Diyarbakır annelerinin, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti sürüyor.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemi 124'üncü gününe girdi.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 2013'te dağa kaçırılan kızı Zübeyde Koç için eylemde yer alan Esmer Koç, evladının yaşayıp yaşamadığını bilmediğini söyledi.
Kızını almadan eylemden vazgeçmeyeceğini anlatan Koç, "Kızım için geldim, kızımı almadan buradan gitmiyorum. Ha PKK ha HDP hiç fark etmez." dedi.
Nöbet 124'üncü gününde
Evladının kaçırıldığı günden bu yana çok acı çektiğini, sürekli ağladığını dile getiren Koç, şöyle devam etti:
"Ne gecem gece ne gündüzüm gündüz. Kızımın yatağı, elbiseleri, ayakkabısı hala duruyor. O zalimler kızımı versin, yeter artık. Bu kadar dert çektik yeter. Devletin, çocukları kandıranlara, kaçıranlara en ağır cezayı vermesini istiyorum. Hasta ve engelli olan kızımı kaçırdılar. Kızım yüzde 40 zihinsel engelli. Bunların imanı, vicdanı, şerefi, namusu yok. Ne kadar acı çektiysem onlar bin katını çeksin."
Kızına seslenen Koç, "Kızım kimseden korkma, yanıma gel. Kaç gel, devletimize teslim ol, sana hiçbir şey olmaz. Seni bana teslim edecekler, hep birlikte evimize gidelim. Seni kandırıp sattılar. Senin hiç hatan yok, gel devletimize, askerimize, polisimize teslim ol." ifadelerini kullandı.
Oğlum 8 ay önce kaçırıldı
Baba Celil Begdaş da oğlunun kaçırılmasının üzerinden 8 ay geçtiğini söyledi.
Oğlunun HDP tarafından götürüldüğünü ifade eden Begdaş, "Oğlumu, HDP'nin PKK'ya teslim etmesi için büyütmedim." diye konuştu.
Begdaş, "Oğlum hasta, diyorlar ki 'Biz hastaları götürmüyoruz.' Yalan söylüyorlar. Vicdanı ve Müslüman olan, Allah'tan korkan bunu yapmaz. Bu geçen 8 ay bize 8 yıl gibi geldi. Bir evde 3 günde bir ekmek bitmez mi? Benim oğlum acaba dağda ne yapıyor, bu kışta, yağmurda, karda ne yiyor ne içiyor?" dedi.
Eylemlerindeki kararlılığa dikkat çeken Begdaş, "Çocuğum gelse bile bütün çocuklar gelmeden eylemi bırakmayacağım. Bizim evimiz yandı, başkasının evi yanmasın. Bunlardan oğlumu ister ölü ister canlı söke söke alacağım. Bir ben bir Allah bilir, bu çocuğu nasıl büyüttüm." şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz