Urartu Kralı II. Rusa tarafından Van Gölü'ne hakim bir tepede kurulan ve Urartular dönemine ait önemli kalıntıların yer aldığı Ayanis Kalesi'ne giden bir kilometrelik patika yola, eski demir yollarında kullanılan ahşap traverslerin geri dönüşümüyle basamak yapıldı.
Tuşba ilçesinde 2 bin 700 yıl öncesinden bugüne ulaşan süslemeleri, kerpiç duvarları, taş işlemeleriyle dikkati çeken Urartu yapılarından Ayanis Kalesi'nde yapılan çalışmalarla adeta "çevresel bir dokunuş" gerçekleştirildi.
Urartuların yönetim yapısı, mimarisi ve inançlarıyla ilgili önemli bulguların yer aldığı kaleye ulaşımın daha kolay sağlanması ve tarihi dokusunun korunması amacıyla Tuşba Belediyesi, Kültür Turizm İl Müdürlüğü ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından yaklaşık iki ay süren çalışma yürütüldü.
Sit alanı kabul edilen ve çevresinin tamamının çitlerle korunduğu kalede belediye tarafından zemini taşlarla oluşturulan otopark ve farklı güzergahlara monte edilen bilgilendirme levhaları da kaleye gelen ziyaretçilere kolaylık sağlıyor.
Kaledeki çalışmalar kapsamında eski demiryolları raylarında kullanılan 3 bin traversin geri dönüşümüyle 1,5 metre genişliğinde ve yaklaşık bir kilometre uzunluğunda patika yol ve 3 ayrı izleme terası yapıldı.
Ziyaretçilerin ahşap basamakları kullanarak çıktığı kalenin kazı ve restorasyon çalışmalarının ardından turizme kazandırılması planlanıyor.
- "Tarihi yapıyla da bire bir uyumlu"
Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, tarihi ve kültürel eserlerin korunması için birçok alanda proje geliştirdiklerini söyledi.
Kalede Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığındaki 37 kişilik ekip tarafından yapılan kazılarda önemli yapıların gün yüzüne çıkarıldığını anımsatan Özgökçe, eserlerin turizme kazandırılması amacıyla çalışma başlattıklarını aktardı.
Ziyaretçilerin daha önce toprak yollardan kaleye ulaştığını bu durumun da kötü bir görüntüye yol açtığını ifade eden Özgökçe, "Çalışmalarımıza ilk olarak kaledeki tapınağın korunmasından yola çıktık. Bu eserin süreç içerisinde yıpranmaması ve turizme kazandırılması anlamında bir çatı örtüsü yaptık. Yine kalenin çevre çitiyle korunması gerektiğini düşünerek o işe başladık. Son olarak da ziyaretçilerin kalenin her alanını rahatlıkla gezmeleri için bir yürüyüş yolu yaptık." dedi.
Özgökçe, geri dönüşümde sıfır atık anlayışıyla çalışan bir belediye olarak demiryolu hatlarının yenilenmesiyle ortaya çıkan traverslerin bu şekilde değerlendirilmesinin önemli olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Van'ı ve kaleyi ziyarete gelenlerin geri dönüşüm ürünü olan basamaklardan seyir teraslarına çıkarak bin 850 metrede ve panoramik bir ortamda Van Gölü kıyısından Süphan Dağı'nı görebilirler. Tarihi ve turistik alanı doya doya gezip inceleyebilirler. Yaptığımız yol, buradaki tarihi yapıyla da birebir uyumlu. Burada Göbeklitepe'yi aratmayacak önemli eserler var. Yurt içi ve yurt dışında tüm kültür, doğa ve tarih meraklıların bir an evvel bu güzel bölgeye gelip bu alanı ziyaret etmelerini bekliyoruz. Van'da huzur, güven ve emniyet oluştuktan sonra inanıyoruz ki turizm, kültür, sanat ve alanda da gelişmeler olacak. Bu gördüğümüz eserler de bu süreçten sonra ortaya çıktı."
- "3 bine yakın travers kullanıldı"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ ise kalenin Van'ın tarihi noktasında önemli bir yer olduğunu ve 30 yıldır kazı çalışmalarının devam ettiğini anımsattı.
Bu yıl yapılan çalışmalarla kaleyi tamamen güvence altına aldıklarını ifade eden Aktuğ, "Kaleye zarar vermeyecek bir şeylerin kullanılması gerekiyordu. Bu kapsamda tren raylarındaki traversleri temin ettik. Yaklaşık 3 bine yakın travers kullanıldı. Yine üç noktaya seyir tepeleri yaptık. Amacımız böyle ören yerlerini turizme kazandırmak." diye konuştu.
Prof. Dr. Işıklı da kente gelen turistlerin büyük bir kısmının Urartu arkeolojisine özel ilgi gösterdiğini ve coğrafyanın da tarihi dokusuyla özel bir öneme sahip olduğunu anlattı.
Ziyaretçilerin Urartu kültürünü en iyi şekilde anlayabileceği alanların başında Ayanis Kalesi'nin geldiğini belirten Işıklı, "Ören yerlerinde yürüyüş yollarını yaparken doğayla ve bulunduğu arkeolojik mekanla uyumlu olduğu için ahşap malzemeyi tercih ediyoruz. Bu malzeme gerçekten çok özel ve pahalı bir malzeme. Bu yürüyüş yolları sayesinde kaleye çıkmak çok daha kolay ve güvenli. Ziyaretçiler bu yolu gördüklerinde büyük keyif alıyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz