Vatandaşlar sıcaklığın zaman zaman 44 dereceye ulaştığı Mardin ve Batman'da, akşam yemeklerini yiyip misafirlerini ağırladıkları tahtlarda gece de yıldızların altında uykuya dalıyor
Halit Sincar:
"Yıldızların altında, yıldızları izleyerek uyumak günün stresini ve yorgunluğunu üzerimizden atıyor ve daha güzel bir uykuya dalmamızı sağlıyor"
Mardinli Mehmet Öncel:
"Her sene yazı damlarda geçiririz. Komşular toplanıyoruz, yemek, çay kahve her akşam böyle vakit geçiriyoruz"
İrem Durğun:
"Akşama doğru yatakları seriyoruz. Evin içi çok sıcak olduğundan kalamıyoruz, dışarıda yatıyoruz. Gece yıldızların altında yatmak çok güzel"
Hava sıcaklığının etkili olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, özellikle Mardin ve Batman'da vatandaşlar geceleri evlerinin damlarında kurdukları tahtlarda yıldızları seyrederek uyuyor.
Kavurucu sıcakların hissedildiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki kentlerde yaşayan vatandaşlar, farklı serinleme yöntemlerine başvuruyor. Bu yöntemlerden biri de bölgede "dam palas" olarak nitelendirilen, evlerin damına kurulan tahtlarda uyumak.
Sıcak hava nedeniyle evlerinin damlarında uyumayı tercih eden vatandaşlar, hemen her yıl yaşanan damdan düşme vakalarını en aza indirmek için yatak kurdukları tahtların etrafını demir parmaklıkla çeviriyor.
Hava sıcaklığının 44 dereceye ulaştığı Mardin ve Batman'da, tahtlar geceleri olduğu gibi gündüzleri de kullanılıyor. Misafirlerini de bu tahtlarda ağırlayan vatandaşlar, yıldızların altında gökyüzünü seyrederek uykuya dalıyor.
"Yıldızları izleyerek uyumak günün stresini üzerimizden atıyor"
Mardinli Halit Sincar, tarihi şehirdeki damlarda uyumayı bir gelenek olarak gördüklerini anlattı.
Yaz sıcaklarından bunaldıklarında aile fertleri, komşular ve akrabalarla damlarda vakit geçirdiklerini belirten Sincar, "Teknolojiden uzak ailemizle, dostlarımızla sohbet ederek zaman geçiriyoruz. Gece sessizliği, yıldızların altında yaşadığımız bu doğal ortamla, şehir hayatından uzak bir yerdeymişiz gibi hissediyoruz." dedi.
Açık havada bir saatlik uykunun bile kendilerine yettiğini vurgulayan Sincar, şöyle konuştu:
"Akşam serinlemek amacıyla damlarda taht dediğimiz sedirlerde konaklıyoruz. Ailece vakit geçirip, çayımızı çekirdeğimizi alıp meyvelerimizi yedikten sonra damlarda uyuyoruz. Bir tarafımızda Mardin Kalesi bir tarafımızda Mezopotamya Ovası. Yıldızların altında, yıldızları izleyerek uyumak günün stresini ve yorgunluğunu üzerimizden atıyor ve daha güzel bir uykuya dalmamızı sağlıyor."
Sincar, Mardin'in açık hava müzesi gibi olduğunu, bu güzelliği görmeleri için herkesi kente davet ettiklerini aktardı.
Duygularını Arapça dile getiren Fatma Üzrek de yazın Mardin'de damlarda vakit geçirmenin vazgeçilmez olduğunu belirterek, "Damlarda oturuyoruz, güzel vakit geçiriyoruz. Mardin'in havası çok güzel, klimadan daha sağlıklı. Dışarıda hava çok güzel." diye konuştu.
"Tahtta oturup serinlemek gibisi yok"
Mardinli İsmail Sincar ise klima kullanmak yerine tahtlarda bol oksijenli havada vakit geçirmenin keyfini çıkardıklarını söyledi.
Damlarda vakit geçirmenin komşuluk ilişkilerini de geliştirdiğini anlatan Sincar, "Akşam yemeklerimizi genellikle burada yeriz, misafirlerimizi burada ağırlarız. Burada yıldızların altında yatıyoruz. Klima ve vantilatörle serinlemek güzel değil, tahtta oturup serinlemek gibisi yok. Yanı başımızdaki komşularımız birbirlerine çay ikram eder, meyve tabakları gelir, gider. Bizim de sosyal aktivitemiz böyle." ifadelerini kullandı.
"Her sene yazı damlarda geçiririz"
Mehmet Öncel, evlerin sıcak olmasından dolayı damdaki tahtta vakit geçirdiklerini belirtti.
"Komşular toplanıyoruz, yemek, çay kahve her akşam böyle vakit geçiriyoruz." diyen Öncel, bu sayede serinlediklerini aktardı.
İbrahim Ünlü, hava sıcaklarının artmasıyla vatandaşların gün batımının ardından damlarda zamanlarını geçirdiklerini vurguladı.
Gece açık havada uyumanın kendilerini dinlendirdiğini ifade eden Ünlü, bunun büyük bir keyif olduğunu dile getirdi.
Trabzon'dan gelen Esra Gökçe de Mardin'i çok beğendiğini, insanların tahtlarda uyuduğunu öğrendiğinde şaşırdığını belirtti.
Kendisinin de damda yattığını anlatan Gökçe, "Sıcaktan buralarda damda yatılıyor. Çok güzel bir gelenek. Masallar diyarı gibi, yatıyorsun ve rüyalara dalıyorsun yıldızların altında. Herkesin hayatında bir defa bunu yaşaması gerektiğine inanıyorum." dedi.
Sıcaklığın zaman zaman 44 dereceye ulaştığı Batman'ın tarihi Hasankeyf ilçesinde de bazı vatandaşlar, serin ortamda uyumak için kurdukları tahtları gece gündüz kullanıyor.
Batman Meteoroloji Müdürü Mehmet Zeki Türker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaz sıcaklarının haziran ayında başladığını, ağustosta da devam ettiğini belirtti.
Kentte sıcakların zaman zaman 44 dereceye kadar çıktığına işaret eden Türker, vatandaşların sıcaktan bunaldıkları için gece serinliğinden yararlanmak amacıyla damda yattıklarını dile getirdi.
Türker, "Batman'da sıcaklıklar 44 derece kadar dayandı. Bu yörede özellikle kırsal kesimde ve ilçelerde birçok vatandaşımız serinlemek için, özellikle daha rahat yatabilmek ve sıcaktan etkilenmemek için damlarda yatar ve orada sabahlar." diye konuştu.
"Tarihin koynunda yıldızları seyrederek yatıyoruz"
Hasankeyf Kültür Derneği Başkanı Ahmet Akdeniz, yazın damda yatmanın binlerce yıldır devam ettiğini, adeta gelenek haline geldiğini belirtti.
"Hasankeyf'te yazın tahtları evin bahçesine ve dama kurarız ve orada yatarız. Bu bizim için bir kültür. Binlerce yıl yaşanmış olan bu kültürü bugün de sürdürüyoruz. Tarihin koynunda damlara kurduğumuz tahtlarda tarihin koynunda yıldızları seyrederek yatıyoruz." diyen Akdeniz, bu alışkanlığı sürdüreceklerini dile getirdi.
"Gece yıldızların arasında yatmak çok güzel"
Kent sakinlerinden İrem Durğun, gecenin serinliğinden yararlanmak için kurdukları sedirler üzerinde geç saatlere kadar sohbet ettiklerini belirterek, gece de aynı tahtlarda uyuduklarını söyledi.
Durğun, "Akşama doğru yatakları seriyoruz. Evin içi çok sıcak olduğundan kalamıyoruz, dışarıda yatıyoruz. Gece yıldızların altında yatmak çok güzel." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz