"Yağmur yağdığında evimi su basıyor. Çocuğumun bacağını fare ısırmış. Çıkılmaz bir durumda kaldım. Evin, çocuklarımın üzerine çökmesinden korkuyorum. Ölümle sonuçlandığında mı sahip çıkılacak? Başbakanımızdan, cumhurbaşkanımızdan, sesimi duyan bütün devlet büyüklerimden yardım istiyorum. Bu çocuklarıma yazıktır. Ben Azeri vatandaşı olarak utanıyorum bu yaşantıdan. Yardım edin bize lütfen. Kurtarın bizi bu hayattan, evim harabeye dönmüş. Artık, sıcak bir yer bulupçocuğumu oturtamıyorum. Yemek pişirecek yerim yok. Mutfağım, evim su içinde. Gece yağmurdan dolayı, tavan patladı. Çocuğumun üstü hep ıslandı. Yalvarıyorum size, sesimi duyun Allah Rızası için. Bende çocuklarımı temiz yerde yaşatmak istiyorum. Benim de çocuklarımın geleceği var. Lütfen sesimi duyun. Bütün yardımseverlere yalvarıyorum, duyun sesimi. İki çocuğum var. Eşim hasta. Ev üstümüze çökünce mi yardım edecekler? Bana diriyken sahip çıksınlar. Bizi bu dertten kurtarsınlar. Gece farelerden dolayı yatamıyorum. Yağmur yağdığı zaman çocuklarımın üzerine su dökülmesin diye, sabaha kadar nöbet tutuyorum."
Kaynak: Diyarbakır Söz