Gizli tehlike

Evimizdeki gizli tehlikelerin başında her evde mutlaka bulunan piller geliyor. Piller, çocukların yaşamını neden tehlikeye sokuyor? Söz konusu riskler nasıl önlenebilir?

Gizli tehlike

Geçtiğimiz günlerde Antalya'dan yürekleri dağlayan bir haber geldi. Yıllarca ağzına soktuğu piller yüzünden sağlığından olan S.A'nın yaşadıkları bir kez daha pillerin saçtığı tehlikeyi gözler önüne serdi.

2017 yılından bu yana yatağa bağımlı olarak yaşayan S.A'ya, 'ağır metal fazlalığı' teşhisi konuldu. Annesi Bedia Aydın çocuğu için "pilden gelen bir rahatsızlık, bu ağır metali pillerden almış" sözlerini kaydederken önemli bir noktaya dikkat çekti: "Çok oyuncağı vardı onlarla oynarken pillerini çıkartıp ağzına aldığını görüyordum. Televizyonun kumandasının pillerini söküp ağzında çiğniyordu."

Canı pillerden yanan tek çocuk S.A da değil maalesef. Medyaya sık sık böyle haberler yansıyor. Çok ufak bir arşiv taramasıyla 2019’da 2,5 yaşındaki B'nin ve 6 yaşındaki E'nin, 2018’de 3 yaşındaki A.E'nin, 2010’da 6 yaşındaki Ö.F'nin yuttukları pillere ve sonrasında başlarına gelenlere ulaşmak mümkün. Kısacası çocuklar uzun zamandır bu gizli tehlikeyle karşı karşıya ve aileler bu konuda dikkatli olup gerekli önlemleri alınmadığı takdirde bu kabusun sonu gelecek gibi görünmüyor. Peki uzmanlar bu konuda ne öneriyor?

KUMANDALARDAKİ PİLLERE DİKKAT

Prof. Dr. Mahmut Çivilibal, “Her evde birkaç tane uzaktan kumanda var ve bunlar pil içeriyor. Ayrıca kameralarda, fotoğraf makinelerinde, işitme cihazlarında, oyuncaklarda, kablosuz telefonlarda, saatlerde, hesap makinelerinde vb. pek çok yerde pil kullanıyoruz” derken çocukları bekleyen üç ana tehlikeden söz etti:

1) “İlk akut tehlike, saatler ve hesap makinelerinde çokça kullanılan düğme pillerin çocuklar tarafından kolayca yutulabilmesidir” diyen Çivilibal, ağza alınıp yutulan pillerin nefes borusunu tıkayarak ani boğulmalara yol açabildiği gibi mide ve bağırsaklara ulaşarak son derece tehlikeli zehirlenmelere ve ölüme yol açabileceğini belirtti.

2) İkinci akut tehlikenin de akan pillere bağlı etkilenmeler olduğunu söyleyen Çivilibal, “Alkali piller yanlış kullanıldığı veya hasar gördüğü zaman pilin içindeki potasyum hidroksit içeren kuvvetli alkali (baz) bir madde dışarı sızar ve ellere, gözlere veya cilde temas ederek yanıklara neden olur” uyarısını yaptı.

3) Çivilibal, pillerle uzun süreli ve sık temasın da ağır metal zehirlenmelerine yol açarak kalıcı sağlık sorunlarına neden olduğunu söyledi. Ağır metal kavramı genel olarak özgül ağırlığı 4’ten büyük olan tüm elementleri kapsasa da çoğu zaman kurşun, cıva, arsenik ve kadmiyum gibi endüstriyel ve sanayi ürünleriyle metaller için kullanılıyor. Ani zehirlenmelere ya da birikim sonucu toksik etki oluşumuna yol açan bu ağır metaller vücuda cilt, ağız veya solunum yoluyla girebiliyor. Ağır metaller biriktiği organa, etkilediği sisteme bağlı olarak psikolojik rahatsızlıklardan, fizyolojik sorunlara kadar geniş bir yelpazede hastalık oluşturabiliyor.

Her evde bulunan gizli tehlike Çocukları pillerden nasıl uzak tutacağız

Cinsine göre cıva, kadmiyum veya kurşun içerebilen piller çöpe atıldığında içeriğinde bulunan ağır metaller içme suyu veya gıda zinciri yoluyla insan vücuduna girerek ciddi toksik etkilere yol açabiliyor. Çocukların uzun süreli pillere dokunmaları veya yalamaları da benzer ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Vücuda giren cıva, nörolojik bozukluklara, kansere, böbrek ve karaciğer hasarına ve kromozom bozukluklarına neden olabiliyor.

Kadmiyum; akciğer hastalıkları, kanser, kansızlık, böbrek ve böbrek üstü bezi hasarı, kemik kırıkları ve hatta ölüme yol açarken. kurşun; karaciğer, böbrek, beyin, kemik ve kas hastalıkları, işitme bozukluğu, kansızlık, kısırlık, kanser ve ölüme neden olabiliyor.

ÇOCUKLAR DÜNYAYI KEŞFEDERKEN AĞIZLARINI KULLANIYOR

Peki çocuklar pilleri neden ağızlarına sokuyor? Çivilibal’a göre iki yaşından küçük çocuklar büyüdükçe dünyayı keşfetmek için ve istemsiz olarak ağızlarını kullanıyor. Bu yaşlarda bebeklerin her şeyi ağzına sokması çok normal ve bu onların duyusal motor gelişimine yardımcı oluyor. Etrafında piller varsa onları da bu nedenle ağzına götürebiliyor.

Daha büyük çocuklarda ise pil yalama, tırnak yeme gibi istenmeyen bir alışkanlık veya kimi zaman vücutta eksik olan bir besin maddesini telafi ihtiyacından kimi zaman da psikolojik ve/ya nörolojik sorunlardan kaynaklanan ve “bir aydan uzun süre boyunca toprak gibi gıda olmayan maddeleri yeme alışkanlığı” olarak tanımlanan Pika sendromundan kaynaklanıyor.

AİLELER OYUNCAK SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİ?

Yanlış oyuncak seçiminin bazen gelişimsel bazı durumlarda ise hayati riskler oluşturabildiğine dikkat çeken Pedagog Serap Melek Kılıç, aileleri oyuncak seçimi konusunda uyarıyor:

“Örneğin hayatın ilk 18-24 ayında her şeyi ağzına götürme eğilimindeki çocuğa küçük parçalar içeren, pilli, pili açılabilen, nefes yolunu tıkayabilecek gözüne veya burnuna sokabileceği ufaklıkta nesneler içeren oyuncakları tercih etmemek gerekiyor.

Daha çok yumuşak, kavraması kolay, iri parçalı, renkli ve sesli oyuncaklar bu dönemde daha fazla tercih edilebilir. İlerleyen süreçte ise 2 yaş ve sonrasında kendi kendilerine oyun kurma “mış gibi yapma” tarzı oyunları benimseyen çocuklar rol oyunlarını tercih etmektedir, bu sebeple oyuncak bebek, peluş hayvanlar, hayvan figürleri, yap-boz, tak-çıkar tarzı oyuncaklar tercih sebebi olabilir. Okul öncesi çağda ise daha çok grup oyunlarına, oyun kurup sürdürmeye alışmaya başlayan çocuğunuz için grup içinde aktif olabileceği eğlenceli kutu oyunları, bir tık daha zorlaşan yap-bozlar, tak-çıkar oyuncaklar, bebek evleri, oyuncak arabalar keyif verici olacaktır.”

PİLLER NASIL MUHAFAZA EDİLMELİ?

Kumanda, araba anahtarı, fener vb. içerisinde pil olan eşyaları sık kullandığımızdan çocuklar da erişebiliyor. Serap Torun, bu gibi eşyaların pil haznelerinin çevresini bir bant ile sararak açılmasını zorlaştırmanın biraz da olsa güvenliği artırabildiğine dikkat çekiyor. Dahası bu konuda mutlaka çocuğun bakımı ile ilgilenen kişileri de bilgilendirmek gerekiyor. Ayrıca pillerin delinmemesi, ezilmemesi ve fazla ısıya maruz bırakılmaması da alınması gereken diğer önlemler arasında.

HASARLI PİLLERE DOKUNURSANIZ NE YAPMALISINIZ?

Piller ile ilgili ülkemizde toplama, geri dönüşüm süreçlerini yürüten Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği’nin (TAP) de bildirdiği üzere akmış, patlamış pillere elle dokunulduğunda elleri yıkamak gerekiyor. Pildeki kimyasal maddeleri elimiz yoluyla gözümüze, ağzımıza sürmemiz çok mümkün olduğundan pilin içerdiği kimyasalları ellerden temizlemek öneriliyor.

ATIK PİLLERİ EN YAKIN PİL TOPLAMA NOKTALARINA GÖTÜRÜN

Çöpe atılan pillerdeki metaller ve kimyasallar toprağa ve sulara karışarak çevreyi dolayısıyla da sağlığımızı etkileyebiliyor. Özellikle de erimiş ve patlamış pillerin hem sağlığa hem çevreye zararı olduğu biliniyor. Sağlam dahi olsa bu pilleri çöpe atmak yerine biriktirip pil toplama noktalarındaki kutulara atmak en doğru yol.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler