DAEŞ militanları 9 Haziran 2014 günü Musul'a giden 28 Türk TIR şoförünü kaçırıp araçlarına el koydu. DAEŞ militanları yapılan görüşmelerin ardından Türk şoförleri TIR'larına el koyarak 3 Temmuz 2014'te serbest bıraktı. DAEŞ'in serbest bırakmasının ardından Şanlıurfa'ya dönen 4 TIR şoförüne mağduriyetlerinin giderileceği ifade edildi.
'ARAÇLAR IRAK'TA BORÇLARINI ÖDÜYORUZ'
Terör örgütü DAEŞ'in kaçırdığı şoförler arasında yer alan 6 çocuk babası Halil Ada, 28 günlük esaretin ardından serbest kaldıklarını ve döndükleri Şanlıurfa'da yetkililerin TIR'larını alacaklarına dair söz verdiğini ileri sürerek, "Sağ olsun devletimizin girişimleri sonucu DAEŞ'in elinden kurtulduk ancak şimdi işsiz güçsüz kaldık. 2.5 yıldır Irak'ta el konulan araçlarımızın sigortasını ve borçlarını yatırıyoruz. Bizim bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz" dedi.
10 yıldır TIR şoförlüğü yaptığını ifade eden 5 çocuk babası Halil Uçar ise yaşadıklarının ardından mesleği bıraktığını ve işsiz olduğunu anlattı.
Şoförlük yerine tarlalarda tarım işçiliği yaptığını dile getiren Osman Maruk, el konulduğu için alamadığı TIR'ına ait borçlarını ödeyemediği için icralık olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Ben 20 yıldır TIR şoförlüğü yapıyordum. Irak'ta rehin alınıp serbest bırakılmamızın ardından bu mesleği bıraktım. Şu anda el konulan aracım için icra davam bulunmaktadır. Bunlara ilave olarak her yıl maliyeden bize borç çıkıyor. Bu mağduriyetimizin giderilmesi için devlet büyükleri daha önce söz verdi ama halen bu söz tutulmadı. Benim 5 çocuğum var şoförlüğü bırakıp tarlada işçilik yapıyor ve çok zor durumda geçinmeye çalışıyoruz."
Mağdur olan şoförlerden Vehbi Demir ise kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini öne sürerek şöyle konuştu:
"Nerdeyse 3 yıldır araçlarımız Irak'ta bulunuyor. Sözde bunun için devlet bizlere ödeme yapacaktı. Türkiye'ye geldikten sonra araçlarımız için ise ödeme yapacaklarının sözünü verdiler. Ama halen bu sözler yerine getirilmedi. Bizler perişan olduk. Her yıl elimizde olmayan bu araçların borçlarını yatırmak zorunda kalıyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz