Albayrak, Kur'an-ı Kerim ve sünnet kaynaklı doğru dini bilginin aktarılmasında, ilahiyatçı akademisyenlerin ciddi katkısı olacağını belirtti.
İlahiyat fakültelerinde 6 bin dolayında akademisyenin görev yaptığını anımsatan Albayrak, Türkiye'deki 90 bin caminin, ilahiyatçı akademisyenler için iyi bir uygulama alanı olduğunu söyledi.
Bu sayede akademisyenlerin halkın gündeminde nelerin olduğunu yakından göreceklerini ifade eden Albayrak, akademisyenlerden sadece öğrenci yetiştirme noktasında farklı alanlarda da istifade etmek istediklerini kaydederek, "İlahiyat fakültelerimizin öğretim üyelerine, camilerimizin kürsüleri, minberleri, mihrapları açık. Onlardan daha çok istifade etmek istiyoruz." diye konuştu.
Albayrak, ilahiyat fakültelerindeki hocaların bu çalışmaya katkı vermesi halinde, İslam'ın emrini yerine getireceklerini, milletin manevi hayatına, Türkiye'deki varlığın, güvenliğin garantisi olacak yeni nesillerin yetişmesine katkı sağlayacaklarını kaydetti.
Albayrak, ilahiyatçı akademisyenleri gönülden davet ettiklerini ifade ederek, onları, camilerde en iyi şekilde ağırlayacaklarını ve cemaatle buluşturacaklarını vurguladı.
- "İman ve inanç esasları anlatılacak"
Diyanet İşleri Başkanlığınca bu yıl camilerde verilecek hutbe ve vaazlarda iman ve inanç esaslarının ele alınacağını bildiren Albayrak, bu kapsamda inanç konusunun yer aldığı 8 ciltlik eser çıkardıklarını hatırlattı.
Kelam, akaid ve itikad alanlarında akademik birikimi olan akademisyenlerin katkısıyla, dini hizmetin daha iyi bir seviyeye geleceğini ifade eden Albayrak, sözlerine şöyle devam etti:
"Hocalarımız, zaten müftülüklerimizin yaptığı toplantılarda, konferanslarda katkı sağlıyorlar. Ama biz bu katkının daha çok artmasını istiyoruz. Belki her hafta bir araya gelerek, hocalarımızın riyasetinde din görevlilerimiz ve vaizlerimizle beraber dersler, okumalar yapılabiliriz."
- "Hayattan kopuk düşüncenin karşılık bulması mümkün değil"
Üretilen bilginin uygulanabilir olmasının önemine değinen Albayrak, ilahiyat fakültelerindeki bilginin kaynağının Kur'an-ı Kerim ve sünnet olduğunu, bunlardan üretilen fetvalar ve görüşler sayesinde çağın problemlerine çözümler üretildiğini, hayattan kopuk ve hayatın içerisinde olmayan düşüncelerin karşılık bulmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
FETÖ, DEAŞ gibi birçok terör örgütünün, gençlerin imanını, milletin birlik ve beraberliğini, vatanın güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü belirten Albayrak, "Hal böyleyken bir akademisyen hocamız da çekilip, kenarda köşede, hayatta karşılığı olmayan düşüncelerle uğraşmamalıdır. Tabii bu hüküm bizim verebileceğimiz karar değil." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığında, merkez teşkilatında görevli başkan yardımcıları ve birim amirlerinin ilahiyat fakültesi mezunu olduğuna işaret eden Albayrak, "Biz de ilahiyat fakültesinde hocalarımızın talebesiyiz." diye konuştu.
İlahiyat fakültelerinin, bilginin hem korunduğu hem de üretildiği eğitim merkezleri olduğuna dikkati çeken Albayrak, "İlahiyat fakültelerimiz çağın getirdiği birçok sorunun, sıkıntının, problemin cevap arandığı mahallerdir, mekanlardır, ilim yuvalarıdır. Hocalarımızın Kur'an ve sünnet doğrultusunda üretilen bilgileri, görüşleri ve birikimleri cemaatimizle paylaşma fırsatı olacak. Cemaatimiz bunu arzu ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz