İnsan Hakları Akademisi'ne ev sahipliği yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, insan hakları savunucularının hep bir gün ihlallerin biteceği ve kendilerine iş düşmeyeceği günlerin geleceğini umut ettiklerini ancak halen insan hakları ihlallerinin devam ettiğini söyledi. Bilici, "Görünen o ki hala bizlere iş düşüyor ve düşecek de. Bunun için de daha planlı, daha programlı, daha bilimsel çalışma içerisine girme ihtiyacı duyduk. Doğrusu insan hakları mücadelesi çok daha zorlaşmıştır. İnsan hakları bilinci ve kültürünü yükseltmek amacıyla akademiyi kurduk. Gönül isterdi ki buna ihtiyaç olmasaydı" diye konuştu.
İNSAN HAKLARI HAREKETİ
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de akademinin açılmasından duyduğu heyecanı dile getirerek, "İnsan hakları hareketi içerisinde aktif olduğum zaman dilimi içerisinde hemen hemen her toplantıda en önemli gündem maddesi akademinin kurulması ve yaşama geçirilmesiydi" dedi.
Akademinin fikir babasının Hüsnü Öndül olduğunu anımsatan Baydemir, "Bu bayrağı bizden alıp daha yüksek bir seviyeye taşıyan sizlere teşekkür ediyorum" dedi. İnsan haklarının bir davranış biçimi olduğunu anımsatan Baydemir, "Toplumun yaşam tarzı haline dönüşmeli ki, hiç kimse kimsenin hakkını ihlal etmesin" dedi.
EN BÜYÜK TEMENNİM KAMU
Baydemir, en büyük temennisinin, kamu ortamı içerisinde yer alan valilerden kaymakamlara, meclis üyelerinden Emniyet Müdürlerine kadar herkesin bu akademiden sertifika almaları şartıyla göreve başlayacakları bir yakın gelecek olduğunu ifade etti. "Benim inancım o ki; bu atmosferden geçen, bu eğitimi alan, bu ortamın terbiyesini alanlar bilerek ve isteyerek kimsenin hakkına halel getirmezler" diyen Baydemir, "Dilerim bu mekan sadece sivil yurttaşlar değil, yetkili kamu çalışanlarının da eğitim aldıkları bir yer olsun" diye konuştu.
İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül de akademiyi insan haklarını daha iyi savunabilmek için kurduklarını belirtti. Bireysel ya da birlikte insan haklarını güçlendirmek için çalıştıklarını ifade eden Öndül, "Dolayısıyla kendi hak ve özgürlüklerimiz dahil olmak üzere başkalarının hak ve özgürlüğünü savunuyoruz. Bu savunuda bilimsel bilgi, eğitim çok önemli. Biz bunu daha kurumsal bir şekilde yapmayı planladık" dedi.
Bu çerçevede akademinin kuruluş kararını Diyarbakır'da 23 Şubat 2008 tarihinde aldıklarını söyleyen Öndül, "4 yıl geçti, önce 2010 yılında genel merkezde başladık. 2011 yılında derslere başladık. Nihayet kuruluş kararı aldığımız yerde akademiyi açıyoruz" şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz