Aile içi muhabbet ve sevginin ilahi bir lütuf olduğunu ve bunun da sağlıklı bir evlilikten geçtiğini belirten İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Mehmet Şenlik, nikah akdinde verilen mehrin kadının hakkı olduğunu fakat fazlasının pek uygun olmadığına dikkat çekerken çocukların yetiştirilmesinde İslami eğitim modelinin önemine vurgu yaptı.
İslam da evliliğin iki kişi arasında yapılan bir projenin yapı taşı olduğunu söyleyen Şenlik, "İki kişi nikahla birbirine helal olur ve toplumun çekirdeğini oluşturur. Evlilik en alt birimi oluşturur ki toplumlar ailelerden oluşabilsin, kabileler ve insanlık camiası böylece büyüyebilsin. İşte aile bunun ilk birimidir. Temeli sağlam olan bir evlilikten sağlıklı, ahlak ve adaba uygun bir aile oluşur." dedi.
Sağlıklı ailelerden sıhhatli toplumlar oluştuğunun altını çizen Şenlik, "Aile, bundan dolayı çok önemlidir. İslam anaerkil ve babaerkil ayrımı yapmaz, ikisi eşittir. Kadın-erkek aynı haklara sahiptir. Erkeğin nasıl kadına karşı birtakım hakları ve sorumlulukları varsa kadının da erkeklere karşı birtakım hak ve sorumlulukları vardır." ifadelerini kullandı.
"AİLE İÇİ MUHABBET VE SEVGİ İLAHİ BİR LÜTUFTUR"
Anne ve babanın birbirilerine ve ailenin diğer fertlerine karşı görev ve sorumluluklarının olduğunu aktaran Şenlik, "Anne ve baba meydana gelen nesli yetiştirir. Baba, neslin dışarıdan iaşesini temin ederken anne de içerden bunun organizesini yapar. Anne sofraya getirir, yedirir-içirir ve bakımını yapar. Bu ortak bir iştir, kolektiftir. Ailede muhabbet, eşler arasında sevgi vardır. Bu sevgi sayesinde onlar birbirine yakınlaşır, çocuklar sevilir, bakımı yapılır ve yetiştirilir. Bu da ilahi bir lütuftur, bu lütfun kıymetini bilmemiz gerekir. Aileyi teşvik ediyor ve mutlaka evliliğin olmasını istiyoruz. Bazı insanlar evliliği ihmal ediyor, geciktiriyor, şartlarını ağırlaştırıyor. İTTİHADUL ULEMA ve Medaris-i İslamiye camiası olarak gençlerimizin erken evlendirilmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.
Evlilik öncesi ailelerin oluşturduğu gereksiz kaygı ve düşüncelere de değinen Şenlik, "Dünyaları için iaşesini biz düşünmeyelim, rızkı veren Allah'tır. 'Hele çalışsın, geleceğini garantiye bağlasın, sonra evlensin' düşüncesi kesinlikle İslami bir düşünce değildir. 15 yaşına bastıktan sonra evlilik ihtiyacı oluşur ve artık istediği zaman evlenebilir. 'Yok! 18 yaşından aşağı olmaz, henüz çocuktur' söylemleri Batılı devletlerin oluşturduğu kriterlerdir. İslam'ın kriteri buluğ çağına ermektir. Kişi, buluğ çağına ermişse evliliği hakketmiştir." diye belirtti.
"MEHİR KADININ HAKKIDIR, FAZLASI UYGUN DEĞİLDİR"
Şenlik, "Allah-u Teâlâ 'Onun geçimini biz sağlayacağız. Sizden bekar olanları evlendiriniz, kölelerinizden iyi olanları da evlendiriniz. Eğer bunlar fakirseler Allah kendi lütfundan onları zenginleştirir.' buyurmaktadır. Rızkı veren Allah'tır. Kime ne kadar rızık takdir etmişse bu Allah'ın işidir. Biz onların rızkını üstlenecek değiliz. Ev alıp döşemek basit şeylerdir, gereksiz masraflar evliliğin önüne konulan bariyer ve engellerdir, evliliği zorlaştıran şeylerdir." dedi.
Evliliği zorlaştıran değil kolaylaştıran unsurların görev addedilmesi gerektiğini belirten Şenlik, şunları söyledi: "Mehir kadının hakkıdır ama fazlası uygun değildir. Hazreti Peygamber, 'Kadınların en hayırlısı mihri az, çok çocuk doğurandır. Fazla çocuk doğuran hayırlı bir kadındır.' buyurmuştur. Maalesef günümüz kadınlarının mihri ve masrafları çok, çocuk da az doğuruyorlar. Yani hadisin tam tersini yapıyorlar."
"ÇOCUĞA RABBİ, PEYGAMBERİ VE DİNİ TANITILMAMIŞSA ÖĞRETİLEN DİĞER İLİMLERİN DEĞERİ YOKTUR"
Hazreti Peygamberin 'Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.' Hadis-i Şerifini hatırlatan Şenlik, Peygamberimizi memnun etmek isteyenlerin evlenip çoğalmasını, İslam ahlakıyla sağlıklı bir nesil yetiştirerek edep ve terbiyeyle eğitmesini söyledi.
Şenlik, "Aile, yetiştirdiği çocuğuna fazla ilgi gösterip başına bela ediyor. O çocuk hep ilgi ister, o ilgiyi görmeyince de küser. Elbette her çocuğa verilen bir hak vardır ama o hak bakımla, ahlak ve edeple düzenlenmeli. Çocuğa Rabbi, Peygamberi ve dini tanıtılmamışsa, ahlak ve edep verilmemişse öğretilen güzel konuşma, oynama veya spor dallarının bir faydası yoktur. Allah'ı tanımayan biri insanları da tanımaz, azgınlaşır. Allah'a secde eden insan mütevazi bir kul olur. Rabbim bizlere çocuklarını güzel bir şekilde eğiten ve terbiye eden, örnek aile kurmuş olanlardan eylesin." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz