Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay, Akıncı Hava Üssü’nde yakalanıp serbest bırakıldıktan sonra kayıplara karışan FETÖ’nün ’Hava Kuvvetleri İmamı’ Yrd. Doç. Adil Öksüz’ün sessiz sakin bir kişi olduğunu belirterek açıklamalarda bulundu.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay fakültede görevli bazı öğretim görevlileri hakkında açılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili bilgiler verdi. Günay darbecilerin merkezi Akıncılar Hava Üssü’nde yakalandıktan sonra serbest bırakılan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz’ün FETÖ/PDY ana iddianamesinde adı geçen ve yurt dışına kaçan eski dekan Prof. Dr. Suat Yıldırım tarafından alındığını söyledi.
Günay, İlahiyat Fakültesi’nin kurucu dekanı Prof.Dr. Suat Yıldırım döneminde 20’ye yakın akademisyenin alındığını belirterek, "Buranın kurucu dekanı medyanın da yakından tanıdığı Suat Yıldırım döneminde 20’ye yakın araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi alınmıştı. Bunlar zaman içerisinde azaldı. Adil Öksüz denilen kişi de 1994 yılında Suat Yıldırım tarafından alınmıştır. En çok merak edilen konulardan birisi de bu kadar kendisine önem atfedilen birisinin bizim fakültemizden çıkmış olması bizi de dehşete düşüren bir olaydır" dedi.
Öksüz’ü, "Sessiz sakin, çok fazla polemiklere girmeyen, çok fazla kendisini öne çıkarmayan sade bir akademisyen görüntüsü veren bir kişiydi" diye tarif eden Günay, "Kendisinin cemaat ile bağını biz biliyorduk. 1993 yılında Suat Yıldırım tarafından alındığı için. Kendisine yasalara aykırı hiçbir şeye müsaade etmedik. Fakültede çalışma süreci içerisinde benden bir talep ile yanıma gelmedi. Normal okula gidip gelen hiçbir soruşturma gerektirecek fiili suç işlemeyen birisiydi. Akademide insanlar derslerini verir gider. Ondan sonra biz insanları takip etmiyoruz. Bütün üniversitelerde bu böyledir, dersini verir gider" diye konuştu.
Günay, Öksüz’ün 17 Aralık’tan sonra bazen imalı konularda bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu…
"Sadece öğrencilerden aldığımız duyumlarda sınıfta normal derslerini işlerdi, çok fazla politik konulara girmezdi. Ama 17 Aralık’tan sonra bazen imalı konularda bulunurmuş. Bir de derslerde kayıt yapılmasını istemezmiş. Bazı hocalar kayıt istemezler. Çünkü sınıf ortamı olduğu için mahremiyet sınırları içinde kalması için. O da onlardan birisiymiş. Ama bu onun bir şey olduğunu göstermez. Başka hocalarımızda da var. Ama bu bir özellik. Kendisi ile ilgili hiçbir kaydın olmasını istemiyor diye de yorumlanabilir. Daha önce bize gelen herhangi bir şey yok."
(Vatan)
Kaynak: Diyarbakır Söz