Dağınık beyin sendromu mu?

Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital bağımlılığın pandemi döneminde 2 kat arttığını belirterek "4 öğrenciden 1'i ciddi anlamda dijital nesnelere karşı bağımlılık duygusu içerisindedir. Yine bu çocukların yüzde 37'sinde yoksunluk sendromu görülmektedir. Bu yoksunluk sendromu aslında yoğun dijitalleşmeye bağlı ortaya çıkan 'dağınık beyin sendromu'nun ortaya koyduğu bir dışavurumdur" dedi.

Dağınık beyin sendromu mu?

Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, Dijital bağımlılığın çocuklar üzerindeki etkisi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Tuncay Dilci, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerin velileriyle dijital analiz yöntemi ile araştırma yaptıklarını belirterek "Yaptığımız çalışmalarda şu anki öğrencilerimizin koronavirüs öncesine göre, 2 kat daha fazla oranda bağımlı olduğunu görüyoruz. Yüzde 27 gibi bir bağımlılık var. Hemen hemen 4 öğrenciden 1'i ciddi anlamda dijital nesnelere karşı bağımlılık duygusu içerisindedir. Yine bu çocukların yüzde 37'sinde yoksunluk sendromu görülmektedir. Bu yoksunluk sendromu aslında yoğun dijitalleşmeye bağlı ortaya çıkan 'dağınık beyin sendromu'nun ortaya koyduğu bir dışavurumdur. Dağınık beyin sendromu daha çok yoğun dijitalleşme ve teknoloji ürünleriyle eş zamanlı kısa sürede çok iş yapma kaygısıdır. Buna bağlı bir kaygısal bozukluk olmakla beraber insanlarda yeni dürtüsel anlamda artışa da dönüşmektedir. Bu çocuklarda da hem performans algısını hem dışa dönük dikkat eksikliği, odaklanma problemi ve beraberinde güçlü bir yerinde duramama ve hareketlilik gibi bozukluğa dönüşmektedir" diye konuştu.

'İLKOKUL DÜZEYİNDEKİ ÇOCUKLAR ÇOK BAĞIMLI'

Bağımlı çocuklar bir yorum problemi gözlemlediklerini aktaran Prof. Dr. Dilci, şunları söyledi:

"En çok öne çıkan sonuç; yüzde 47 ile iletişim bozukluğu olduğunu görüyoruz. Özellikle göz teması kuramama bu çocukların en önemli problemi. Dijital bağımlılık emareleri taşıyan her 2 çocuktan 1'inde yüzde 47 oranında iletişim problemi olduğunu görüyoruz. Bu durum biraz önce ifade ettiğimiz gibi dağınık beyin sendromunun ortaya koyacağı sonuçlar bağlamında bir kaygıya dönüşmesidir. Bu da odaklanamama ve uyku problemi, bilinç bulanıklığı gibi sonuçlarla ileride sosyal bir insanın göstereceği aktiviteleri gösterememedir. Yine araştırma sonuçlarımızın en bariz özelliği; okul öncesinde bağımlılık yüzde 21 gibi görülürken, en çok bağımlılığın ilkokul düzeyindeki çocuklarda olduğunu görüyoruz. İlkokul düzeyindeki çocukların yüzde 33'ünde görülmekte. Bunun nedeni de geçmiş olduğumuz 2 yıllık süreçte uzaktan eğitim ve dijital okullaşmanın getirdiği bir problem olarak görüyoruz. Tabii ki dijitalleşmeye karşı değiliz. Ancak bunu sağlıklı, doğru ve çocuklarımızın psiko-pedagojik, bilinçsel, duyusal, devinsel gelişimlerini sabote etmeyecek şekilde kullanılması taraftarıyız."

'ÖNLEYİCİ TEDBİRLERİN ALINMASI GEREK'

Yapılan araştırmada bağımlı çocukların günde 10 saat 47 dakika dijital nesnelerle temas halinde olduğunu belirlediklerini ifade eden Prof. Dr. Dilci, "Baktığımız zaman ciddi anlamda bir temas söz konusu. Bu dijital nesnelerin ortaya koymuş olduğu elektromanyetik etki ile çocuklar bilişşel bozukluk, karmaşıklık ve duygusal problemler yaşayabilir. Gerekli rehberlik önlemlerinin alınması, önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler