Erdoğan’ın “İstismar sözü ile ifade ediliyorsa da çocuklara yönelik bu alçaklıkla istismar değil, alenen izmihlaldir, toplumumuzu çöküşe götürecek dinamittir, alçaklıktır. Göz yumamayız. Gerek Adana'da, gerek Antalya'da cereyan eden olaylar bizler için onulmaz yaralar açmıştır. Çocuklar konusundaki hassasiyetimizi mutlaka her düzeyde ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Bakanlar Kurulu'nda bu meseleyi detaylı ele aldık. Boşlukların giderilmesi, tüm kanalların kullanılarak bilincin artırılması hususunda çalışma başlattık” açıklamalarına Kağıthaneli kadınlar da destek verdi. Şirintepe Yaşam Beceri Atölyesi’nde yapılan toplantılara katılarak eğitimin ve gerekli tedbirlerin alınmasının önemine değinen kadınlar, suçluların gerekli cezaları almasını ancak bu suçun temeline inilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“ÇOCUK İSTİSMARI KONUSUNDA AİLELER DEVLETLE HAREKET ETMELİ”
Çocuk istismarı konusunda üzgün ve tepkili olduğunu dile getiren Selma Şenses, bu suçun önüne geçilebilmesi için çeşitli tedbirler alınması gerektiğini belirtti. Eğitimin evde başladığını kaydeden Şenses, şunları söyledi:
“Evde çocuklarımıza nasıl davranmaları gerektiğini, hangi bölgelerine dokunmalarına izin vermemeleri gerektiğini ve kendisini nasıl koruyabileceğini öğretmemiz gerekiyor. Ailelerin devletle beraber hareket etmesi gerekiyor. Bu konuda biz kadınlara daha çok görev düşüyor. Çünkü bir aileyi yüzde 90 anneler yetiştiriyor. Bu yüzden bilinçli davranarak çocuklarımıza susmamaları gerektiğini aşılamalıyız. İnşallah daha bilinçli ve iyi nesiller yetiştireceğiz. Sadece kız çocuklarımıza değil; erkek çocuklarımıza da eğitim verilmesi gerekiyor. Erkek çocuklarımızı tohumdan yetiştirerek bu suçun önüne geçebiliriz.”
“ÇOCUK İSTİSMARCILARINA İDAM BİLE AZ!”
Çocuk istismarcılarının gerekli cezayı almaları gerektiğini ifade eden Şenses, bu suçlulara idam cezasının bile hafif kaldığını söyleyerek konuşmasını tamamladı.
“HİÇ BİR ÇOCUK SUSMAMALI!”
Sosyal medyada yapılan ‘Çocuk susar; sen susma’ şeklinde yapılan iyi niyetli paylaşımının detaylarına inilmesi gerektiğine vurgu yapan Hülya Kiremitçi de “Çocuğa bir şiddet uyguladığında hangi mercilere başvurabileceği öğrenmesi lazım. Bu mercilerden en önemlisi de anne ve babadır. Çocuğun nerede ve ne şekilde susmaması gerektiğiniönce anne ve baba öğretmelidir. Bu süreç eğitimle de devam eder. Bu eğitim sırf çocuklara yönelik değildir; ebeveynler için de geçerlidir” diye konuştu.
“VİCDAN YOKSUNU BİR TOPLUM OLUYORUZ”
Gün geçtikçe vicdan sahibi bir toplum olmaktan uzaklaşıldığını söyleyen Kiremitçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Vicdanımızı sorgulamadığımız sürece Allah’a vereceğimiz bir hesabımız olacaktır. Bu hesabı ayırt edemeyen insanların da zaman içerisinde ne hale gelebileceklerini herkes görecek. Suçluların cezalandırılması konusunda ise herkes üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmeli. İslam çerçevesinde hareket edildiği zaman toplumun bu tip sorunlarla karşılaşmayacağını düşünüyorum. ‘Her koyun kendi bacağından asılır’ atasözü bana göre çok yanlış. Kendi bacağından asılan koyunu umursamazsanız; bu koyun bir süre sonra etrafına koku vermeye başlar ve kurtlanmalar meydana gelir. Bu toplumda hepimiz birbirimizden sorumluyuz. Biz birbirimize sıkı sıkıya bağlandığımız müddetçe her şeyin üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Bu kişilerin bu suçların tabii ki ceza alması gerekiyor. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Bir ceza verilecekse bu şekilde olmalı.”
“ÇOCUKLARIN GÜVENLİĞİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Yaptığı kürsü konuşmasında Çocukların güvenli alanlarda yetişmesi gerektiğine dikkat çeken Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, belediye bütçesinin büyük bir kısmını çocukların güvenliği için harcadıklarını ifade etti.
Kaynak: Diyarbakır Söz