Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda 'Yaz Kur’an Kursları Açılış Programı'nda yaptığı konuşmada, yıllardır sürdürdükleri yaz Kur’an kurslarını bu sene de yüz yüze gerçekleştirecek olmanın sevinç ve heyecanını yaşadıklarını söyledi. Erbaş, bu hafta itibarıyla çocukların Türkiye’nin her köşesinde camileri şenlendireceğini belirterek, "Bugün açılışını yaptığımız yaz Kur’an kursları çocuklarımıza karşı söz konusu sorumluluklarımızı yerine getirme noktasında bizlere sunulmuş büyük bir fırsattır. Yaz Kur’an kursları doğru dini bilginin doğru bir yöntemle çocuklarımıza aktarıldığı ve ülkemizin en ücra köşelerinden köylerine, en büyük şehirlerine kadar her çocuğun kolaylıkla ulaşabildiği kıymetli bir imkandır" diye konuştu.
'MATERYALLER MOTİVASYON MERKEZLİ'
Ali Erbaş, ders materyallerini motivasyon merkezli yaklaşımla çocukların seviyesini, ilgisini, beklentisini, yaşını, yeteneğini, bilgisini dikkate alarak hazırlamaya çalıştıklarını kaydetti. Erbaş, "Böylece çocuklarımız hem yeni şeyler öğrenecekler hem de daha önce düzensiz olarak öğrendikleri bilgilerini test edip yanlışları varsa düzelterek eksiklerini tamamlayacaklardır. İçinde bulunduğumuz zorlu salgın süreci sebebiyle çocuklarımız bir yıldan fazla bir süre yüz yüze eğitim imkanından uzak kaldılar maalesef. Okuldan ve akranlarından uzaklaşmalarına sebep olan salgın sürecinin çocuklar için hiç de kolay olmadığını ifade etmemiz gerekir. Bu doğrultuda sevgi, ilgi, oyun ve bilgi düzleminde yürüteceğimiz bir eğitim programıyla yaz Kur’an kurslarımız, yavrularımızın sıkılmalarına mahal vermeden bu zor süreci sağlıklı bir şekilde atlatmalarını da sağlayacaktır" dedi.
Yaz Kur’an kurslarının, çocukların tatil dönemini verimli değerlendirebileceği en iyi imkan olduğunun altını çizen Erbaş, "Aynı zamanda çocuklarımızın manevi gelişimi, karakter inşası ve değerler eğitimi açısından özellikle görerek ve uygulayarak öğrenebilmeleri bakımından da çok önemli bir fırsattır" diye konuştu.
'BIRAKIN CAMİDE NEŞELİ OLSUNLAR'
Ali Erbaş, çocukların takdir ve teşvik edilerek, camiye gelmelerine ve camiyi sevmelerine katkı sunulması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Hocalarımız çocuklara cami adabından mutlaka bahsedeceklerdir. Fakat onlar, yine de her fırsatta koşup oynayacaklar, gülüp eğlenecekler, zaman zaman yaramazlıklar da yapacaklardır. Tabii ki onlardan bir yetişkin tavrı beklemek doğru değildir. Bırakın, camide neşeli olsunlar. Onları cennet çiçekleri olarak görelim ve yaramazlıklarını sabırla, anlayışla ve sevgiyle karşılayalım. Onlara Peygamber Efendimizin çocuklara davrandığı gibi davranalım. Kısa bir zaman dilimi de olsa yaz dönemi, çocuklarımızın kalbine sevgi ve iyilik tohumu ekmek için yeterli bir süredir. Yeter ki çocuklara her şeyi öğretme ve onların her yanlışını düzeltme telaşına girmeden gönüllerini fethetme gayreti içerisinde olalım. Bir hocamız yüzünden bir çocuğun gönlüne, kalbine nefret, soğukluk düşerse o vebal o hocamızı götürür. Bütün çocuklara kendi çocuklarımız gibi yaklaşmalıyız. Onlara karşı güler yüzlü, sevecen, sabırlı ve sevgi dolu olmalıyız. Her birini iyi bir dost, değerli bir arkadaş bilmeliyiz."
Kaynak: Diyarbakır Söz