Tunceli'de nerdeyse iki haftayı bulan kayıp üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Diyarbakırlı Gülistan Doku'nun bulunması için ekiplerce başlatılan arama çalışmaları aralıksız devam ederken, olayla ilgili ilginç gelişmeler de yaşanmıyor değil. Bir dizi iddialar gündeme gelirken, kayıp kızın ablası Aygül Doku, kız kardeşinin intihar ettiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, "İntihar etmek isteyen, düşünen biri KPSS kitabı alır mı? Gülistan intihar etmişse o çocuk (erkek arkadaşı) bunu yine biliyor" dedi.
GÜLİSTAN'I EKİPLER ARIYOR
Munzur Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2. sınıf öğrencisi Gülistan Doku'nun, ailesinin 6 Ocak'ta yaptığı kayıp başvurusu üzerine başlatılan arama çalışmalarına İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) görevlilerinin yanı sıra Elazığ Emniyet Müdürlüğüne bağlı dalgıçlar, Deniz Kuvvetleri ve jandarma su altı arama kurtarma dalgıçlarından oluşan 40 kişi katılıyor.
Uzunçayır Baraj Gölü kıyı şeridi ile Dinar Deresi çevresinde yoğunlaştırılan çalışmalara Deniz Kuvvetleri ile Jandarma Genel komutanlıkları personeli de kameralı su altı robotlarıyla destek veriyor. Arama çalışmalarının 11'inci gününde de Gülistan Doku'ya ait herhangi bir ize rastlanmadı.
SİNYAL TEKNİK HATA MI?
Gülistan Doku'nun ablası Aygül Doku, gazetecilere yaptığı açıklamada, 12 gündür kardeşinden haber alamadığını söyledi. Görüştüğü tüm yetkililerin kardeşinin teknik olarak Uzunçayır Baraj Gölü'nde olduğu yönünde bilgi verdiğini anlatan Doku, şöyle konuştu:
"Diyorsunuz ya yüzde 95 suda' diye, madem kardeşim burada bana cesedini verin. Hiçbir şey istemiyoruz, her gün ölüyoruz, bir umutla diriliyoruz. Biri geliyor 'Gülistan yaşıyor' diyor, başka biri 'Gülistan ölmüş' diyor. Hiçbir şey istemiyorum. Eğer kardeşim buradaysa lütfen çalışmaları hızlandırsınlar. Özellikle Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Benim kardeşimi ölü ya da diri versinler. Ayrıca sinyal ile ilgili savcılık tarafından 4 saniyelik sinyalin teknik bir hata olduğu bize söylendi."
İNTİHAR MEKTUBU MUAMMASI
Kardeşi Gülistan'ın odasında bulunan intihar mektubuna da değinen Doku, şunları kaydetti: "Ben yurtta eşyalarını aramaya gittiğimde bir not bulduğumda oturup ağladım. Bunun gerçek bir mektup olduğunu zannederek. Sonra oda arkadaşları, onun çok samimi arkadaşları geldi bana güldü ve 'abla sen buna mı ağlıyorsun. Bu geçen yıl bizim birlikte hazırladığımız bir şaka' dedi. Mektubu da şu, Gülistan çok dağınık biriymiş, Gülistan'da bunu zaten şöyle bir dille ifade ediyordu 'arkadaşlar ben öldükten sonra odamı, yatağımı toplayın, bana kirli demesinler' şeklinde esprili bir dille anlatmış."
KPSS KİTABI ALIRMIY DI?
Doku, kardeşinin kaybolmadan önce yaptığı son görüşmeleri şöyle aktardı: "Gülistan 11.15'de arkadaşını arıyor ve diyor ki, 'Kübra biz akşam görüşelim', daha çocukla buluşmadan önce söylüyor. Dün ben bütün belgeleri, tutanakları sakin bir kafayla incelediğimde çocukla (erkek arkadaşı) görüşmeden önce 'Kübra biz akşam buluşalım' diyor. Gülistan çocukla buluştuktan sonra o çocuk Gülistan'a ne söylüyor, bilmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanından da bunu istiyorum, o çocuk Gülistan'a ne diyor. O çocuk zaten Gülistan'ın suya atlayıp atlamadığını dahi biliyor. Eğer o çocuk Gülistan kötü bir şey söylediyse biliyor. Eğer o çocuk Gülistan'a şuraya git dediyse bunu yine o biliyor. Düşünün ben 10 dakika önce arkadaşımı arıyorum ve 'Kübra akşam buluşalım' diyorum ve günümü planlıyorum, hocamı arıyorum, 'hocam ben bugün çocuğunuza gelmeyeceğim, ben sınava çalışmaya gidiyorum' diyorum. Benim kardeşimin odasında KPSS kitapları çıktı. İntihar etmek isteyen, düşünen biri KPSS kitabı alır mı? Gülistan intihar etmişse o çocuk bunu yine biliyor."
O KİŞİ GÖZALTINDA
Gülistan'ın erkek arkadaşının yurt dışına kaçtığı yönünde söylemlerin sorulması üzerine Doku, vali ve savcıyla görüştüğünü ve çocuğun gözetim altında olduğu bilgisinin kendisine verildiğini söyledi.
ESKİ ERKEK ARKADAŞI, POLİS ÜVEY BABASIYLA ALANYA'YA GİTMİŞ
Öte yandan, Doku'nun yaklaşık 2 ay önce ayrıldığı ve son kez kafe önünde konuştukları anların mobese kameralarına yansıdığı erkek arkadaşı Z.A.'nın, annesi ve üvey babası E.Y. ile Antalya'nın Alanya ilçesine gittiği öğrenildi. E.Y.'nin polis memuru olduğu, genç kızın kaybolmasının ardından görev yaptığı Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nden izin almasıyla ailece daha önce görev yaptığı Alanya'ya gittiği öğrenildi.
GÖRÜNTÜLER İNCELENİYOR
Öte yandan Gülistan Doku'nun mobese kameralarına yansıyan son görüntüleri, uzmanlar tarafından inceleniyor. Görüntülerde; Doku'nun kaybolduğu gün olan pazar saat 11.10'da, Rusya uyruklu eski erkek arkadaşı Z.A.'nın çalıştığı, valilik yanındaki kafeye gelip, dışarıda ayaküstü konuştukları görülüyor. Z.A. ile konuşurken tartışmadıkları görülen Doku'nun, saat 11.19'da kollarını göğsünden bağlayarak, yaya yolunu kullanmadan yolun karşısına geçip, 11.29'da şehir içi minibüsüne bindiği anlar görüntülerde yer alıyor. Daha sonra görgü tanıklarının ifadeleri ile baz istasyonu sinyali Sarısaltuk viyadüğünde alınan Gülistan Doku'dan bir daha haber alınamıyor.
GÖSTERİ YASAĞI GELDİ
Tunceli'de valilik ile kaymakamlıkların uygun göreceği etkinlikler haricindeki toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin 15 gün süreyle yasaklandığı bildirildi. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin temel hak ve özgürlükler arasında bulunduğu ve uluslararası sözleşmelerle Anayasa tarafından güvence altına alındığı, ayrıca bazı hallerde de kısıtlanabileceği anımsatıldı.
MİTİNG YAPILACAKTI?
Vallikten gösteri yasağı gelmeden bir gün önce Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, kendisinden haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku ve Pertek’te 15 erkek çocuğun tecavüze maruz bırakılmasına ilişkin miting düzenleyeceğini duyurmuştu. Gözler bu mitinge çevrildi. Valilik izin verecek mi vermeyecek mi?
‘HERKESİN KATILMASINI BEKLİYORUZ’
Tunceli İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Dersim Şube Başkanı Şükran Yılmaz, son zamanlarda kentte taciz, tecavüz ve kayıp olaylarının yaşandığını hatırlatarak, “Dersim’de son zamanlarda alışılmayan durumlar yaşanıyor. Çocuklara yönelik taciz, tecavüz ve Gülistan Doku’nun kayıp olması gibi. Onların yaşadıklarına bugün sessiz kalmamalıyız. Eğer sessiz kalırsak, toplumsal geleceğin önünü de kapatmış oluruz. Bundan dolayı yapmış olduğumuz miting önemlidir. Herkesin katılmasını bekliyoruz” dedi.
‘TÜM KESİMLER KATILACAK’
Mitinge, Dersim Barosu, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokratik Halklar Federasyonu ve tüm toplumsal kesimlerin katılacağını belirten Yılmaz, mitingin tüm kesimlerin bir araya geleceği bir platform olacağını dile getirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz