Genç kızlık gururunu bir kenara bırakıp Türkiye’ye seslenen Onat, yetkililerden kendisine yardım eli uzatılmasını bekliyor.
Onat, 11 çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya geldi, 3 yaşına kadar hiçbir hastalığı bulunmayan Onat’ın sonraki hayatı, kalça çıkığı tespiti ile mahvoldu. Ailenin hastalığa karşı bilinçsizliği ve maddi imkansızlıklar nedeniyle Onat, cam kemik hastalığının pençesine yakalandı. 15 yıl içerisinde kırılmadık kemiği kalmayan Onat, daha önce utandığı için göstermediği yüzünü artık, yetkililerden birinin görüp yardım edeceği umuduyla göstermeye başladı. Sesini Türkiye’ye duyurmaktan başka çaresi kalmayan Onat, yaşıtları gibi üniversite veya evlilik hayali kurmak yerine, kırılan kemiklerinin acısından kurtulmanın hayalini kuruyor.
“Lütfen Cumhurbaşkanımız bu sefer benim sesimi duysun”
Onat, cam kemik hastalığına 3 yaşında yakalandığını söyledi. Kalça çıkığının ardından ailesinin bilinçsizliği ve ihmalkarlığı nedeniyle cam kemik hastalığına yakalandığını belirten Onat, kemiklerinin kırılmasının ilk zamanlarda yavaş yavaş başladığını dile getirdi. Onat, “Bir süre sonra kollarım kırılmaya başladı. Ardından tüm kemiklerim kırıldı. Daha sonrasında kırılan kemiklerim şekil bozukluğu ile kaynadı ve kollarım, vücudum şekilsiz oldu. İnsanın yardıma muhtacı olduğu zaman yüzünü göstermek zorunda kalıyor. İhtiyaç olduğunda, elinden bir şey gelmediğinde insan her şeyi yapar. Geçen sefer konuşunca çok utanmıştım ve yüzümün gösterilmesini istememiştim. Bana yardım elinin uzanabileceğini düşünmüştüm ama kimse sormadı bile durumumu. Tekrardan Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum, lütfen bu sefer benim sesimi duysun” dedi.
“Ağrımdan dolayı evliliği, özel hayatımı düşünemedim”
Okul hayatının hiç olmadığını anlatan Onat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben hiç okul okumadım, ailem izin vermedi. Engelliler için muhakkak okumak için imkanlar vardır ama, ne yazık ki bu konuda da ailem engel oldu. Günlerim, bir yerim ağrımasın, kırılmasın, bugünüm sağlıklı geçsin, gece gündüzüm bunları düşünmekle geçiyor. Özel hayatımı düşünecek durumda değilim, okul okusaydım ne olacaktım, hangi mesleği seviyorum, evleneyim, sevdiğim olsun gibi şeyleri hiç düşünme şansım olmadı. 15 yılımı ben sağlığımla cebelleşmekle geçirdim. Daha bundan iki gün önce de hastaneye yattım, kemiklerim, burkulan yerlerim ağrıyor, sızlıyor. Eğer ben bir tedavi görmezsem kırılıyor, tedavi de çok fazla yeterli gelmiyor, yetkililerden bana yardım ellerini uzatmalarını bekliyorum.”
Kaynak: Diyarbakır Söz