Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, 7 ayrı suçtan 43 yıldan 142 yıla kadar hapis cezası istemiyle 500 sayfa olarak hazırlanan iddianame, 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Anayasanın 83. maddesi uyarınca sanık Demirtaş'ın eylemlerine ilişkin yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle 31 fezlekenin tanzim edildiği belirtildi.
- HDP'nin çağrısı ve 6-8 Ekim olaylarının bilançosu
İddianamede, 6-8 Ekim olayları olarak bilinen HDP Genel Merkezinin twitter sosyal paylaşım sitesinden "Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK'dan halklarımıza acil çağrı, Kobani'de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarının ve AKP iktidarının Kobani'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz." şeklindeki mesaja yer verildi. İddianamede, 6-8 Ekim 2014'deki sokak olaylarının meydana gelmesinde HDP Merkez Yürütme Kurulu ve sosyal paylaşım sitelerinden yapılan çağrı ve açıklamaların etkili olduğu vurgulandı.
6-8 Ekim olaylarına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğünden temin edilen istatistiksel bilgilere yer verilen iddianamede, şöyle denildi:
"HDP'nin çağrısı üzerine 36 ilde sokak olayları meydana geldi. Çıkan olaylarda 2 polis memuru şehit oldu, 43 sivil vatandaş hayatını kaybetti. 331'i polis memuru, 438'i sivil vatandaş olmak üzere 769 kişinin yaralandı. Çatışmalarda 5 örgüt mensubu ölü, 3 örgüt mensubu ise yaralı olarak ele geçirildi. 4 bin 291 şüphelinin gözaltına alındığı, bunlardan bin 105'i tutuklandı. Türkiye genelinde 2 bin 389 olay meydana geldi. Olaylara 121 bin 899 göstericinin katıldı. 27'si kaymakamlık binasına 52'si emniyet binasına, 283'ü okul binalarına, 73'ü siyasi parti olmak üzere 2 bin 558 binaya saldırıda bulunulduğu ve zarar verildiği tespit edilmiştir."
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatları ile KCK/TM Yerel Yönetimler Komisyonunca gerçekleştirilen Yerel Yönetimler Konferansına katılanların isimlerini içerdiği yazıdan bahsedilen iddianamede, Demirtaş'ın bu konferansa katılacaklar arasında 21. sırada yer aldığı aktarıldı.
İddianamede, PKK terör örgütünün nihai hedefi olan "demokratik özerkliğin" gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak Demirtaş'ın şüphelinin Dicle Üniversitesinde görevli (HDP Muş Milletvekili) Yrd. Doç. Ahmet Yıldırım'a anadilde eğitim konusu üzerinde incelenmesi ve değişiklik yapması için doküman gönderdiği ve yapılan incelemenin ardından dokümanın tekrar Demirtaş'a gönderildiği tespit edildi.
- Demirtaş talimat vermiş
Bingöl kırsalında ölen terörist cenazelerinin defni ile ilgili olarak KCK/TM Sözcülerinden Nadir Yıldırım'ın Demirtaş'ı siyasi merkez sorumlusu ve yöneticisi olarak aradığı ve şüpheli tarafından gereğinin yapıldığının işaret edildiği iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Yüksekova'da meydana gelen olaylar sırasında yaralanan bir kişinin Tarsus'a götürülmesi için Kazım Kurt'un KCK/TM yapılanmasından ambulans ayarlanması için talepte bulunduğu ve ardından konuya ilişkin Demirtaş'a verilen bilgi doğrultusunda ambulansın ayarlandığı tespit edilmiştir. Terör örgütü mensuplarının Erzurum cezaevindeki açlık grevine ilişkin olarak 21. güne girmesinden dolayı problemlerin yaşandığını Demirtaş'a, Nadir Yıldırım tarafından aktarılmıştır. Örgüt yöneticisi Demirtaş da milletvekillerinin bu duruma ilişkin açıklama yapmaları için talimat verdiği anlaşılmıştır."
- Sabri Ok'tan izin almış
İddianamede, Demirtaş'ın "Parti kapatma davası" ile ilgili olarak KCK Türkiye sorumlusu Sabri Ok'un da katılacağı, yurt dışında yapılacak olan konferansa gideceği bilgisini Kamuran Yüksek'in Ok'a bilgi verdikten sonra Ok'un "uygundur" diyerek onayladığı ortaya çıktı.
Demirtaş'ın yapılacak konferansla ilgili olarak Yüksek'in aracılığıyla Ok'tan gündeme ilişkin bilgiler almak istediği aktarılan iddianamede, Ok'un bu bilgileri Yüksek aracılığıyla Demirtaş'a gönderdiği bildirildi.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Ok, Yüksek'e Avrupa Konseyi'nden zor şartlar altında aldıkları görüşmeye dönemin DTP/BDP milletvekilleri Demirtaş ve Gültan Kışanak'ın katılmayacaklarını ve yerlerine başka milletvekillerini göndermek istemelerini sert bir dille eleştirmiştir. Mazeretsiz bu görüşmeye katılmaları yönünde talimat verdiği, bu durumdan da Ok'un emir ve talimatları dışında hareket etmelerinin asla söz konusu olamayacağı gibi KCK/TM yapılanması ile Avrupa Konseyi arasındaki bağlantıyı Faik Hoca isimli kişinin yaptığı ve gerekenin KCK/TM siyasi alan merkezi sorumlusu şüpheli Demirtaş tarafından yapıldığı anlaşılmıştır."
KCK/TM üyesi Ali Şimşek'in terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının yıl dönümü nedeniyle basın açıklaması yapmayı planladıklarını Demirtaş'a bildirdiği kaydedilen iddianamede, Demirtaş'ın da basın açıklaması yerine geniş katılım için herkese ve yerel basına haber vermeleri yönünde talimat verdiği aktarıldı.
Sanık Demirtaş'ın KCK/TM yapısı içerisinde "siyasi alan merkezi" sorumlusu olarak faaliyette bulunduğu ve yönetici sıfatıyla hareket ederek diğer örgüt üyelerine örgüt hiyerarşisi içerisinde talimatlar verdiği vurgulanan iddianamede, şöyle denildi:
"Demirtaş, birçok kez DTK toplantılarına katılmış, toplantılarda konuşmalar yapmış, sözde öneri ve önergelerde bulunmuş, yönetici sıfatıyla toplantıyı yönlendirmiş ve alınan kararlara iştirak etmiştir. Demirtaş, DTK toplantılarına seçilmiş milletvekili ve HDP Genel Başkanı sıfatıyla, yönetici olarak katılmış, yine toplantılarda konuşmalar yapmış, sözde öneri ve önergelerde bulunmuş, yönetici sıfatıyla toplantıyı yönlendirmiş ve alınan kararlara iştirak etmiştir."
- PKK yöneticileriyle fotoğrafı
İddianamede, 8 Mart 2013'te bir gazetede yayınlanan Kuzey Irak'ta sanık Demirtaş'ın PKK'nın yöneticilerinden Sabri Ok, Murat Karayılan ve Sülbüs Peri ile fotoğrafına ilişkin bir kişinin İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu hatırlatıldı.
2012 yılında Nevruz kutlamasına izin verilmeyen Diyarbakır'da Demirtaş'ın halkı alanda toplanması için çağrıda bulunduğu anımsatılan iddianamede, 2016 yılındaki nevruz etkinliğinde uzun namlulu silah görüntüsünün yer aldığı sinevizyon eşliğindeki konuşmasında terör örgütünün propagandası yaptığı kaydedildi.
Demirtaş'ın Diyarbakır başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'daki şehirlerde yaptığı bazı açıklamalarından PKK/KCK üst düzey yöneticilerinin talimatları doğrultusunda hareket eden örgüt mensuplarına yönelik güvenlik güçlerince yapılan operasyonları "katliam", teröristlerce kazılan çukurları "özgürlük mücadelesi" ve "direniş" olarak nitelendirdiği de belirtildi.
Gül'un Rusya ziyaretine davet
İddianamede, Demirtaş'ın, 11. Cumhurbaşkanı Gül'ün Rusya ziyareti davetine ilişkin KCK sözcülerinden Kamuran Yüksek'i telefonla arayarak, bilgi verdiği belirtildi. Görüşmede, Kamuran Yüksek'in "Bilmiyorum arkadaşlarla paylaşalım." demesi üzerine Demirtaş'ın, "Arkadaşlarla değerlendirin. Çok medyatik bir olay değil. Cumhurbaşkanının gidişi medyatik olur da bizim gidişimiz olmaz." yanıtını verdiği kaydedildi.
Demirtaş ile Yüksek arasından geçen telefon görüşmesinin değerlendirilmesi yapılan iddianamede, Demirtaş'ın söz konusu daveti KCK sözcülerine sorduğu ve geziye katılıp katılmama konusundaki kararın ise KCK/TM sözcülüğünün görüşü doğrultusunda belli olacağının anlaşıldığı ifade edildi.
- "Valinin yarı tehdit, yarı ikazla uyarılması gerekiyor"
Demirtaş'ın Altan Tan ve Özdal Üçer'in katılımıyla toplantı düzenlediği bildirilen iddianamede, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğinin kararı doğrultusunda 10 Ağustos 2011 tarihinde Diyarbakır Belediyesi Konukevi binasında yapılan ortam dinlemesindeki seslerin çözümüne yer verildi.
Toplantıda, "dönemin Diyarbakır Valisinin kendilerine ters olduğu, bu şehrin valiye çok geldiği, kaldıramadığı, kapasitesinin yetersiz ve AK Parti militanı olduğu, Valinin yarı tehdit, yarı ikaz, yarı protokol ile uyarılması gerektiği" konularının görüşüldüğü aktarılan iddianamede, şu diyaloglar yer aldı:
"Özdal Üçer: Diyarbakır ona büyük geldi bence
Selahattin Demirtaş: Doğrudur
Özdal Üçer: Ben öyle diyorum, kaldıramıyor
Selahattin Demirtaş: O adam kaldıramıyor
Özdal Üçer: Kapasite yok
Altan Tan: Çapı uygun değil
Selahattin Demirtaş: Siz gidin bir ayar verin ona hatırlatın, deyin ki bak biz bu şehirde iktidarız, bakın bu kadar uyanmışız, karşılıklı birbirimize saygı duyulmazsa bu şekilde kimse yürütmez. Bu ilçe meselesinin konuşulup, çözülmesi lazım
Altan Tan: Yarı tehdit, yarı ikaz, yarı protokol böyle bir sentez ayar vermek lazım
Selahattin Demirtaş: Yani deyin ki sizin şahsınızdan… Valiliğin kendisi demokrasiye aykırıdır, sen bi de bunun üstüne böyle yaparsan...seçilmişler var burada sen atanmışsın demi, biz bu şehri tek başımıza yöneteceğiz demiyoruz ama kimse de tek başıma yönetecek demesin... Sıkıntıları aşma konusunda diyalogla aşalım aha benim cep telefonum sen de cep telefonunu ver kardeşim, bu iş böyle yürür..."
- "Ağzınıza sağlık, dilinize sağlık"
İddianamede, KCK/TM yöneticilerinden Çimen Işık ile Selahattin Demirtaş arasındaki telefon görüşmesine de yer verildi.
Bu görüşmede Bismil Belediye Başkanı Şükran Aydın'ın KCK/TM yapılanması tarafından ilçede 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yapılacak mitinge bir önceki yılda meydana gelen olaylar nedeniyle ceza almasından dolayı izin vermediği vurgulanan iddianamede, bu nedenle KCK/TM sözcüleri ve yöneticilerince makamında tehdit edildiği ve disipline verileceğinin belirtildiği kaydedildi.
Bunun üzerine Başkan Aydın'ın durumu sanık Demirtaş'a ilettiği, şüphelinin de konuyla alakalı KCK/TM ekoloji ve yerel yönetimler komisyonu üyesi Çimen Işık'tan bilgi aldığına işaret edilen İddianamede, Demirtaş'ın yapılan hakaret ve tehditlerle ilgili "Dilinize sağlık, ağzınıza sağlık" ifadesini kullandığı belirtildi.
İddianamede, Demirtaş ile Işık arasındaki görüşme detayı, şu şekilde aktarıldı:
"Selahattin Demirtaş: Şükran beni aradı Şükran Aydın
Çimen Işık: Öyle mi aradı mı?
Selahattin Demirtaş: He ben Derik'teydim
Çimen Işık: Hee beni şikayet etti değil mi?
Selahattin Demirtaş: Seni Turan arkadaşı ne diyo biliyo musun? Diyo senin o arkadaşların geldi, beni tehdit ettiler
Çimen Işık: Doğru tehdit ettik
Selahattin Demirtaş: Ben onları tanımam onları tanımam seni tanırım benim başıma
Çimen Işık: Öyle mi
Selahattin Demirtaş: Bi şey gelirse bilmem ne yaparsa ya dedim hele durun ne olmuş
Çimen Işık: ....
Selahattin Demirtaş: Yani sa samimiyetimiz de yok
Çimen Işık: Siz çok ....nasıl
Selahattin Demirtaş: Bi samimiyetimiz de yok bi şeyimiz de yok. Onunla benim çocuklarımın bilmem neyimin başına bi şey gelir ya da sokakta bi serseri bana bi şey söylerse bi laf atarsa bi şey yaparsa sorumlusu sizsiniz bilmem ne...Dedim ben müsait değilim kapat sonra konuşuruz.
Çimen Işık: Yani biz gerçekten onu tehdit ettik doğru
Selahattin Demirtaş: Kadın kadın kafayı yemiş ama
Çimen Işık: Kafayı yemiş çünkü kadın miting için bize alan vermedi. 8 Mart için emniyet, kaymakam izin verdi, belediye izin vermedi
Selahattin Demirtaş: Evet
Çimen Işık: Ve biz yeniden tekrardan başvuru yapmışız alan .... ve şu anda onun düzenlemesini yapıyoruz
Selahattin Demirtaş: Hı hı
Çimen Işık: Ve ben de Şükran'a ağzıma geleni söyledim, hakaret de ettim
Selahattin Demirtaş: İyi yapmışsın
Çimen Işık: Yani içimi rahatlattım ama daha rahatlamadım çünkü daha sonra rahatlatacam ona karşı (Gülüyorlar)
Selahattin Demirtaş: Dilinize sağlık olsun
Çimen Işık: Tamam
Selahattin Demirtaş: Turan da mı gelmişti
Çimen Işık: Turan'dı, Celal Yoldaş'tı üçümüz beraberdik
Selahattin Demirtaş: Hee me mesaj da atmış hıı ee üçünüzü de söylüyor işte böyle yaptılar. Bizim değerlerimize hakaret ettiler bilmem ne yaptılar
Çimen Işık: Hıı
Selahattin Demirtaş: Neyse ağzınıza sağlık ne diyelim hadi
Çimen Işık: Teşekkür ederim......."
- İstenilen ceza
İddianamede, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında "terör örgütü yöneticiliği", "terör örgütü propagandası yapmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik", "halkı kanunlara uymamaya tahrik", "suç işlemeye tahrik" ve "suçu ve suçluyu övme" suçlarından 43 yıldan 142 yıla hapis cezası isteniyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz