrollerim vardı geldim. Tahlillerimi verirken billboardlarda gördüm. Çok hoşuma gitti. Ben yapılan ürünlere bakarken kendimden bir parça buldum doğrusu. Çünkü ben de o duyguları yaşadım. Ben de kendimi hep bir şeylere adadım. Çünkü bu hastalığı unutmak lazım, hiç yokmuş gibi hayata başlamak lazım. Yaptıkları ürünler çok güzel. Herkese de tavsiye ediyorum. Gelsinler, çocukların yaptıklarını görsünler, onların duygularını onlar da yaşasınlar isterim. Kendi duygularını yansıtmışlar onlara, renkleriyle, figürleriyle her şeyiyle. Tavsiye ediyorum herkese" diye konuştu.
Kaynak: İHA