Nakıboğlu ailesinin birçok üyesi Türkiye’de tutuklu yargılanırken, Amerika’ya kaçan firari FETÖ’cülerin San Mateo kentinde yaşadıkları Pasifik Okyanusu yakınındaki kanal manzaralı lüks konutları ve kullandıkları son model Mercedes arabaları AA objektiflerine yansıdı
Türkiye’deki yatırımlarından bir kısmını akrabalarının yardımı ile elden çıkaran firari FETÖ’cüler, kaçırdıkları 22 milyon dolarlık kaynakla, Silikon Vadisi'nde son derece lüks bir bölgede ofis kiralama işine girdi
Bölgedeki FETÖ’cülerin buluşma karargahı olan Pasifik Enstitüsünün Başkanı Mahmut Altun, Bahaeddin Nakıboğlu’nun üzerine kayıtlı görülen evde yaşarken, bölgedeki kilise, sinagog ve Rotaryen kulübüyle yakın temas halinde bulunuyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "para kasası" olarak bilinen Naksan Holding'in firari isimleri Osman Nakıboğlu ve oğlu Bahaeddin Nakıboğlu’nun Amerika’daki lüks yaşamları AA tarafından görüntülendi.
FETÖ’nün geçmişten beri en güçlü destekçisi, Gaziantep'te sanayicilik yapan Nakıboğlu ailesinden Osman ve Bahaeddin Nakıboğlu, haklarında FETÖ soruşturması başlatılınca 2014 yılında Amerika’ya kaçmıştı.
Yurt dışına firar etmeden önce baba oğul, Naksan Holding bünyesinde birçok şirkette yönetim kurulu başkanlığı ya da üyeliği görevleri yürütüyordu.
Türkiye’deki yargılama sürecinde, Nakıboğlu aile üyeleri tarafından Naksan Holding üzerinden gayri resmi hesaplardan FETÖ’ye yüklü miktarda kaynak aktarıldığı belirlenmişti.
Kanal manzaralı milyon dolarlık evde yaşıyorlar
ABD’de kamuya açık internet tarama sitelerinde yer alan bilgilere göre firari Nakıboğlu ailesi üyeleri, Kaliforniya eyaletinin “Bay Area” bölgesinde San Mateo kentine bağlı Foster City semtinde, yaklaşık 2,5 milyon dolar değerindeki evde yaşıyor.
Lüks villaların bulunduğu semtte, San Francisco körfezine bağlanan ve üzerinde yapay adaların bulunduğu kanal yer alıyor.
Nakıboğlu ailesi üzerine kayıtlı görünen lüks villa ise içerisindeki tekne ve kayıkların bulunduğu kanal manzarasını gören konumuyla dikkati çekiyor.
Osman ve Bahaeddin Nakıboğlu’nun şu anda kaldıkları kanal manzaralı villalarından önce oturduğu tespit edilen konut ise Los Altos semtinde bulunurken, buranın değerinin de yaklaşık 5,5 milyon dolar olduğu öğrenildi.
Firari Osman ve Bahaeddin Nakıboğlu’nun, 7’si yatak odası olmak üzere 12 odası, 6 banyosu, 3 büyük terası ve geniş bahçesi bulunan iki katlı lüks villadan taşındıkları anlaşılıyor.
Baba oğul 22 milyon dolar kaçırdılar
Naksan Holding bünyesinde enerjiden nakliyata, inşaattan teknolojiye birçok alanda faaliyet gösterilen 51 şirkettin bir çoğunda tepe yönetici olan baba ve oğulun, haklarındaki yargı sürecine rağmen bazı kaynakları yurt dışına kaçırdığı ortaya çıkmıştı.
Gaziantep’in çeşitli yerlerindeki iş yeri, konut, iş hanı gibi taşınmazların satılarak paranın parça parça Osman Nakıboğlu hesabına aktarıldığı ve bu miktarın yaklaşık 22 milyon dolar olduğu belirlenmişti.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararları bulunan Osman ve Bahaeddin Nakıboğlu, bu kaynakla Amerika’da Silikon Vadisi’nde işyeri açtı.
Firari Osman Nakıboğlu, işyerinden çıkışında beyaz renkli son model Mercedes aracına binerken AA tarafından görüntülendi. Ayrıca Nakıboğlu ailesine ait 34 lüks araç daha olduğu öğrenildi.
Ofis kiralama işi yapıyorlar ve firari FETÖ’cülere destek oluyorlar
Firari baba oğul, Silikon Vadisinde girişimcilere farklı büyüklük ve tipte lüks ofis ve toplantı mekanları kiralama işi yapan “Innoworld“ isimli şirketi yönetiyor.
Şirkette, görüşme odalarının fiyatları saatlik 50 ile 250 dolar arasında değişirken, 50 ya da 100 kişi kapasiteli toplantı odalarının fiyatları da saatlik 120 dolardan başlıyor.
Lüks bir bölgede büyük bir bina içerisinde yer alan şirkette, internet kullanımından kahve yiyecek ikramına çeşitli hizmetlerin de verildiği özel ofislerin aylık kirası ise 1000 dolar civarında.
Firari Osman ve Bahaeddin Nakıboğlu’nun 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Türkiye’den kaçırabildikleri paralarla Amerika’ya gelen ve yatırım imkanı arayan FETÖ mensuplarına da danışmanlık yaptıkları ve lojistik destek sağladıkları belirtiliyor.
FETÖ mensuplarının karargahı
FETÖ’nün Amerika’daki çatı örgütlerinden, Santa Clara kentine bağlı Sunnyvale semtinde bulunan Pacifica Institute (Pasifik Enstitüsü) Silikon Vadisi şubesinin başkanlığını ise Nakıboğlu ailesiyle yakın ilişkisi bulunan Mahmut Altun yürütüyor.
Altun'un Santa Clara kentinde oturduğu konut da Bahaeddin Nakıboğlu üzerine kayıtlı görünüyor.
Bu arada Bahaeddin Nakıboğlu üzerine kayıtlı görünen Pasifik Enstitüsünün karşı caddesinde yer alan ikinci bir konut FETÖ mensuplarının ihtiyaçları için misafirhane gibi kullanılıyor.
Konferans, seminer, kültürel etkinlikler adı altında çeşitli etkinlikler düzenleyen Pasifik Enstitüsünün üzerinde çalıştığı en önemli konu ise dinler arası diyalog çalışmaları.
Bu örgüt üzerinden Yahudi ve Hristiyan gruplarla yakın ilişki geliştiren FETÖ mensuplarının, kilisede ve sinagoglarda iftar ve ziyaret programları düzenledikleri enstitünün internet sitesinde yer alan görsellerden anlaşılıyor.
Ayrıca Pasifik Enstitüsünün internet sitesinde “The Blue Chair” (Mavi Koltuk) bölümünde de dinler arası diyalog alanında uzman Los Angeles Başpiskoposu Ekümenik ve Dinler Arası İlişkiler Görevlisi Rev. Alexei R. Smith, İbraniler Birliği KolejiYahudi Dinler Enstitüsü Profesörü Reuven Firestone gibi isimlerin görüşlerine yer veriliyor.
Altun'un sosyal medya hesaplarında ise eski ABD Başkanı Barack Obama ile çekilmiş fotoğraf, Türkiye yönetimine yönelik paylaşımlar, ziyaret ettiği ve ortak etkinlik düzenledikleri kiliselere ilişkin görseller de bulunuyor.
Ayrıca Altun'un facebook hesabında yer alan İsrail’in kuruluşunun 70. yıl dönümüyle ilgili kutlama etkinliğine ilişkin paylaşım da dikkati çekiyor.
FETÖ kuruluşu Pasifik Enstitüsüne FBI’dan ödül
FETÖ’nün ABD’deki çatı kuruluşlarından Pasifik Enstitüsüne 2016 yılında Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından "Toplum Liderliği Ödülü" (DCLA) verilmişti.
Pasifik'in ve FBI’ın sitesinde yer alan bilgilere göre, FBI San Diego Yöneticisi (SAC) Eric Birnbaum, Pasifik Enstitüsünün 2016 FBI Toplum Liderliği Ödülü'ne (DCLA) layık görüldüğü duyuruluyor.
Birnbaum, ödülü, 9 Mart 2017 perşembe günü, FBI San Diego'nun Sorrento'daki Federal Ofis Binasında düzenlenen bir törenle Pasifik Enstitüsü Müdürü Mesut İnci'ye vermişti.
FBI sitesinde, ödülün gerekçesiyle ilgili Pasifik Enstitüsünün "yaptıkları inanılmaz işler sebebiyle ödüle layık görüldüğü" ifadeleri yer alıyor.
Ayrıca FBI yetkilileri, 2017 yılı haziran ayında da Fetullahçı Terör Örgütü'nün Los Angeles'ta bulunan Pacifica Graduate adlı kurumunun iftar yemeğine katılmıştı.
FBI Los Angeles'in resmi Twitter hesabından yayımlanan fotoğrafta, FETÖ üyeleri ile FBI ve polis yetkililerinin olduğu görüldü.
Rotaryenlerle yakın ilişki, kilise ve sinagogla ortak etkinlikler
Silikon Valley Pasifik Enstitüsünün başkanı Altun’un bölgede faaliyet gösteren Sunnyvale Rotary Kulübü ile de yakın ilişkisi olduğu görülüyor.
Kulübün internet sitesinde Altun’un 14 Temmuz 2015 tarihinde “Kültürler arasında köprüler inşa etmek” başlığıyla bir toplantı gerçekleştirildiği bilgisi yer alıyor.
FETÖ’cü Pasifik Enstitüsü, bölgede faaliyet gösteren ve yönetiminde rahip, rabbi ve İslam dini üzerine çalışan isimlerin bulunduğu “Abrahamic Alliance International” (Uluslararası İbrahimi İttifakı) isimli örgütle de yakın ilişki içerisinde.
İbrahimi dinler arasında diyalog çalışmaları yürüten kuruluşa ait internet sitesinde iki örgüt arasında farklı zamanlarda gerçekleştirilen kilise ve sinagog ziyaretlerinden, dostluk yemeği ve piknik organizasyonlarına kadar çeşitli ortak etkinliklerin görselleri yer alıyor.
Bu ortak etkinliklerde firari Osman ve Bahaeddin Nakıboğlu’nun da yer aldığı görülüyor.
Bu arada Bahaeddin Nakıboğlu'nun Amerika'da "Baha" takma adını kullandığı da anlaşılıyor.
FETÖ elebaşı Gülen, Bahaeddin Nakıboğlu için dua etti
Ailenin en genç üyelerinden, holdingin üçüncü kuşak temsilcisi Bahaeddin Nakıboğlu, Naksan Teknoloji şirketini kurarak Apple ürünlerinin Türkiye’de pazarlanması işini de yürütüyordu.
Ayyıldız Tim’i tarafından hacklenen Bahaeddin Nakıboğlu’nun Twiter hesabında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından dünyanın sayılı iş adamları arasında olacağı iddiasıyla duada bulunduğuna ilişkin mesajlaşmalar ortaya çıkmıştı.
Ayyıldız Tim’in yayınladığı direkt mesajlarda Nakıboğlu’nun Gülen’in doktoru Kudret Ünal’a ait olduğu belirtilen “Dr. Kudret” hesabıyla yazışmalar yer almıştı.
Dr. Kudret’in gönderdiği mesajda “SA Bahaeddin Bey, Silikon Vadisi’nde ilerde dünyanın sayılı işadamlarından olacak. Allah’ın izniyle dedi. Tarih atıp torunlarına söyleyeceğin en güzel cümle olur inşallah.” ifadeleri kullanılmıştı. Gülen’in bu duayı ederken Vedat Koçer ve Osman Özsoy’un da şahit olduğunu belirttiği ortaya çıkmıştı.
Ayrıca Nakıboğlu, Gezi olayları sırasında da devletin eylemcilerden özür dilemesi gerektiğini belirten paylaşımlarda bulunmuş ve eylemcilerin internette yayın yapmaları için Twitter hesabından sürekli internet giriş şifreleri yayımlanmıştı.
Nakıboğlu, gelen tepkiler üzerine daha sonra bu paylaşımlarını silmişti. Bahaeddin Nakıboğlu, hesabı kapanmadan önce Twitter’da dönemin ABD Başkanı Barack Obama ile çekilmiş bir fotoğrafı paylaşmıştı.
Nakıboğlu ailesiyle ilgili yargılama süreci devam ediyor
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Naksan Holding'in eski yönetim kurulu başkanı Cahit Nakıboğlu ile oğlu Taner ve kardeşi Osman Nakıboğlu'nun da aralarında bulunduğu 25 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, resmi olmayan gelir ve giderlerin holdingin iç içe geçmiş şirketleri üzerinden aklandığı bilgisine yer verildi.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Organize Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan ve 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 628 sayfalık iddianamede, Naksan Holding bünyesinde enerjiden nakliyata, inşaattan teknolojiye birçok alanda kurulan 51 şirketin sadece 11'inin işçi ve parasal yoğunluğu olduğu belirtilerek, şirketlerin muhasebe hileleri anlatıldı.
Naksan Holding eski yönetim kurulu başkanı, tutuklu sanık Cahit Nakıboğlu ile oğlu tutuklu sanık Taner Nakıboğlu ve ABD'de yaşayan kardeşi firari sanık Osman Nakıboğlu'nun aralarında bulunduğu 25 sanık hakkındaki iddianamede, şirketlerin muhasebesini biri resmi, diğeri gayriresmi iki farklı kayıtta tuttuğu, ortakların yasal olmayan para hareketlerini, gayri resmi kayıt üzerinden yaptığı ifade edildi.
FETÖ'nün "para kasası" holdingin içini boşaltmış
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve vergi müfettişleri bilirkişi raporlarının da yer aldığı 628 sayfalık iddianamede, şirketlerin satışlarının yüzde 70'inin kayıt altına alındığı, kayıt altına alınmayan satışlardan elde edilen gelirlerin de ortaklardan alınmış gibi muhasebeleştirildiği ve şirketlerin ortaklara borçlandırıldığı belirtildi.
İddianamede, şirketlerin yasal olmayan gelirinden FETÖ/PDY ile iltisakı nedeniyle kapatılan dernek ve kurumlara "zekat" başlığı altında yüksek meblağlarda para gönderildiğinin de tespit edildiği bilgisi yer aldı.
İddianamede, Naksan Holding'in ortak ve yöneticisi 25 sanığın, "silahlı terör örgütü yönetme, terörizmin finansmanı hakkında kanuna muhalefet, suç gelirlerinin önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama ve vergi usul kanununa muhalefet" suçlarından cezalandırılması talep edildi.
FETÖ elebaşı, Nakıboğlu ailesinin evinde kalmış
İddianamede, FETÖ'nün kentteki sözde yöneticileri tarafından "süper abi" diye hitap edilen Taner Nakıboğlu'nun ismi, örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından verilen ve mütevelli heyeti başkanı olduğu Zirve Üniversitesinde de geçmiş ayrıca, holdinge kayyum atanması ihtimali üzerine ekonomi, maliye ve hukuk bölümlerinden akademisyenlerle "hileli iflas" toplantıları yaptığı bilgisine yer verildi.
Nakıboğlu ailesinin fertlerinin, Gaziantep'teki FETÖ/PDY ile iltisakı nedeniyle kapatılan bazı derneklerin yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü veya yönetiminde yer aldığı kaydedilen iddianamede, 1998 yılında hakkında yakalama kararı çıkarılan terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in, Suriye üzerinden Gaziantep'e geldiği ve Nakıboğlu ailesinin evinde kaldığı ifade edildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz