Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "16 Nisan sıradan bir tarih değil. Duyarsız kalmak, inisiyatif almamak, bu süreçte rehavete kapılmak bu işe vakıf olmamak demektir. Onun için 'tercih evet' çalışmasında ter akıtmayı kendimize tarihin bize yüklediği bir sorumluluk olarak gördük.” dedi.
Memur-Sen Diyarbakır Şube Başkanlığı tarafından merkez Yenişehir ilçesindeki Diyarbakır Büyükşehir Öğretmenevinde düzenlenen "Hedef 1.111.111 Üye Memur-Sen'e Davet Tercih Evet Diyarbakır Buluşması"dün yapıldı. Katılımın yüksek olduğu gözlenen buluşmada açış konuşmasını yapan Memur-Sen Diyarbakır Temsilcisi Yunus Memiş, sendikacılığın önemine dikkat kerekken, "sendikacılık her yiğidin işi değildir" dedi. Memuş şunları söyledi.
YAN YANA GELECEĞİZ
"Diyarbakır da sizlerin büyük cesareti ve büyük gücüyle biz inşallah şuanda 9 şubemizin başkanlığını yaptığı tüm yönetim kurulu üyeleriyle yetki almış bulunmaktayız. Sağlık sen ve eğitim bir sen bu yıl inşallah yönetim kurulu üyeleriyle beraber büyük mücadele ederek inşallah yetki almak için mücadele edeceklerdir. Bundan dolayı sizlere çok ciddi iş düşüyor ve saha da bütün iş kollarında ciddi çalışmalar yaparak bütün on bir iş kolumuzda da Diyarbakır da yetki almamız gerekiyor. 1 milyon yüz on bir bin yüz on bir sayısı Üstad bediüzzemanın da belirttiği gibi 3 tane biri alt alta toplarsak 3 yan yana getirirsek yüz on bir dolayısıyla siz inşallah yan yana gelişi ile daha ciddi ve daha güçlü olacağız. Ben bu bağlamda tüm şube başkanlarıma tüm yönetim kurullarına ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Eğitim-Bir sen yönetim kurulu üyelerime de sizlerin huzurunda inşallah bu yıl yetki alacak güçte çalışarak kendilerine de teşekkür ediyorum. "
Memuş'tan sonra söz verilen Genel başkan Yanrdımcısı Yalçın, Memur-Sen'in yasal haklarla helal haklar arasındaki makası birleştiren bir sendika olduğunu söyledi.
Memur-Sen'in 16 Nisan'a ilişkin yola çıkışından rahatsız olanların bulunduğunu ifade eden Yalçın, bu ülkenin vesayetten arınma mücadelesi olduğunu belirtti.
KURUŞ DEĞİL, DURUŞ SORUNU
Onun için 16 Nisan tarihinin sıradan bir tarih olmadığını açıklayan Yalçın, "Bize 'siz bir emek örgütüsünüz, neden bu alana müdahil oluyorsunuz. Bu siyasi partilerin işi, bırakın partiler işine baksın, siz harcırahlarla ve döner sermayeyle uğraşın.' diyorlar. Bu Türkiye’deki sosyolojiyi bilmemek, dünyadaki sistematiği görememek ve Memur-Sen’in misyonunu anlayamamaktadır. Bu ülkede temel sorun kuruş sorunu değil duruş sorunudur.” diye konuştu.
Anti demokratik süreçlerin ve Türkiye’ye yapılan küresel operasyonların bu ülkenin kazanımlarını bir gecede götüreceğini aktaran Yalçın, bu ülkenin istikrarı yakalaması gerektiğini dile getirdi.
Ülkedeki vesayet odaklarının gardının düşmesi ve asla akıllarından bir daha millet iradesini kafesleme hayali geçmemesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, "Onun için 16 Nisan sıradan bir tarih değil. Duyarsız kalmak, inisiyatif almamak, bu süreçte rehavete kapılmak bu işe vakıf olmamak demektir. Onun için 'tercih evet' çalışmasında ter akıtmayı kendimize tarihin bize yüklediği bir sorumluluk olarak gördük.” dedi.
Türkiye’nin tarihte yakaladığı en önemli fırsattın 16 Nisan olduğunu ifade eden Yalçın, çünkü bu ülkede yönetsel anlamda istikrarsızlık olduğunu belirtti.
ÇUKUR VESAYETİ BİTMİŞTİR.
6-7 Ekim olaylarında bu ülkede beyaz Kürtlerden çok çektiklerini ifade eden Yalçın, şöyle konuştu:
"Bize 'göbeğini kaşıyan adam, çobanın oyuyla benim ki bir mi? Yobaz' diyen, bizleri aşağılayan, kendilerini bu ülkenin sahibi sanan jakobenlerden çok çektik. Bu bölge de beyaz Kürtlerden çekiyor. Yasin Börü’yü, kurban eti dağıtan merhamet yüklü çocukları hunharca katledenler şimdi hesabını veriyorlar. Çukurlarda buradaki insanların yerinden yurdundan edilmesini, eşinin dostunun yanına yüzünü eğerek sığınmak zorunda kalışına zemin hazırlayanlar bu bölgeye en büyük ihaneti yaptılar. Biz Memur-Sen olarak yardımcı olduk. Burada yaptığımız bir ziyarette yaşlı bir nene boynumu sarılıp ağlarken 'yavrum biz bunları hak edecek ne yaptık?' demesi yürek yakan bir hadiseydi. Diyarbakır çukurların vesayetini bitirmiş bir ildir. Diyarbakır 16 Nisan’da bu ülkede millet iradesi üstündeki vesayeti ila nihaye bitirecek en önemli güç merkezidir.”
16 Nisan’da destek olmak için var güçleriyle çalışmaları gerektiğini belirten Yalçın, “Hayır demek PKK’ya bayram yaptırmak demektir, hayır demek FETÖ’ye göbek arttırmak demektir, hayır demek Hollanda’ya lokma döktürmek demektir. Onun için meseleyi görmek evet için çok çalışmak durumundayız.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz