Diyarbakır'da ailelerin, kayıp çocuklarının bulunması için HDP il binası önündeki oturma eylemi 12'inci günde de devam ediyor. Dün 3 ailenin daha gelmesiyle oturma eylemindeki aile sayısı 28'e çıktı. Dağa kaçırıldığını iddia ettikleri kayıp oğulları Tuncay Bingöl'ün (19) İstanbul’dan gelen ailesi Şevket ve Fatma Bingöl çifti, Diyarbakır'ın Hani ilçesinde 2015 yılında dağa kaçırılan oğlu Fatih Demir (24) için gelen anne Sevdet Demir (55) ve 2015 yılında Bitlis'te kaçırılan oğlu Yetiş Top'un (23) annesi Saliha Mert (42) ile birlikte HDP önündeki diğer ailelere katıldı. Bitlis'ten gelen anne Saliha Mert, oğlunun 2016 yılında öldürüldüğünün haberini aldığını ifade ederek, bu habere inanmadığı söyledi. Mert, "Oğlumu istiyorum. Oğlumun öldürüldüğünü söylediler. Ben inanmıyorum. Eğer oğlum ölmüşse cenazesini nerede?" dedi.
İstanbul'dan eşi ve çocuğuyla gelen 43 yaşındaki Fatma Bingöl de 5 yıl önce 14 yaşında dağa kaçırılan oğlu Tuncay Bingöl için oturma eylemine katıldı.
5 çocuk annesi Bingöl, aslen Erzurumlu olduklarını, 5 yıldır oğlundan haber alamadıklarını söyledi.
Oğlunun sabah, "iş aramaya gidiyorum" diyerek evden çıktığını, bir daha da dönmediğini ifade eden Bingöl, oğlunu aradıklarını ancak ona ulaşamadıklarını aktardı.
- "Kimsenin hakkı yok çocuklarımızı bizden almaya"
"Oğlum sahipsiz değil, sürekli onu arıyorum. Elimden ne geliyorsa yaparım, gerekirse canımı da veririm. Partiden bize, 'çocuğunuzu merak etmeyin orada' diyorlar. Ama hiçbir haber alamıyoruz." diyen Bingöl, şöyle konuştu:
"Arnavutköy ilçesinde HDP binası var. Çocuğum oradan gönderildi. 9 yaşındayken çocuğumu Taksim'de eyleme, yürüyüşe götürmüşler. Çocukları yoldan çıkarmaya kimsenin hakkı yok. Çocuklarımızı dağa çıkarsınlar diye büyütmüyoruz. Çocuklarımızı ölüme göndermek istemiyoruz. Çocuklarımızın kimseye zarar vermesini istemiyoruz. Biz bunun için büyütmüyoruz çocuklarımızı. Kendi halinde kıt kanaat geçinen insanlarız. Kimseyle sorunumuz yok. Bir evladı kaybetmek çok zor. Çocuğumun askere zarar vermesini istemiyorum. Kimsenin yetkisi buna yok. Allah'ın verdiği canı Allah alır. Artık bu kötülük ortadan kalksın. Artık kimse kimseyi öldürmesin. Evlatlarımız ölmesin. Evlatlarımızı ölsünler diye yetiştirmedik. Kimsenin hakkı yok çocuklarımızı bizden almaya."
Baba Şevket Bingöl de oğlunun HDP tarafından kandırılıp dağa kaçırıldığını belirtti.
Partinin il binası önünden ayrılmayacağını dile getiren Bingöl, "Her HDP binasına gittiğimde 'dağdadır ama nerede olduğunu bilmiyoruz' diyorlar. Dağda olduğunu biliyorsun, nerede olduğunu da biliyorsun niye söylemiyorsun? Oğlum 14 yaşındaydı. Çocuğumu istiyorum. Her kim çocuğumu kandırdıysa onların da cezasını çekmesini istiyorum. Cezasını devlet versin. Benim çocuğum gitmiş, başkasının çocuğu gitmesin. Bu adamlar tutuklansın. Benim içim yanıyor, başkasının yanmasın." ifadelerini kullandı.
Hani ilçesinden 4 yıl önce kaçırılan çocuk
Diyarbakır'ın Hani ilçesinden 4 yıl önce 19 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Fatih Demir'e kavuşma ümidiyle oturma eylemine katılan Sevda Demir, çocuğunun dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tuttuğunu belirtti.
Oğlundan 4 yıldır haber alamadığını ifade eden Demir, "(HDP ve PKK) Onlara lanet olsun. Allah onlara en büyük cezayı versin. Bizden ne istiyorlar? Çocuklarımızı dağa niye götürüyorlar? Çocuklarımızı istiyoruz. Oğlumu istiyorum. Biz onları (HDP) sevmiyor, onları desteklemiyoruz. Allah kahrı perişan etsin." diye konuştu.
Oğluna kavuşmak için elinden gelen mücadeleyi vereceğini dile getiren Demir, oğluna seslenerek, "Fatih oğlum eve gel. Oğlum bizim onlarla alakamız yok, aynı davada değiliz. Oğlum ben senin için buraya gelmişim. Ey ciğerim çık gel. Kimse seni kandırmasın. Hadi gel oğlum, kurtul onlardan." ifadelerini kullandı.
14 yaşında iken kaçırıldı
İstanbul'da 2015 yılında 14 yaşındayken HDP'liler aracılığıyla kaçırılarak dağa götürülen oğlu Yakup için eyleme katılan anne Saliha Edizer, 9 Eylül'de katıldığı eylemi oğluna kavuşuncaya kadar sürdüreceğini söyledi.
Kendi isteğiyle eyleme katıldığını belirten Edizer, HDP'lilerin çocuğunu kandırdığını, bu nedenle onlardan evladını getirmesini istediğini anlattı.
Çocuğu getirilinceye kadar eylemine devam edeceğini dile getiren anne Edizer, "Oğlum 15 gün boyunca seçim döneminde HDP için çalıştı. Seçim çalışmalarından sonra HDP'nin bürosuna gitti. Oradan da onu kandırarak PKK'ya gönderdiler. Çocuğumu istiyorum. Çocuğum gelmeyinceye kadar buradan kalkmayacağım. Eylemim devam edecek. Anneleri gördüm, burada eylemdeydiler. Ben de katılmak istedim." ifadelerini kullandı.
- "Yüreğim paramparça oldu"
Dağa 14 yaşındayken kaçırılan kızı Mekiye Kaya için oturma eyleminde yer alan Hüsniye Kaya (55) da 8 gündür oturma eyleminde bulunduğunu, kızından hiç haber alamadığını söyledi.
Eylemlerini çocuklarına kavuşuncaya kadar sürdüreceklerini ifade eden Kaya, "Hastayım. Artık dayanamıyorum. Yüreğim paramparça oldu. Kızıma kavuşuncaya kadar buradan ayrılmıyorum." diye konuştu.
- "Oğlum sadece rüyalarıma giriyor"
Bugün eyleme katılan Sevda Demir de 4 yıldır oğlu Fatih Demir'den haber alamadığını vurguladı.
"Bizimkileri niye gönderdiler. Kendi çocuklarını göndersinler. Niye benim oğlumu gönderdiler? 4 yıldır ciğerim yanıyor. Uyuyamıyorum. Hep gözyaşı döküyorum. Hiç haber alamadım. Oğlum sadece rüyalarıma giriyor." diyen Demir, eylemine sonuna kadar sürdüreceğini kaydetti.
Fatma Akkuş da kızı 15 yaşındaki Songül Akkuş için eyleme katıldığını anlatarak 2015'ten bu yana evladından haber alamadığını, 4 gündür eylemde bulunduğunu aktardı.
Hiçbir annenin keyfinden buraya gelmediği dile getiren Akkuş, kiminin oğlu kiminin kızı kiminin yeğeni kiminin torunu için eylemde olduğunu belirtti.
Oğlu Yetiş için eyleme katıldı
İstanbul'dan gelerek, 4 yıl önce 18 yaşında dağa kaçırılan oğlu Yetiş için oturma eylemine katılan anne Saliha Mert, yaptığı açıklamada, çocuğunun dağa kaçırılmasında HDP'nin aracı olduğunu öne sürdü.
"Oğlumu 2015 yılında kaçırdılar. Önce, 'Oğlun çatışmada öldü.' dediler. Cenazesini isteyince de, 'Suda kayboldu.' dediler. Ben aramaya devam edince, 'Oğlun ölmemiş, yaralı kurtulmuş ama nerede bilmiyoruz.' dediler." ifadelerini kullanan Mert, şöyle konuştu:
"Niye kullanıyorlar gençleri? Allah cezalarını versin inşallah. Bizim çektiğimiz acıyı bir Allah bilir. Çocukları annesinin kucağından alıp dağlara götürüyorlar. Çocuğumu versinler."
Kaynak: Diyarbakır Söz