Siirt'in Şirvan ilçesindeki bakır madeninde meydana gelen kazada yakınlarını kaybedenler ve burada çalışanlar, madende daha önce benzer kazalar olduğunu, meydana gelen çatlakların toprakla kapatıldığını ve kazanın göz göre göre geldiğini söylerek maden şirketini suçladı.
İşçiler, Ciner Grubuna bağlı Park Elektrik AŞ'ye ait madende iki hafta önce de kaza meydana geldiğini ve bir işçinin hayatını kaybettiğini söylüyor.
'Toprak taşıyıp çatlakları kapatıyorlardı'
Madene 2 kilometre uzaklıktaki Maden köyünde yaşayan ve aynı madende işçi olan Müslüm Ant, Al Jazeera'ye şunları söyledi:
"2 hafta önce yine dinamit patlattıklarında 22 yaşındaki Fatih Durak, kafasına kaya düşüp öldü. Pazar günleri dışında her gün dinamit patlatılıyor. Köy ve çevresinde yer yerinden oynuyor. Göçüğün olduğu yerdeki tepenin yamacı haftalardır gözle görünür şekilde çatlaktı. Önlem almak yerine kamyonlarla toprak taşıyıp çatlakları kapatıyorlardı."
"Palya açılması gerekiyordu"
Ant madende daha önceki gibi palya (basamak) açılması yoluyla maden çıkarılması gerektiğini ancak bunun yerine dinamit kullanıldığını söyledi:
"Palya açılması gerekiyordu ama açılmıyor. Göçük olan tepenin arka tarafında da toprak gevşemiş durumda ama önlemler çok yetersiz. Bir amcaoğlumu çıkardılar. Hâlâ toprak altında yakınlarımız var. Kaza göz göre göre geldi"
Açık madenlerde basamaklar açılarak işlenecek toprağı elde etme yöntemine palya sistemi ismi veriliyor. Ant, madende palya sistemi yerine dinamit kullanılarak toprak elde edilmeye başlandığını iddia ediyor. Müslüm Ant, kaza sonrası işletme müdürünün de madeni terkettiğini iddia etti.
"Çöken dağda çatlak vardı"
Burada çalışan bir başka madenci, Süleyman Azrak da Müslüm Ant'ın söylediklerini doğruluyor ve "Çöken dağda çatlak vardı. Önlem alınmadı" ifadelerini kullanarak şunları söylüyor:
"3 ay önce de bunun tam karşısında göçük oldu. Gündüz olduğu için insanlar kaçtılar kimseye bir şey olmadı. 16 kişi toprağın altına girdi artık önlem alsalar ne olur almasalar ne olur."
"3 ay önce de oldu, gündüz olduğu için kaçtılar"
Abdülbari Arat'ın oğlu Kerem göçük altındaki işçilerden biri. "Oğlum Kerem göçüğün altında. Engelli bir çocuğu var. Burada bekliyoruz umutla" diyor ve o da şirketin ihmâlini gündeme getiriyor:
"Dağdaki kayma ve çatlaklar için çok uyardık. Dinamitle patlatıyorlar taşlar düşüyor, adamın kafasına taş geldi, öldü. İşletme müdürüne tehlikeli olduğunu söyledik ama 'Siz karışmayın' dedi. 3 ay önce de göçük oldu. Tam bu göçüğün karşı tarafında. İki ay işletme kapalı kaldı. Yeniden açıldığında 'Aradaki farkı kapatmamız lazım' diyerek oğlumu ve diğer işçileri 3 vardiya çalıştırdılar. Yağmurla dağlardaki toprak gevşiyor, dinamitle sarsılınca elbet çökecek."
Kaynak: Diyarbakır Söz