Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Düğün Adabı” konulu Cuma hutbesi Türkiye’deki bütün camilerde okutuldu. Hutbede, evliliğin Allah’ın emri, Hz. Muhammed’in sünneti, dünyada, ahirette de huzura, mutluluğa, berekete ve cennete ulaştıran kıymetli bir başlangıç olduğu vurgulandı. Evliliğin ilk adımı düğünlerle yeni bir ailenin kurulduğu ilan edilirken, iki ömrün bir yuvada birleştiği geleceğe dair umutların güçlendiği, sevinçlerin paylaşıldığı kaydedilen hutbede, şu konulara dikkat çekildi:
Düğünlerde sadelik
Düğünlerin gösterişten uzak, sade, samimi ve mutedil bir şekilde yapılması sevgili peygamberimizin sünnetidir. Müminler için hayatın en önemli ölçülerinden biri aşırılıktan sakınmaktır.
Düğün harcamaları
İslam’da esas olan, evliliği kolaylaştırmaktır. Nitekim “En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır.” şeklindeki nebevi ilkeyi unutmak, çoğu zaman maddi ve manevi zararlara neden olmaktadır. Her aşamada gereğinden fazla yapılan düğün harcamaları, günümüzde de aileleri sıkıntıya sokmaktadır. Evlenmek isteyen gençler, düğün masraflarının makul ölçüleri aşması sebebiyle zorlanmakta, hatta evlilikten uzak durmaktadır. Düğünden sonra uzun süre borç ödemek, ailenin ilk yıllarını maddi sıkıntı ve huzursuzlukla geçirmesine sebep olmaktadır. Halbuki sadelikte asalet, tevazuda hikmet vardır.
Düğünlerde gösteriş
Asıl maksadı dostlarımızı buluşturmak ve gönül almak olan düğün yemekleri, israf sofralarına, riya, gösteriş ve şatafata dönüşmemelidir. Nitekim düğün davetlerinde zengin-fakir ayrımı yapılmamasını emreden Peygamberimiz, zenginlerin davet edilip fakirlerin unutulduğu düğün yemeğini “en kötü yemek” olarak nitelendirmiştir.
Ölçülü eğlence
Mümin olarak bizlere yakışan, nikâh, nişan, sünnet ve düğün merasimlerinde İslam’ın çizdiği meşruiyet dairesinde hareket etmektir. Eğlenirken ölçülü ve dengeli olmak, İslam’ın ilkelerinden ödün vermemektir. Yüce Rabbimizin “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri siz kendinize haram kılmayın ve Allah’ın koyduğu sınırları da aşmayın. Zira Allah haddi aşanları sevmez.” ayetine gönülden uymaktır.
Düğün magandaları ve haram
Mümin, ‘çocukların mutluluğu’ bahanesine sığınarak haramlar konusunda gevşeklik göstermez. Mutluluğu ararken aklı uyuşturan alkole, neşeyi hüzne çeviren silaha, mahremiyet sınırlarını ihlale tevessül etmez. Eğlenirken kimsenin hakkına girmez, çevresine rahatsızlık vermez. Allah’ın her an kendisini görüp gözettiğinin farkında olarak yaşar. O’na şükreder ve O’nun rızasına uygun davranır.
Lüks ve israf
Sıklıkla düğün yaptığımız, yavrularımızı evlendirdiğimiz bu aylarda mutluluğumuza gölge düşürecek davranışlardan kaçınalım. Maddi tutkulara kapılmadan, zevk ve sefahate dalmadan, lüks ve israfın esiri olmadan düğün yapmaya dikkat edelim. Hayatın oyun ve eğlenceden ibaret olmadığını hatırlayalım. “Kendileriyle huzur bulmamız için bizlere eşler yaratan, aramızda sevgi ve rahmet bağları var eden” Allah’a şükretmek için düğünlerimizi birer vesile kılalım.
Kaynak: Diyarbakır Söz