Mardin’de Dicle Kalkınma Ajansı konferans salonunda düzenlenen etkinliğe Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Gaziantep Ofisi ve Kuruluşlar Arası Mülteci Koruma Koordinasyon Müdürü Matthijs Zeilstra, Hayata Destek Derneği Saha Koordinatörü Rukiye Dağhan Çetin, Hayata Destek Derneği Direktörü Sema Genel Karaosmanoğlu ve Suriyeli mülteciler katıldı.
Türkiye'nin mülteci tavrına teşekkür
Burada konuşan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Gaziantep Ofisi ve Kuruluşlar Arası Koordinasyon Müdürü Matthijs Zeilstra, Türkiye’nin verdiği desteğe teşekkür etti. Zeilstra, “Dünya Mülteci Günü üzerine bir kaç noktayı belirtmek isterim. Dünya Mülteci Günü bir kutlama anı olduğu kadar, bir yansıma noktasıdır. Bu yansıma, evlerinden uzakta bir yasam kurmak zorunda kalan insanların zor durumlarının yansımasıdır. Bu yansıma, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk toplumunun erkek ve kız çocukları, kadın ve erkekleri derinden etkileyen Suriye’deki krize yönelik göstermiş olduğu cömert müdahale ve ev sahipliğinin bir yansımasıdır. Ankara’da gerçeklesen istişare ve alınan kararlar oldukça mühim ve etkin olmakla birlikte, Mardin’de kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve il müdürlüklerinin gerçekleştirmiş oldukları bu faaliyet, bahsi gecen cömertlik ve ev sahipliğinin önemli örneklerindendir” dedi.
“Türkiye en fazla mülteciye sahip ülke”
Etkinlikte konuşan Hayata Destek Derneği Direktörü Sema Genel Karaosmanoğlu ise, Türkiye’nin dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda olduğunu söyledi. Karaosmanoğlu, “Böyle bir günde, Mülteci Destek Programımızın önemli bir çalışma sahası olan Mardin’de sizlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Mülteci konusu hepimizin bildiği üzere, 2011 yılında Suriye’de başlayan savaş sonrasında hem ulusal hem de uluslararası arenada ana gündem maddelerinden biri haline geldi. Türkiye gibi donanımlı bir ülkede bile yerel kapasiteyi ve altyapıyı zorlayan; zaman zaman gerginliklere yol açan bir konudan bahsediyoruz. Tarih boyunca insanlığın karşı karşıya kaldığı bir durum bu . Afetlerden ya da savaştan kaynaklı kitlesel yer değiştirme ve göç. İçinde yaşadığımız coğrafyanın tarihine şöyle bir göz attığımızda aslında bu aynı göç vakalarının insanlığa, kültüre ne kadar muazzam bir zenginlik kattığını görüyoruz” diye konuştu.
“2018 yılında toplam bin 39 kişiye istihdam desteği sağladık”
Göç dalgasını fırsata çevirmenin ve zenginleşmiş bir geleceği inşa etmenin kendi ellerinde olduğunu kaydeden Karaosmanoğlu, şöyle devam etti:
“Bu inşa ancak ulusal ve uluslararası seviyede kamu, sivil toplum ve özel sektör olarak birlikte uyum içinde çalışmamız sayesinde mümkün olacak. Krizin ilk yıllarında başlattığımız acil yardımlarla temel ihtiyaçların karşılanmasına yoğunlaştık. Suriye’de barışın gecikmesiyle birlikte yardım faaliyetlerimizi sosyal uyum, eğitim ve istihdam alanlarına taşıdık. Ne mutlu ki Mardin’deki çalışmalarımız bu projelerde elde ettiğimiz kalıcı iyileşmenin iyi örnekleri arasında. Hayata Destek Derneği olarak, geçim kaynağını geliştirme projelerimizde temel hedefimizi mülteci nüfus başta olmak üzere, ihtiyaç sahiplerinin güvenceli ve sürdürülebilir iş olanaklarına erişimlerini artırmak olarak belirledik. 2018 yılında önemli yol kat ettik ve bir yıl içinde toplam bin 39 kişiye istihdam desteği sağladık. Mardin’de ise Yeşilli Kaymakamlığıyla işbirliği içinde yürüttüğümüz, kadınlara yönelik meslek edindirme kurslarımızla başlayan projemiz bu yıl başka bir çehreye büründü. Suriyeli mülteciler 2011 yılından bu yana ülkemizde 10 binden fazla yeni işletme kurarak, 100 binden fazla yeni istihdam sağlamış durumda.”
Etkinlik, mültecilerin başarılı hayat hikayelerinin konu edindiği tiyatro gösterileriyle son buldu.
Kaynak: Diyarbakır Söz