Merkez Bağlar İlçesi'nde önceki gün sabah Emniyet Müdürlüğü ek birimlerinin yer aldığı alan içerisindeki Bakım-Onarım Şube Müdürlüğü'ne ait tamir atölyesinde meydana gelen ve üç kişinin şehit olmasına, 60'a yakın kişinin de yaralanmasına neden olan, patlamanın sırrı çözüldü. 30 metrelik kazılan tüneldeki PKK'nın yerleştirdiği patlayıcıların neden olduğu patlamanın, faaillerine ilişkin de, çarpıcı ip uçları elde edildi.
Söz haber ekibi, bölgede bulunan esnaf ve vatandaşlarla yapılan görüşmede, tünel kazılan iş yerini tutan kişilerin 23, 28 yaşları arasında 2 kişi oldukları ve çevreye bir inşaat firması görünümü vererek orada çalışma yaptıklarını belirledi. Esnaflarla sürekli görüşen 2 kişinin çoğu zaman bir araçla geldikleri ve aracın bagaj kısmının ise depoya yaklaştırılıp dışarıdan görünmesini engelledikleri bildirdi.
Tünel kazılan iş yerinin hemen karşısında bulunan bir esnaf ve aynı zamanda görgü tanığı 2 terör şüphelisi hakkında şu ifadelere yer verdi.
“2 kişiydiler bizden alışveriş yapıyorlardı”
“2 gençti, bina yapıldıktan sonra üç beş ay sonra bu karşıda ki bodrumu iş yeri olarak kiraladılar, Bazen gelip bizden alışveriş falanda yapıyorlardı iyi, güler yüzlü böyle hiç yani böyle bir şeyin olabileceğini tahmin bile edemezdik. Sonuçta gelip giden müşterilerimizdi Nerden bilebilirdik ki bodrumun altında tünel kazıp bu patlamayı yapacaklarını”
“Biri içerdeyken diğeri dışarıda bekliyordu”
2 kişiden birinin sürekli içerde olduğunu diğerinin ise kapının önünde nöbet tutar gibi beklediğini belirten esnaf, bu insanların terörist olduklarını nerden bileceğini söyleyerek şöyle devam etti;
Bazen gelip kapıda sorardı bizi komşu nasılsın diye falan filan iyiyiz birbirimizin hal hatırını sorardık İki kişiydiler yaşları benim yaşlarımda boylarım benim boylarımdaydı. İki gün öncesine kadar da işte biri kapının önünde oturmuş havada güzel böyle güneşleniyor gibi kapının önünde oturmuş bekliyordu ama o dışarıdayken diğer arkadaşı da içerde kalıyordu.
“Bir ara içeriyi su basıyor kanal kazacağız dediler”
Kendileri bazen bir hafta görünürdü bir ay göremezdiniz onları. Ara ara gelip giderdiler. Çoğu zaman araçla gelirlerdi Aracı getirdikleri zaman aracın ön tarafı bize bakardı, arka tarafı bodrum kapısının içinde olurdu. İçerde neler olup bittiğini görmezdik zaten. Bir güne bir gün yani iş yeri olmasına rağmen bir satış veya bir müşterinin gelip gittiğini görmedik. Havanın yağışlı olduğu bir gün içeriyi su felan basıyor dediler bize, burada bodrumun önüne bir kanal açacağız dediler. Bizde esnaflar arkadaşlar böyle fikir alışverişinde bulunduk nasıl yaparsanız daha su gelmez diye."
Patlama anını da yaşadığını belirten esnaf, o gün için yaşadıklarını şu sözlerle anlattı;
“Üstümüze taşlar topraklar yağdı”
Sabah, çocuğumu okula bırakıp işyerine dönmek için arabama binip geldim. Arabamı park edip darabayı açtım temizliğimi falan yaptım telefon geldi kapının önünde bir görüşme yapıyordum, görüşme esnasında patlama sesi duydum panik edip sağa sola kaçtım. Kafamı kaldırıp yukarı baktığım zaman üstümüze taşlar topraklar her taraf toz duman içinde sağa sola koştuğumda yuvarlanıp düştüm.
2 patlama da kurtuldum”
İki üç dakika kendimi muhafaza ettikten sonra kalıp etrafıma baktım her taraf darmadağın. Durum budur bu olayların bitmesini istiyoruz artık. Olan hep halka oluyor artık çekilecek durum değil. Üç beş ay önce yaşadık bunu tekrar yaşıyoruz. 2 defadır kurtuluyorum yani canlı canlı birebir yaşadım olayları. Ama üçüncüde kurtulur muyuz onu da Allah bilir. Yani arabama düşen taşlar dükkânımın önüne düşen taşlar bana isabet etseydi ben bugün yerin altında olacaktım.
Kaynak: Diyarbakır Söz