Doç. Dr. Seçil Günher Arıca:
"İçeriğinde kakao dışında atık mutfak yağları, soya ve keçiboynuzu tozu gibi ek maddeler bulunan çikolatalar, mide ve bağırsakları deforme ederek, ishal, kusma, zehirlenme gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır"
Doç. Dr. Esra Şüheda Hatipoğlu:
"Maliyeti düşük olsa da bu ürünler sağlık açısından büyük risk oluşturmaktadır. Çikolatalarda gıda yerine tekstil boyası, kakao yerine soya ve keçiboynuzu tozu gibi maddeler ve kakao yağı yerine margarin gibi hayvansal yağlarla, atık mutfak yağları kullanılabiliyor"
Uzmanlar vatandaşları, bayram denildiğinde akla ilk gelen tatların başını çeken şekerleme, çikolata ve tatlı seçiminde merdiven altı ürünlere karşı uyararak, açıkta satılan, ambalajı yırtık, son kullanma tarihi bulunmayan, mat görünümlü, kötü kokulu ürünlerden uzak durulması tavsiyesinde bulundu.
Bayramın vazgeçilmezleri arasında yer alan, evin en güzel köşesinde, süslü ikramlıklar içerisinde misafirlere, bayram coşkusunu gönlünce yaşayan çocuklara sunulmayı bekleyen şeker ve çikolatalar doğru seçilmediğinde sağlığı olumsuz etkiliyor.
Doç. Dr. Seçil Günher Arıca, "merdiven altı" diye tanımlanan ürünlerin, uygun olmayan ortamlarda, denetimsiz ve kontrolsüz şekilde üretildiğini ve satışa sunulduğunu aktararak, fiyatları oldukça düşük olan bu şeker ve çikolataların, halkın sağlığını tehlikeye soktuğunu ifade etti.
Sağlıklı çikolatanın içeriğinde yüzde 70 oranda kakao barındırdığını dile getiren Arıca, merdiven altı üretilen çikolatalarda maliyeti azaltmak için bu oranın büyük çoğunluğunu katılaştırılmış bitkisel yağların oluşturduğunu söyledi.
Doç. Dr. Arıca, "İçeriğinde kakao dışında atık mutfak yağları, soya ve keçiboynuzu tozu gibi ek maddeler bulunan çikolatalar, mide ve bağırsakları deforme ederek, ishal, kusma, zehirlenme gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Çikolata satın alırken ürünün son tüketim tarihi kontrol edilmeli, son tüketim tarihinin satış gününe yakın olmaması göz önünde bulundurulmalıdır." diye konuştu.
"Süresi geçmiş bayat ürünler eritilerek, tekrar satışa sunuluyor"
Çikolata ve çikolatalı ürünlerin havaların sıcak olduğu günlerde serin ortamlarda muhafaza edilmesi gerektiğine dikkati çeken Arıca, şunları kaydetti:
"Buzdolabında uzun süre saklamak dış ortama çıkarıldığında hızla yağların eriyerek çikolatanın şeklinin bozulmasına sebep olacağı gibi bakterilerin üremesine de neden olmaktadır. Merdiven altı üretilen şekerler, hijyenden yoksun ortamlarda ve uygun olmayan sıcaklıklarda üretildiği gibi maliyeti azaltmak amacıyla şeker pancarı yerine aspartam, asesülfam, sakarin gibi tatlandırıcılardan yapılıyor. Tatlandırıcı maddeler yüksek sıcaklıkta kimyasal tepkimeye girerek bulantı, kusma bilinç bulanıklığıyla kendini gösteren metanol zehirlenmesi benzeri bir tabloya yol açmaktadır. Ayrıca yapay tatlandırıcılar ilerleyen yaşlarda meme, kolon gibi kanserlere, parkinson, multipl skleroz, migren, kalp ve beyin damar tıkanıklığı gibi hastalıklara sebep olabilir. Yine E120 adı verilen ve böceklerden elde edilen karmin boyası doğru işlenmediği takdirde özellikle çocuklarda ve bağışıklık sistemi zayıf olanlarda ciddi rahatsızlıklara neden olmaktadır. Bunların yanı sıra, süresi geçmiş bayat ürünler eritilerek, tekrar satışa sunuluyor. Şeker tadında mutlu ve sağlıklı bir bayram geçirmek için açıkta satılan, ambalajı yırtık, üzerinde son kullanma tarihi bulunmayan, mat görünümlü ve yapışkan özellik gösteren merdiven altı ürünlerden uzak durulmalı. Bu sayede bayramın zehir olmasının önüne geçilebilir."
Merdiven altı çikolata zehir saçıyor
Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Esra Şüheda Hatipoğlu da bayramların vazgeçilmezi şeker, çikolata ve tatlı üçlüsünün olası zararlarını göz ardı etmemek ve gerekli önlemlerle bu zararları en aza indirmek gerektiğini söyledi.
Hatipoğlu, çikolataların içerisinde belirli miktarlarda şeker ve yağ ile kafein bulunduğunu, sütlü çikolatalarda, bitter çikolataya göre çok daha fazla şeker ve yağ olduğunu anlattı.
Bitter çikolataların kakaoya, yağ ve de daha düşük oranda şeker eklenerek üretildiğini dile getiren Hatipoğlu, "Bitter çikolatalar arasında seçim yaparken mümkün olduğu kadar az sayıda süt ve şeker gibi katkı maddesi içerenler tercih edilmeli, kakao oranı yüksek olanlara öncelik verilmelidir. Yine bitter çikolatanın içinde trans yağ bulunmaması önemlidir." diye konuştu.
Doç. Dr. Esra Şüheda Hatipoğlu, tüm bunların yanı sıra, bayramda artan merdiven altı ürünlere karşı da dikkatli olunması uyarısında bulunarak, şu bilgileri verdi:
"Maliyeti düşük olsa da bu ürünler sağlık açısından büyük risk oluşturmaktadır. Çikolatalarda gıda yerine tekstil boyası, kakao yerine soya ve keçiboynuzu tozu gibi maddeler ve kakao yağı yerine margarin gibi hayvansal yağlarla, atık mutfak yağları kullanılabiliyor. Ayrıca bu kalitesiz çikolatalar trans yağların yanı sıra, mısır şurubu, yapay tatlandırıcılar, soya proteinleri, monosodyum glutamat (Çin tuzu olarak bilinen ve gıdalarda aroma artırıcı olarak kullanılan bir madde), koruyucular, stabilizerler gibi insan sağlığına olumsuz etkili içerikler ihtiva edebilir. Tüm bunlar sadece kısa vadede değil, uzun vadede de sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Üretim koşullarının hijyenik olmaması dolayısıyla, birçok mikroorganizma vasıtasıyla çeşitli hastalıklara ve zehirlenmelere yol açabilmektedir."
"Açıkta satılan ürünlerden uzak durun"
Çikolatanın kalitesinin elde tutulan birkaç saniyede erimeye başlamasından anlaşılabileceğini, bunun içeriğinde kakao yağının kullanıldığının göstergesi olduğunu dile getiren Hatipoğlu, merdiven altı kalitesiz ürünlerde ise çikolata yapımında kakao yerine, leblebi tozu, fındık kabuğu gibi malzemeler kullanıldığını, bu nedenle kalitesiz çikolatanın kolay erimediğini aktardı.
Doç. Dr. Hatipoğlu, merdiven altı ürünlerde aroma ve renklendiricilerin yoğun miktarda kullanıldığına da işaret ederek, şöyle devam etti:
"Daha ucuz olduğu için tercih edilen yapay, yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar sağlık açısından yine ayrı bir risk oluşturmaktadır. Bu tatlandırıcıların üretimi için mısır işlenerek glukoz şurubu üretilmekte ve elde edilen sıvı tatlandırıcılar gıdalara eklenmektedir. Yine mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerde yüksek oranda fruktoz mevcuttur. Fruktoz insülin direncini tetikleyerek aşırı şişmanlığa yol açabilmekte ve kandaki kolesterol düzeylerinde artışa sebep olabilmektedir. Ek olarak fruktoz, tokluk hissini daha az uyarmaktadır. Alınacak ürünlerin paketlerinin kontrol edilmesi, mümkün mertebe içeriğinden emin olunan ürünlerin kullanılması bu açıdan çok önemli. Açıkta satılan, ambalajı yırtık, son kullanma tarihi bulunmayan, mat görünümlü, kötü kokulu ürünlerden özellikle uzak durulması gerekir."
Kaynak: Diyarbakır Söz