Hava sıcaklığının gölgede 40 dereceyi aştığı Diyarbakır’da artan neminde etkisiyle hissedilen hava sıcaklığı yer yer 50 dereceyi aşıyor.
Ancak bu rakamlar yaşam kavgasında evine ekmek götürmek zorunda olan insanlarımızı mesleklerini icra etmekten alıkoymuyor.
Diyarbakır Söz Gazetesi ekibi, usanmadan insanlara hizmet etmeye devam eden ve güneşin kavurucu sıcaklığına aldırış etmeden fırın önünde ekmek üreten ustaların, dönercilerin zorlu anlarına şahitlik etti.
Sabahın erken saatlerinden itibaren fırın ağzına geçen ustalar başka çarelerinin olmadığı için bu işi yaptıklarını dile getirdiler.
“VÜCUDUMUZ SICAĞA ALIŞMIŞ”
Fırın ustalarından Şakir Şin, bıkmadan usanmadan bu mesleği yapmaya devam edeceğini ifade ederek, “Bizler bu işe alışmışız. Tabi güneş ile ateş önünde durmak bir değil. Ama artık bizim vücudumuz buna aşılmış. Ama çalışmak zorundayız. Yemek saatleri dışında ara vermeden çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
“BİZE LÜTFEN DUACI OLUN”
Dönerci ustalarından Ahmet Yılmaz da, güneş ve ateşin önünde zorlandıklarını ve insanlardan dua beklediklerini aktararak, şöyle konuştu:
“Dışarıda güneşin ve ateşin önünde çalışmak bayağı zor. Ama ne yapalım ekmek arası, ekmek kavgası diyoruz. Mecbur, elimizdeki imkanlardan dolayı. Kimse istemez ki bu sıcakta ve bu ateşin önünde dursun. Bizimde rızkımız ve ekmeğimiz buradan çıkıyor. Ama bayağı zorlanıyoruz. İşimizden dolayı pek dinlenemiyoruz. Bize lütfen duacı olun.”
Öte yandan sıcaklık başta çocuklar olmak üzere tüm Diyarbakırlıları olumsuz etkiliyor. Dar gelirli çocukların uğrak yeri olan Anzele havuzu, miniklerin cıvıltılarıyla inliyor.
Parasızlıktan ötürü uzak semtlerden Anzele’ye gelmek zorunla olduklarını belirten çocuklar, yetkililerden mahallelerine havuz yapılmasını istedi.
Çocuklardan Muhammed Sanay, “Bizde Anzele gibi yerlerde serinlemeye çalışıyoruz. Biraz küçük ama yinede serinlemek için başka çaremiz yok. Hava çok sıcak” diye konuştu.
Havuzların ücretli olduğu için burayı tercik etiklerini kaydeden Serdar Akgün ise, “Hava sıcak bizde başka semtlerden buralara serinleme için geliyoruz. Arkadaşım bağlardan geliyor ben ise şehitlikten geliyorum. Diğer havuzlar paralı. Bizimde paramız olmadığı için gelip burada serinliyoruz. Belediye bizim mahalleye havuz yapsın” şeklinde konuştu.
“GECE SAAT 12’YE KADAR PARKLARDAYIZ”
Parklarda ağaç gölgelerinde dinlenen vatandaşlardan Mahmut Atasever de şöyle konuştu:
“Sıcaktan yanıyoruz, pişiyoruz. Havuz olmadığı için çocuklarımız Anzele gibi parklarda yüzüyor. Şehrin göbeğinde bir havuz olsa iyi olur, çocuklarımız serinlemiş olur. Dicle nehrine gidiyorlar sonrada orada boğuluyorlar. Bir şey yapamıyoruz, elimizden bir şey gelmiyor. Sıcaktan bunalıyoruz, evde de yatamıyoruz. Gece saat 12’ye kadar parklarda sürünüyoruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz