Muharrem ayının 10'uncu günü olan Aşure gününde İslam tarihinde meydana gelen önemli olaylarla beraber Allah'ın ihsan ve ikramının bol olduğu günlerden biridir. Bugün yaşanan güzel olayların yanında Kerbela gibi acı hadiselerinde yıl dönümüdür.
Bu ay içerisinde tutulacak oruç ibadetinin fazileti hakkında konuşan İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Nazım Şimşek, Kerbela olayına da vurgu yaparak bu hadiseden çıkarılacak ders ve ibretlerin anlaşılması gerektiğinin altını çizdi.
Hicri ayların ilki olan Muharrem ayının Allah'ın İhsan ve ikramının bol olduğu bir ay olduğunu söyleyen Şimşek, "Bu nedenle Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem bu ayı 'Allah'ın ayı Muharrem' diye isimlendirilmiştir. Peygamberimiz bu ay ve bu ayda tutulan orucun önemi ile ilgili 'Ramazan'dan sonra en faziletli oruç Allah'ın ayı olan Muharremde tutulan oruçtur' diye buyurmuştur." dedi.
"PEYGAMBER EFENDİMİZ AŞURE ORUCUNU HEM KENDİSİ TUTMUŞ HEM DE ASHABINA TAVSİYE ETMİŞTİR"
Esasen aylar ve günler zaman dilimi olma itibarıyla aralarında bir fark olmasa da bazı önemli olay ve hadiselerin meydana geldiği zaman itibariyle birbirinden farklılık gösterebildiğinin altını çizen Şimşek, "Muharrem ayı Allah katında seçkin bir yeri vardır. Bu ay içerisinde barındırdığı aşure günü önemli olayların, Allah'ın ihsan ve ikramının bol olduğu günlerden biridir. Bugünlerde Allah 10 peygambere farklı 10 ihsanda bulunmuştur. Peygamber Efendimiz ve ashabı Muharrem ayı ile aşure gününü ibadet, ihsan ve ikram geçirmiş; özellikle aşure orucuna son derece önem vererek hem kendisi tutmuş hem de ashabına tavsiye etmiştir." ifadelerini kullandı.
Aşure orucunun fazileti hakkında bilgi veren Şimşek, "Peygamber Efendimiz'e aşure orucunun fazileti sorulduğunda 'Aşure orucu bir yılın kefaretidir' demiştir. Yani bir yıl boyunca insanların bilmeyerek ya da yanlışlıkla işlediği küçük günahlara kefaret, büyük günahların da azabının hafifletilmesi için bir vesiledir." şeklinde konuştu.
Şimşek, "Kişi Muharrem'in 9, 10 ve 11'inci gününü beraber tutması en faziletli olanıdır. Ondan sonra Muharrem'in 9 ve 10'uncu günü tutması ya da aşure günü ile 11'inci günü ile beraber tutmasıdır. Bu da faziletli olan aşure orucunun tutulma şeklidir. Bunun iki hikmetinden ilki Muharrem'in bir gün önce veya bir gün sonra başlamış olması ihtimalinden dolayı 10'uncu günle beraber 9 ve 11'inci günde de oruç tutulmasıdır. Diğer bir hususta Yahudilere muhalefettir." diye belirtti.
"KERBELA OLAYININ FAİLLERİNE NE BAKTIĞIMIZDA MAKAM HIRSININ KALPLERİNİ KİRLETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Aşure günü Allah'ın ihsan ve ikramının bol olduğu bir gün olmakla beraber yaşanan acı olaylarında yıldönümü olduğunu hatırlatan Şimşek, bunların başında Kerbela olayının geldiğini belirterek şunları söyledi:
"Kerbela olayı öyle büyük ve acı hadisedir ki şayet risaletten önce bu olay vuku olsaydı belki Allah-u Te'ala ders ve ibret almamız için Kur'an-ı Kerim'de bunu zikredecekti. Kerbela olayını güzel bir şekilde okuduğumuzda orada büyük derslerin olduğunu görüyoruz. Burada aklımıza gelen ilk soru 'Peygamber Efendimizin vefatından 50-60 yıl sonra bu insanlar peygamberin torununa ve ehli beytine kıyabilecek kadar nasıl zalim olabildiler? Olayı gerçekleştirenlere baktığımızda bu insanların dünya malına şiddetli bir şekilde sevdalandığını, makam hırsının kalplerini kirlettiğini görüyoruz. Dünya sevgisi ve makam hırsı ile kirlenen o kalpte merhamet, vicdan, sevgi ve muhabbet kalmaz. İşte yezitlerde kalplerini dünya sevgisi ve makam hırsıyla kirlettiklerinden Peygamber Efendimizin torununu şehid edebildiler."
"BİZE DÜŞEN HAZRETİ HÜSEYİN'İN SAFINDA YER ALIP ONUN DAVASINA SAHİP ÇIKMAKTIR"
Şimşek, "Bugün yaşanan Kerbelalarında asıl sebebi yöneticilerin dünyaya olan aşırı sevgi ve makam hırslarından değil midir? Bunu ya bizzat kendileri ya da başka zalimlere yaptırıyorlar. Kerbela olayında alacağımız birçok ders vardır. Hazreti Hüseynin duruşunu, misyonunu ve büyük davasını Kerbela'da anlamış olacağız. Hazreti Hüseyin sonunun şehadet olduğunu bile bile ceddi Hazreti Muhammed'in davasını yaşatmak için bu yola çıktı ve hayatıyla bizlere bir ders verdi. Ondan sonraki nesillerde zalimlere karşı kıyam etmeyi Hazreti Hüseyin'den ilham alarak yaptılar." dedi.
"Bizim Kerbela'dan anlayacağımız büyük dersler vardır" diyerek konuşmasına devam eden Şimşek, "Hazreti Hüseyin'in davasını, misyonunu, duruşunu, zulme karşı kıyamını 'Heyhat Minezille' düsturunu çocuklarımıza anlatmamız lazım. Kız çocuklarımıza Hazreti Zeynep'in duruşunu ve metanetini anlatmamız gerekiyor. Şunu unutmayalım, Hazreti Âdem Aleyhisselam'dan beri hak ve batıl mücadelesi devam ediyor, bundan sonra da devam edecektir. Bugün ne yezitler ne de Hüseyinler bitmiş. Bize düşen Hazreti Hüseyin'in safında yer alıp onun davasına sahip çıkmak, misyonunu rehber edinmek ve kendimizden sonraki nesillere anlatmaktır. Allah bir daha Kerbelalar yaşatmasın, bizleri Hüseyinlerin yolundan gidenlerden eylesin." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz