Yaklaşık 6 milyon 393 bin 49 dekar alanda hububat tarımının yapıldığı kentte, çiftçiler buğday, arpa, mısır ve pamuk gibi ürünlerin yanı sıra bölgeye uyum sağlayan çeşitli tarım ürünlerini de yetiştirerek kazanç sağlıyor.
Atatürk Barajı sayesinde sulu tarımın da yaygınlaştığı kentte, çiftçilerin nar yetiştiriciliğine olan ilgisi de arttı. Üretim alanı her geçen gün genişleyen narın rekoltesinde bu yıl yüzde 10-20 artış bekleniyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Şanlıurfa'nın Türkiye'de nar üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, bölgenin Türkiye'nin nar üretiminin yüzde 20'sini karşıldığını söyledi.
Bölgede "Suruç ve Karaköprü narı" gibi çok kıymetli çeşitlerin üretildiğini ifade eden Öztürkmen, narın dalından koparıldıktan sonra kısa sürede sofraya ulaştırılması ya da soğuk hava depolarında muhafaza edilmesi gerektiğini anlattı.
Tarımda zamanında üretim yapmanın önemini anlatan Öztürkmen, "Şanlıurfa, nar üretiminde çok önemli bir yerde. Verilere göre bölgede bir milyondan fazla nar ağacı bulunuyor. Bu sayı her geçen yıl artıyor. Üreticilerimizin pazar sıkıntısının çözülmesi halinde bu sayının daha da artacağına inanıyorum." dedi.
Öztürkmen, bölgenin nar üretimi için çok uygun olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bölgede Suruç ve Karaköprü narı sofralık olarak yetiştiriliyor. Hicaz narı ise daha çok nar ekşisi ve sanayi de kullanılıyor. Ekim ayı ile birlikte bölgede birçok yerde nar hasadı başladı. Rekolte de iyi görünüyor. Şu anda perakendede kilogramı 2 liradan satılıyor. Fakat bir ay sonra fiyatlarda yaklaşık yüzde 50 artış bekleniyor. Nar meyve suyu veya nar ekşisi olarak değerlendirilirse inanıyorum ki bölgede daha da önem kazanacak."
- Üretici pazar sıkıntısı yaşıyor
Narın raf ömürünün çok az olduğuna dikkati çeken Öztürkmen, şöyle konuştu:
"Bölgedeki nar üreticilerinin en büyük sıkıntısı pazar. Geçen yıllarda depolama sıkıntısı da yaşanıyordu. Son zamanlarda kentte birkaç büyük soğuk hava deposu yapıldı. Fakat yeterli değil. Bunun yanında sanayi bölgemizde bir meyve suyu fabrikası yok. Bunların olması halinde üretici şu anda tarlada 50 kuruşa sattığı nardan daha da çok kar elde etmiş olacaktır. Narın koparıldıktan sonra kısa sürede sofralara ulaştırılması ya da soğuk hava depolarında muhafaza edilmesi gerekiyor. Bunu da üreticinin biliçli bir şekilde yapması lazım. Üretcimiz kooperatif kurarsa inanıyorum bu tür sıkıntılar çok kolay çözülecek. Yani 10 üretici bir araya gelip kooperatif kurabilir ya da 10 tüccar bir soğuk hava deposu kurabilir. Çok zor bir şey değil. Bunun yapılması halinde üretici de tüccar da 5 katı para kazanabilecek fakat maalesef bu yapılmıyor."
- Nar çok ama alan yok
Suruç ilçesinde nar üretimi yapan Muzaffer Altındağ ise pazar sıkıntısı yaşadıkları için ürünlerini değerlendiremediklerini söyledi.
Yaklaşık 10 yıl önce 100 dönümlük alanda nar ektiğini anlatan Altındağ, "Bu yıl nar rekoltemiz çok iyi fakat satılmıyor. Bahçemizdeki narların çoğu dalından düştü. Sattıklarımızla şu anda ilaç ve elektrik giderlerini karşılamıyoruz. Tüccarlar bizden narı 30 kuruştan alıyor. Nar, zamanında dalında toplanmazsa yere düşüyor veya kuşlar zarar veriyor. Tüccarlara satamadığımız ürünü nar ekşisi olarak değerlendirmeyi düşünüyoruz. Yetkililerden bölgede fabrika kurulmasını talep ediyoruz. Bir fabrika olsa ürünlerimizi daha iyi değerlendiririz." diye konuştu.
"Suruç narı" üreten Mustafa Altundağ ise bölgede uzun yıllardan beri nar üretimi yaptığını belirtti.
Suruç narının bölgenin en kaliteli ürünü olduğunu savunan Altundağ, "Son yıllarda üreticilerin verimi daha yüksek olan Hicaz narına yönelmesiyle Suruç narı önemini yetirdi. Suruç narının kilosunu 50 kuruştan veriyoruz. Bu da masrafını çıkarmıyor. Çoğu zaman ürün ağaçta çürüyor. Buralara fabrika yapılması halinde ürünlerimizi daha çok çabuk satarız. Hem biz kazanmış oluruz hem de bölge insanı kazanmış olur." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz