Mardin’de kayıtlı 5 bin 800 çiftçinin “elektrik borçları” olduğu gerekçesiyle bin 453 çiftçinin elektriğini kesen Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. kesintiyi sürdürüyor. Buğday tohumunun toprağa serpildiği bölgede sulama yapılamazken, kimi bölgelerde son günlerde etkili olan yağış sayesinde arazilerdeki tohum çürümekten kurtuldu. “Çiftçilerin borcu olduğu” iddiasına karşılık elektrik kesintilerini merkez trafolardan gerçekleştiren DEDAŞ’ın söz konusu uygulaması nedeniyle 240 kırsal mahalle elektriksiz bırakılarak karanlığa gömüldü. Kimi köylerde normalde verilmesi gereken 3 faz enerji yerine bir faz enerji verilerek, köylülerin aydınlanma ihtiyacı karşılansa da birçok köy halen elektrik enerjisinden yararlanamıyor. Ayrıca tarımsal sulamanın yanı sıra evlerde ihtiyaç duyulan suyun da kuyulardan temin edildiği köylerde dinamoların çalıştırılamaması nedeniyle köylüler içme suyundan da mahrum edilmiş durumda.
SU KESİLDİ
Elektriği kesilen mahallelerin tamamında su kesintisi olduğu için halk büyük bir mağduriyet yaşıyor. Kızıltepe ilçesine bağlı Sandıklı (Sindoqî) köyün muhtarı İsmail Kurtuluş, sık sık yaşanan elkektrik kesintilerinden dolayı buzdolabı, çamaşır makinası gibi elektronik eşyaların tamamen bozulduğunu ve verilen tek faz elektriğin yetersiz olması nedeniyle susuz kaldıklarını kaydetti. Kurtuluş, “Şu an su akmıyor. Köyün su kuyuları da bu elektrikten beslendiği için su akmıyor. Köylüler de bunu muhtardan biliyorlar. ‘Muhtar niye su yok, niye elektrik yok’ diye soruyorlar. Hayvanlar susuz, insanlar damacana su içmeye başladı köyde. Bu yüzden mağduruz” diye belirtti.
‘TERBİYE EDİLMEK İSTENİYOR’
Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbey ise, kesintilerin “borcu olan çiftçiler” gerekçesi ile yapıldığını ancak borcu olan olmayan herkesin elektriğinin kesildiğini dile getirdi. Toptan bir cezalandırma yapıldığını dile getiren Erbey, “Şu an Mardin ovasında buğday ekimi başladı ve bunun için sulama yapılması gerekiyor. Tam da bu süreçte bölgemizde DEDAŞ tarafından bölgedeki bütün enerji hatları kesildi. Elektrik ile çalışan bütün su pompaları çalışamaz oldu. Şu an köylerimizde içme suyu bile yok. Mardin Ovası’nda tam mahsulün başak vereceği dönemde elektriğin kesilmesi, adeta bölgedeki insanların terbiye edilmesidir. Kar amacıyla özel şirkete satılmış olabilir ama insanları 3 temel şeyden mahrum bırakamazsınız. Bunlar su, elektrik ve yoldur” diye konuştu.
‘ÇİFTÇİLER ARAZİLERİ SATMAYA BAŞLADI’
Çiftçilerin sıcak ve soğuğun altında üretim yapmaya çalıştığını belirten Erbey, çiftçilerin aşırı faturalar ile üretim yapmasını engellemeye ve köylerden göç etmeye zorlandığını kaydederek, “Bölgedeki siyasilerin ve idari yöneticilerin bu elektrik kesintilerinin önüne geçmesini istiyoruz. Ayrımcılık ve ötekileştirilmeyle insanlara bu reva görülüyor. Tarlası olan olmayan herkes bu elektrik kesintisinden etkileniyor. Şu an bölgemizdeki hayvanların içecek suyu bile kalmadı. Çiftçi artık bunların altından kalkamıyor. İlaca, gübreye, mazota borcu olan çiftçiye bir de bu yüksek elektrik faturaların çıkarılması işi çığırından çıkarıyor. Çiftçiler artık arazileri satmaya başladı” ifadelerini kullandı.
ÇİFTÇİLERE ÇAĞRI: PAMUK VE MISIR EKİMİ YAPMAYIN
Uygulamanın devam etmesi durumunda çiftçilerin Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıt yapmamaları çağrısında bulunan Erbey, ÇKS ile gelen desteklemelerin enerji şirketinin hesaplarına aktarıldığını söyledi. Çiftçilerin ÇKS yapmayarak şirketin hesabına para aktarılmasının önünü kesme çağrısı yapan Erbey, “Artık pamuk ve mısır ekmeyeceğiz. Çiftçilerimize sesleniyoruz. Bölgemizde ikinci ürün olan pamuk ve mısır ekimi yapmasınlar. Bu verimli topraklar nadasa kalacak. Böylelikle işsizlikler artacak, olaylar yaşanacak, hırsızlıklar artacak. Bunlar hoş değildir. Böyle devam ederse ilk önce takılan bütün sayaçların çıkarılması için çiftçilerimize çağrıda bulunacağız” dedi.
‘İDARE MAHKEMESİNE BAŞVURACAĞIZ’
Uygulama ile çiftçiler ve köylülerin maruz kaldığı mağduriyete kimsenin sesini çıkarmamasına da tepki gösteren Erbey, şöyle konuştu: “Biz Çiftçiler Derneği olarak İdare Mahkemesi’ne kararın durdurulması için başvuruda bulunacağız. Bu süre zarfında şirketin üst düzey yetkilileriyle görüştüm. Yetkililer borçlar ödenmeden enerji akışının olmayacağını söylüyorlar. Bende şirkete sesleniyorum; çiftçiye gönderdiğiniz aşırı faturaları çiftçi ödeyemez. İcraya da verseniz, enerjisini de kesseniz ödeyemez. Elektriği kesseniz hiç ödeyemez. O zaman hiç kimsenin faydasına değildir. Gelsinler biz faturaları tek tek tespit edeceğiz. Kaç dönüm ekilmiş, ne kadar maliyeti olmuş ve ne kadar kazanılmış diye? Eğer ki; enerji şirketine borç kalıyorsa ödeyelim yoksa tarlaları onlara verelim. Çiftçinin boğazına dört bir yandan sarılıp sıkmasınlar. Burada çiftçi kazanmazsa devlette kazanamaz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz