Beyaz camın meczupluğu!

Ramazan-ı Şerf'le renklenan televizyon kanallarının dini programlarına katılan bazı ilahiyatçılar verdikleri fetva ve dile getirdikleri konuların infal yaratması, toplumda kırılma yaratıyor.

Beyaz camın meczupluğu!

Ramazan aylarında TV’lerin başköşelerinde arzı endam eden ilahiyat profesörleri şüphesiz her yıl, skandal derecesindeki söylemleriyle o yılın ramazanına damga vurma adetlerini hep sürdürür. Tartışmalı fetvaları ile birlikte reyting oranları müspetinde aldıkları dudak uçuklatan ücretleri kamuoyu gündemini meşgul eden namı değer hocalara vatandaşlar ne derece itibar ediyor diye muhabirlerimiz Diyarbakırlıların nabzını yokladı.

İşte vatandaşların bu sorulara cevabı;

“TV PROGRAMLARINA ÇIKAN HOCALARIN HEPSİNE İTİMAT ETMEM”

Mehmet Fırat, “Dini konularda bilmediğimiz bir konuysa eğer medyadan itimat ettiğimiz hocalardan takip ediyorum onun dışında kendim araştırma yoluna giriyorum. TV programlarına çıkan hocaların hepsine itimat etmem, birkaçı dışında. Kaynağımız belli o da Kuran ve sünnettir. Okullarda verilen dini eğitimi kısıtlı ve yeterli olmadığı için dini medyadan ve yakın çevreden öğrenmeye çalışıyor.”

“KUR’AN-I VE SÜNNETİ DE ARAŞTIRIP BİLMEK GEREK”

Hüseyin Yıldı, “İslami konuda aklımı karıştıran bir soru olduğunda camiye gider imama danışırım. İnançta aile çok önemlidir. çoğu şeyi aileden öğreniyoruz ama Kur’an-ı ve sünneti de araştırıp bilmek gerek.”

“AİLEDEN SONRA DEVLET SİSTEMİ İÇİNDE ÇOCUKLARA DİNİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE ANLATSIN”

Remzi bey “Kaynak kitaplarımız var ilkin kaynak kitaplarımıza bakarız bunun yanı sıra ilim insanlarımız var onlara danışırız. Ekranlara çıkan ilahiyatçıları izlemem. Çünkü din kimsenin tekelinde değil. İzleyecek zamanımda yok zaten. Din doğru kaynaklardan öğrenilmiyor insanlar yamuk yumuk bilgilerle inançlarını pekiştiriyorlar. İlkin aile içinde doğru öğrenme ile başlar, eğer ki aile de doğru bir şekilde anlatılmazsa çevreden de hasbel kader öğrenir. O da ne kadar doğru bilgiler öğrenir bilinmez. Aileden sonra devlet sistemi içinde çocuklara dini doğru bir şekilde anlatsın.”

“RAMAZAN AYININ RUHUNA YAKIŞMAYAN FESTİVAL HAVASINDA GEÇEN ETKİNLİKLER VAR”

Mehmet Şah, “Asıl kaynağımız Kuran ardından sünnete bakıyorum ve bununla ilgili mezhep imamlarının kaynaklarına bakıyorum. Dışarıda olduğumda internette arama motorlarına yazarak öğrenmeye çalışıyorum. Toplumun dini doğru kaynaklardan araştırdığını düşünmüyorum. Genel olarak internetten, sanal dünyada araştırıyorlar. Zeten çok da sahih kaynaklara ulaşılamıyor, kaynaklarla ilgili ciddi sıkıntılar var. TV programlarına katılan ilahiyatçıların asli kaynaklardan bilgi ulaştırdıklarını düşünmüyorum. Ramazan ayındayız ve ekranlarda ramazan ayının ruhuna yakışmayan festival havasında geçen etkinlikler var. Ben buna hoş bakmıyorum. Ramazan ayı İslami esasların anlatılması noktasına getirilmesi gerekiyor.”

“İLAHİYATÇILARIMIZA BAKTIĞIMIZDA SAPKIN DÜŞÜNCEDE OLANLAR VAR”

Musa Öztürk, “İslami bir problemle karşılaştığımda ilk baktığım kuran ayetleridir ama olduğum ortam buna elverişli değilse hocalarımızdan yararlanırım. İnternet ortamından da bakarım ama güvenliğini teyit ettirmek suretiyle. Birçok ilahiyatçılarımıza baktığımızda sapkın düşüncede olanlar var, farklı ekolde olanlarda var bunlar İslam konularını fıkıh konularında ele aldıkları için insanları yanlış bilgilerle yönlendiriyorlar bunların önüne geçilmesi gerek.”

“RAMAZAN AYINDA TV’LERE ÇIKAN İLAHİYATÇILARIN ÇOĞUNU BEĞENMİYORUM”

Ceylan Akıncı, “Ahir zamanda bir çok mürşidi kamil türeyecek diye buyuruyor Allahu Teala. Ama bu devirde herkese güvenilmiyor. Bilen kişiler artık çok nadir. Mesela Üstad Bediüzzaman gibi bulacağımız bir müceddid yok. Günümüzde yeterli olan alimlerde var ama yetersiz türeyen alimlerde var. Ramazan ayında TV’lere çıkan ilahiyatçıların çoğunu beğenmiyorum. Allah’ın ayetlerini herkes kendine göre çeviriyor. O yüzden onların sözleri bana inandırıcı gelmiyor.”

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler