Siirt Şirvan'daki maden ocağında yaşanan heyelan faciasında toprak altında kalan 10 işçiyi arama çalışmaları sürüyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ arama kurtarma çalışmalarında, krokilere ve işçilerin çalıştığı belirtilen yerlere odaklanıldığını söyledi. CHP ise Şirvan'daki faciaya ilişkin hazırladığı raporun ardından konuyla ilgili Meclis'e araştırma önergesi sundu. CHP raporunda, "Kazanın olduğu gün heyelan alanında patlayıcı kullanılmıştır" denildi.
6'GÜNE GİRİLİRKEN
Şirvan İlçesi'ne bağlı Maden Köyü'ndeki bir bakır madeninde, 17 Kasım akşam saatlerinde heyelan nedeniyle meydana gelen göçük altında kalan 16 işçiden 6'sının cesetleri çıkarıldı. 5 ilden AFAD, UMKE, Türk Kızılayı, Siirt İtfaiye Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bağlı yaklaşık 100 kişilik ekip, 50 iş makinesi ve 3 arama köpeğiyle, toprak altında kalan 10 kişiyi arama kurtarma çalışmaları ise sürüyor.
BAKAN AKDAĞ BÖLGEDE
Önceki gün sabah saat 09.30'da arama kurtarma çalışmasının yapıldığı bölgeye gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, burada oluşturulan kriz merkezine giderek, buradaki görevlilerden son çalışmalar hakkında bilgi aldı. Toprak altında kalan 10 işçinin yakınlarıyla da burada basına kapalı bir şekilde görüşen Bakan Akdağ, daha sonra kazı çalışmalarının yapıldığı bölgeye gitti.
BAKAN AKDAĞ: BEN BİR İHMAL GÖRMEDİM
Akdağ, burada oluşturulan kiriz masasında AFAT ve UMKE yetkililerinden bilgi aldı. Kriz Merkezi'nde yaklaşık 1 saat görevlilerden bilgi alan Bakan Akdağ, daha sonra, halen enkaz altında bulunan 10 işçinin aileleri ile birlikte arama- kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Bakan Akdağ, burada ailelere, çalışmaları detaylarıyla anlattı. Herhangi bir ihmalin olup olmadığı sorusuna Bakan Akdağ, şu yanıtı verdi:
"Değerli arkadaşlar perşembe günü Siirt'in Şirvan İlçesi'ne bağlı Maden Köyü'nde hepimizi derinden üzen bir maden kazası meydana geldi. Bu maden kazasında elimizdeki bilgilere göre, valiliğimizin elindeki bilgilere göçük altında 16 kişinin kaldığını biliyoruz. Bunlardan 6 kardeşimiz çıkarıldı. Vefat etmiş olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Arama kurtarma çalışmaları büyük bir ciddiyetle devam ediyor. Sayın Başbakanımız'ın talimatı ile ben buraya geldim, Erzurum'daydım yine Ulaşatırma Bakanımızın özel uçağı ile Siirt'e geldim. Helikopter ile olay mahaline geldik. Gördüğüm kadarıyla hem AFAD yetkilileri, hem de Enerji Bakanımız'ın ekipleri çok iyi bir şekilde organize olmuş durumdadırlar. Burada arama kurtarma çalışmaları büyük bir titizlik ve uzanlıkla arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Aileler ile geniş bir görüşme yaptık, onların düşüncelerini aldık. Onların da kendilerine göre bazı düşünceleri var; 'Kurtarma çalışmaları nasıl yapılsın' diye görüşlerini bildirdiler. Takdir edersiniz ki bu işler uzmanlar tarafından büyük bir titizlilik ile yapılıyor. Olay mahalinde çok sayıda iş makineleri var. Göçük altında kalan kardeşlerimize en kısa zamanda ulaşmaya gayret edilirken, öte yandan da bu çalışmaları yapan iş makinası çalışanlarına, Allah korusun zarar vermeden yapmak lazım. Büyük bir ciddiyetle mesele devam ediyor.
SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Tabi olayın oluş biçimi, sebebi ile alakalı olarak bir taraftan idari soruşturma ve savcılık soruşturması devam ediyor. Şu anda bir bütün dikkatimizi göçük altındaki kardeşlerimize, onların ailelerine yöneltmiş durumdayız. Aileleri için de Aile Bakanlığımız ciddi bir pisiko destek sağlıyor. Bir taraftan güvenlik tedbirlerini almak gerekir, güvenlik tedbirleri sahada alınmış durumda. Sağlık Bakanlığımız ekipleri; hem ulusal medikal kurtarma ekipleri, hem de 112'den arkadaşlarımız olay yerindeler, meseleyi takip ediyoruz. Bu hususta benin herhangi bir şey söylemem doğru olmaz. Yani ben herhangi bir ihmal görmedim. Ama bu hususta, söylediğim gibi mesele uzmanların, bilir kişilerin idari ve savcılığın soruşturması ile karar verilir, açıklık getirir. Söylediğimiz gibi biz dikkatimizi göçük altına kalan kardeşlerimize çevirdik ve şu an işimiz budur."
Maden Köyü'nden helikopter ile Siirt'e gelen Bakan Recep Akdağ, daha sonra göçük altında kalan Sedat Bulut'un taziyesine katıldı. Bakan Akdağ, Sedat Bulut'un babasına başsağlığı dileğinde bulundu.
TOPRAK ALTINDAKİLED
Arama kurtarma çalışmaları aralıksız devam ederken, toprak altında kalan 16 işçiden düne kadar Murat Ant, Şefik Tuncer, Reşit Can, Sedat Bulut, Abdurrahim Sönmezsoy, Abdulbaki Aydın olmak üzere 6 işçinin cesedi çıkarılırken; Yavuz Yıldız, Savaş Kızılkan, Bedrettin Çaylı, İsmail Tekin, Mahmut Batumak, Halil Başer, Nüsret Beyza Alma, Mehmet Kasım Tari, Kerem Arat, İbrahim Kılınç olmak üzere toprak altında kalan 10 kişiyi arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
BİR GÜN ÖNCE PATLAYICI KULLANILMIŞ
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, Siirt, Şirvan maden ocağında meydana gelen göçük sonrası hazırladığı raporun ardından, konuyla ilgili Meclis'e araştırma önergesi sundu. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin Meclis'e sunduğu önergede,"Madenciler ve göçük altında kalan işçilerin aileleri, göçüğün olduğu bölgede heyelan öncesi 80 cm büyüklüğünde çatlaklar olduğunu, bu çatlakların tehlike arz ettiğinin işyeri yetkililerine bildirildiğini, ancak bir önlem alınmadığını ve bu kazanın meydana geldiğini belirtmişlerdir. Ayrıca yetkililerin ifadelerine göre, geçtiğimiz hafta bölgede aşırı yağışlar olmuştur. Yine bir gün önce de bölgede yağış meydana gelmiştir. Kazanın meydana geldiği gün, heyelanın olduğu alanda patlayıcı kullanılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
FACİADAN KIL PAYI KURTULAN
Buarada, Faciadan kurtulan işçiler ise hayatta kalmanın buruk sevincini yaşıyor. Faciadan son anda kurtulan Carık da bu işçilerden biri. Maden ocağında yaklaşık bir yıldır kamyon sürücüsü olarak çalışan Carık, facianın gerçekleştiği anda yaşadıklarını anlattı. Carık, olaydan bir süre önce madende çalışan arkadaşları ile bir arada olduklarını söyledi.
HEYELANDAN ÖNCE YEMEK YEDİK
"Heyelandan 2 saat önce enkaz altında kalan arkadaşlarımla yemek yedik, çay içtik, namaz kıldık, sohbet ettik, şakalaştık, eğlendik." diyen Carık, yükledikleri hafriyatı boşaltmak için yaklaşık 100 metre uzaklıktaki alana kamyonla hareket ettiğini belirtti.
Carık, 3 kamyonun bölgeden uzaklaşmasının ardından kendisinin de alandan çıkış yaptığını ifade ederek, heyelanın yaşandığı bölgeden geçtikten sonra bir sarsıntı hissettiğini dile getirdi.
20 METRE GERİDE OLSAYDIM
Heyelanın gerçekleştiği anda büyük korku yaşadıklarını anlatan Carık, şöyle konuştu:
"16 mesai arkadaşımızın heyelan altında kaldığını öğrenince hemen duruma müdahale etmeye çalıştık. Ancak karanlıktan dolayı kimse görünmüyordu. Bundan dolayı müdahalede yetersiz kaldık. Heyelanla arkadaşlarımızın üzerine yaklaşık 100 metre seviyesinde toprak geldiğini tahmin ediyorum. Yetkililer de yaptıkları inceleme sonrası bir milyon küp enkazdan bahsediyor." dedi.
Carık, amcasının ve teyzesinin oğlunun da enkaz altında olduğunu aktararak, arama kurtarma çalışmalarını yakından takip ettiklerini kaydetti.
Arkadaşlarının enkaz altında kalması nedeniyle kurtulduğuna sevinemediğini sözlerine ekleyen Carık, "Yakınlarım halen enkaz altında. Eğer 20 metre daha geride olsaydım, bende diğer arkadaşlar gibi göçüğün altındaydım." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz
