BATMAN - Arkeolog Tülay ve Metin Ağrak çiftinin 9 aylık bebeği Sarya, annesinin görevli olduğu Hasankeyf'teki kazılarda ekibin neşe kaynağı oldu.
Batman'da 12 bin yıllık tarihi ve Orta Çağ'dan bugüne kesintisiz gelen yaşam döngüsüyle insanlık tarihinin en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Hasankeyf ilçesindeki Hasankeyf Kalesi'nde arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor.
Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Erdal başkanlığındaki 3. dönem kazı çalışmalarını uzman bir ekip yürütüyor.
Batman Müzesinde görevli arkeolog Tülay Ünlü Ağrak da bu ekipte yer alıyor. Tarihi Hasankeyf kazı alanında görevlendirilen Ağrak, bu yıl dünyaya gelen ve Sarya adını verdiği bebeğinin bakımıyla yakından ilgilenmek için onu henüz 7 aylık iken haftanın 2-3 günü kazı alanına götürmeye başladı.
Sarya'nın babası arkeolog Metin Ağrak da kazı alanının yakınında bulunan Hasankeyf Müzesi'nde görev yapıyor.
Çiftin dayanışma halinde alanda bakımıyla ilgilendiği Sarya, şirin tavırları, gülen yüzü ile ekibin hem moral kaynağı hem de adeta en küçük üyesi haline geldi.
- "Sarya ekip içerisinde sosyal bir bebek oldu"
Alanda kontrolör olarak görev yapan arkeolog Tülay Ünlü Ağrak, AA muhabirine, eşi Metin Ağrak ile Adana Müzesi'nde görev yaptığı dönemde tanıştığını, evlendikten sonra Batman'a yerleştiklerini söyledi.
Kazılara katılmaya başladıktan sonra arkeolojinin kendisi için uygun bir meslek olduğunu gördüğünü belirten Ağrak, mesleğini büyük bir keyifle yaptığını anlattı.
Ocak ayında Sarya'nın dünyaya geldiğini ifade eden Ağrak, ilk başlarda kazılara bebekle katılıp katılamayacağı endişesini yaşadığını belirtti.
Ağrak, Hasankeyf kazısının bu sene başlayacağını öğrendiğinde büyük bir heyecan yaşadığını, daha sonra kazıda görevlendirildiğini öğrenince heyecanının katlandığını aktararak, "Başta, 'Bebekle kazı çalışması nasıl olur?', 'Bebeğe uygun bir yaşam ortamı sunabilir miyim?' diye düşünmeye başladım. 'Yaparız herhalde' diye düşündük. 'Bir süre deneyelim, koşulları sağlayabiliyorsak devam ederiz, sağlayamıyorsak bırakırız' dedik." ifadesini kullandı.
Ekibin kendilerine büyük destek verdiğini dile getiren Ağrak, Sarya'nın ekibin bir parçası haline geldiğini kaydetti.
Ekibin hem alanda hem kazı evinde Sarya'ya gereken bütün konforu sağladığını vurgulayan Ağrak, "İşimi yaparken Sarya'nın uyuması ya da yemek yemesi gerekiyorsa ekiptekiler çok çok destek veriyor." dedi.
Ağrak, Sarya'nın ekipte aranılan bir birey haline geldiğini anlatarak, "Hasankeyf tüm dünyanın tanıdığı bir yer. Buradaki kazılara tanıklık edip, bunun bir parçası olmak çok güzel bir şey. Çocuğumla, eşimle bu zamanı geçirmek ayrı bir keyif. Sarya çok sosyal bir bebek oldu. Oyuncaktan çok kazı malzemelerine ilgi duyuyor." diye konuştu.
- "Eşimle, kızımla aynı sahada olmak güzel bir duygu"
Metin Ağrak da Sarya dünyaya geldikten sonra kazı alanında çalışmanın zor olacağı endişesini yaşadıklarını ancak ekibin büyük desteğiyle bu endişelerinin ortadan kalktığını dile getirdi.
"Sahada beklediğimizden fazlasını gördük. Kazı ekibi çok iyi. Kazı Başkanı Zekai Hoca bu konuda desteği esirgemedi" diyen Ağrak, Hasankeyf Müzesi'nde görevli olmasının ve kazı evinin yanı başında bulunmasının, Sarya'nın bakımını kolaylaştırdığını aktardı.
Ağrak, "Eşimle, kızımla aynı evde ve sahada olmak gerçekten çok güzel bir duygu. Çocuğumun daha 9 aylıkken 12 bin yıllık geçmişe sahip bir yerde bulunması ve orada yaşaması onun için de çok güzel bir anı ve hatıra olacak." dedi.
Kazı ekibinden sanat tarihçisi Rabia Köse de üç yıldır Hasankeyf kazı evinde çalıştığını, Sarya'nın ekibe katılmasıyla bu yılın daha keyifli geçtiğini anlattı.
Sarya'nın kazı evinin neşe kaynağı olduğunu belirten Köse, "O burada olduğu zaman mutlu oluyoruz. Yorulduğumuzda onunla vakit geçiriyoruz. Onun bütün gelişimini görebiliyoruz." ifadesini kullandı.
- "Kazı alanına geldiğinde neşemiz bir kat daha artıyor"
Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Öğretim Üyesi ve Hasankeyf Kazı Başkanı Doç. Dr. Zekai Erdal ise 12 bin yıllık bir geçmişe sahip Hasankeyf'te kazı çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Türkiye'nin en genç arkeologlarından bir anne ile çalışma fırsatı bulduklarını dile getiren Erdal, anne ve babası arkeolog olan bir bebeğin uygulamalı bir şekilde alanda bulunmasının kazı çalışmalarına farklı bir boyut kazandırdığına dikkati çekti.
Erdal, kazı evinde farklı illerden gelen kişilerle bir aile gibi olduklarına işaret ederek, "Sarya kazı alanına neşe kattı. Hanımefendi kazı alanına geldiğinde neşemiz bir kat daha artıyor. Gelmediğinde ise gözümüz onu arıyor." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz