Diyanet İşleri Başkanlığınca din istismarı ile mücadele etmek, toplumu Kur'an ve sünnete dayalı sahih dini bilgi ile aydınlatmak amacıyla Bingöl ve Şırnak'ta seminer düzenlendi.
Bingöl Üniversitesi Recep Tayip Erdoğan Kongre Merkezinde düzenlenen seminerde, konuşan Vali Ali Mantı, İslam dininin tüm insanlığa gelen bir din olduğunu ve yürütme organının Müslümanlar olduğunu hatırlattı.
Din istismarının geçmişte olduğu gibi bugün de devam ettiğine işaret eden Mantı, zaman zaman toplumun manevi duyguları istismar edilerek kendini yenileyen hareketlerin ortaya çıktığını gördüklerini belirtti.
"İstismar sonucunda hayat bulan terör örgütlerinin varlığı karşısında millet olarak bizim asli görevlerimiz nelerdir ve hangi çözüm yolları kullanılarak devletimizin birliğini ve milletimizin bütünlüğünü tehdit niteliğindeki bu örgütleri yok edebiliriz, bunları düşünmemiz gerekmektedir." ifadelerini kullanan Mantı, Türkiye'de dini duyguları amaçlarına araç kılan FETÖ gibi terör örgütünün ihanetiyle karşı karşıya kalan milletin onurlu mücadelesiyle ihanetinin püskürttüğünü bildirdi.
Mantı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Allah böylesi ihanetler karşısında milletimizi korusun ve devletimizin gücüne güç katsın. Toplumda mevcut böylesi hareket ve oluşumları sosyolojik açıdan tedavi edebilmemiz için çok dikkatli olmamız gerekmektedir. Kin, nefret ve düşmanlıktan öte bir ve beraber olmanın verdiği gerekleri yerine getirerek, devletimize sahip çıkmalı ki ehil olmayan bu gibi insanlara aman vermeden de değerlerimizi hassasiyetle korumamız gerekmektedir. Bizim temel dinamiklerimiz devletimiz, milletimiz, bayrağımız ve toprağımızdır. Bu coğrafyada mazlum insanların yegane son kale ve sığınılacak tek limanı Türkiye'dir."
Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Haydar Bekiroğlu ise, din istismarı konusunun, İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini tehdit eden ciddi bir güvenlik meselesine dönüştüğünü vurguladı.
"Cihat ve şehadet kavramlarının farklı gayelerde anlatılması İslam dinini yıkmak ve karalamak için kurgulanmıştır." diyen Bekiroğlu, şöyle konuştu:
"İslam dini bizlere, temel fıkhı hüküm alanları dışında fikir ve teori geliştirme imkanı sağlamıştır. İnsanların farklı görüş geliştirilmesi için müsaade edilen bu alanı bir istismar malzemesi olarak kullanan, rant ve çıkar devşirme, insanları din üzerinden köleleştirme ve robotlaştırma çabasında olan örgütler ortaya çıkmıştır. Şehadet ve cihat kavramları bu tip örgütlerin ifadelerinde geçen kavramlardır. Cihat kavramının istismar edilmesinde iki farklı gaye vardır. Birinci gaye, cihadın sadece kalemle tefekkürle sınırlı olduğunu söyleyerek, her zaman asimile edilebilen, ezilen ve ezilince ses çıkarmayan bir Müslüman toplum oluşturmak. İkinci gaye, Hz. Muhammed kılıçla İslamı yaydığı şeklinde bir algı oluşturarak Avrupa'daki gençlerin zihninde, 'bunlar hiçbir şeyden anlamaz tek anladıkları şey kılıçla kafa koparmaktır' imajı oluşturmaktır. İşte bunun gibi cihat ve şehadet kavramlarının farklı gayelerde anlatılması İslam dinini yıkmak ve karalamak için kurgulanmıştır."
- Şırnak
Şırnak'ta bir otelin konferans salonunda düzenlenen seminerde konuşan İl Müftüsü Ramazan Tolan, dinin samimiyet duyguları içerisinde kurulduğunu dile getirdi.
"İnsanları harekete geçiren ister hak olsun ister batıl olsun insanları yönlendiren, harekete geçiren en kuvvetli duygu dindir." diyen Tolan, şunları kaydetti:
"Ülkemizde sayısını bilemediğimiz kadar örgütler, yapılanmalar var. Bunun az dindar olanları, çok dindar olanları var, ateist, Hıristiyan, Yahudi olanı var ama hepsinin ortak hedefi devletimize yurdumuza zarar vermek. Peki sizce neden ülkemizde böyle bir şeye yelteniyorlar? Hiçbir İslam ülkesinde olmayan saldırılar bizim ülkemizde yapılıyor. Neden Almanya, Fransa ve İngiltere'ye karşı böyle örgütler topyekun bir saldırı yapmıyorlar? Bunun tek sebebi bizim dinimizdir. Müslüman ülkeler arasında en güçlü devlet bizim olduğu için bu örgütleri türetiyorlar, bizi yıkmaya çalışıyorlar. Meselenin özeti budur."
Diyanet İşleri Başkanlığı Sosyal ve Kültürel İçerikli Din Hizmetleri Daire Başkanı Mustafa Bülbül de konuştu.
Seminere, ilçe müftüleri ve din adamları katıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz