Diyarbakır’da 25 yıldır esnaflık yapan duyarlı vatandaş Metin Badem, merkez Yenişehir ilçesi Ofis Semti Sanat Sokağında iş yeri işletiyor. 8 yıl önce kış günü sakat bir yavru kedi görerek onu hayvan barınağına teslim ettikten sonra o günden bu yana 8 yıldır her sabah evinden çıkarken çevredeki kedileri de peşine takarak markete gidiyor. Kedilere sabah kahvaltıları için mama ve sosis alan Badem, peşindeki kedilerle dükkanına geliyor. Dükkanını açtıktan sonra tezgahını düzenleyen Badem, o sırada kedilerin toplanmasını bekliyor. Metin Badem, toplanan kedilere her gün sabah ve akşam mama, sosis ve su kaplarını doldurduktan sonra işine başladığını ve kapanış yaptığını söylüyor.
“Birkaç yavruyu arkadaşlara verdim baksınlar diye”
Yaklaşık 25 yıldır esnaf olduğunu, 8 yıldır bu duyarlılığı yaptığını belirten Metin Badem, “Kış günüydü. Bir yavru kedi gördüm, sakattı. Ne yapabilirim diye düşündüm. İnternetten hayvan barınağının numarasını buldum onları aradım yarım saat içerisinde gelip aldılar ve teşekkür ettiler. Ondan sonra diğer yavruları buldum. Diğer yavrular sağlamdı, hasta falan değillerdi. Onları aldım yetiştirdim ve onlara burada bir yuva yaptım. Öyle başladı. Ondan sonra karar verdim, sabah kahvaltılarını ben vermeye başladım. O da nasıl oldu, iş yerim ve evim yakın olduğundan dolayı evden çıkar çıkmaz üç tanesi beni takip eder. Benimle beraber markette gelirler. Mamalarını aldıktan sonra benimle beraber iş yerine gelirler. Poşeti iş yerine bırakırım hiçbir tanesi herhangi bir şeye dokunmaz. İş yerini açtıktan sonra 5-6 tane daha çoğaldı burada onlara vermeye başladım. Verdikten sonra gittikçe çoğalmaya başladı. Şu an 30 taneye yakın kedim oldu. Hatta birkaç tane yavruyu arkadaşlara verdim. Onlar beslesinler diye. 8 yıldır veriyorum inan ki mutluyum, verdiğime çok mutluyum” dedi.
“Empati kurarak merhametli olmak gerekir”
Çevrenin bu durum karşısında nasıl bir tutum sergilediğine de değinen Metin Badem sözlerine şöyle devam etti:
“Şunu diyebilirim. Çevrede olumlu da karşılayan var olumsuz da karşılayanlar var, rahatsız ediyorlar diye onlara karşı da biraz rahatsız etmemeleri için kendi iş yerimin önünde veriyorum mamaları kedilere. Mutlaka kedilere, dışarıdaki hayvanlara bakılması gerekiyor. Çünkü onlar da bizim gibidirler. Merhametli olmak gerekir. Bir empati kurarsan, bir kedinin bir hayvanın dışarıda kalması veya bir insanın sabaha kadar dışarıda kalması ne demek olduğunu çok çok iyi biliyorum. Kediler yem vermediğin zaman, mama vermediğin zaman gidip çöplerde yiyecek arıyor. Her şeyi çöpten beklememek gerekiyor, insanların da vermesi gerekiyor. Ondan dolayı merhamet gerçekten çok önemli ve ben kedilere mama verdiğim zaman çok mutlu oluyorum. Onların gözlerinin içine baktığım zaman bütün stresimi atıyorum. Öyle bir şey ki herkes bir kediye binasının önünde, evinin önünde bir yuva yaptığı zaman hiçbir kedi sokakta kalmaz. Sadece kedi değil, insanlar için de diyorum. Ama merhamet önemlidir. Çağrım şudur, herkesin evladına bir hayvan alıp da yetiştirmesini dilerim. Çünkü merhamet oradan gelir.”
Kaynak: Diyarbakır Söz