Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Haziran ayında enflasyon yüzde 4,95 oldu. Yıllık bazda ise enflasyon yüzde 78,62'e çıktı. TÜİK’in açıkladığı Haziran ayı enflasyonu, son 24 yılın en yüksek enflasyon oranı olarak kayıtlara geçerken, bağımsız kuruluş Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise, TÜİK’i yalanlayarak geçen ay aylık bazda enflasyonun yüzde 8,3, yıllık enflasyonu ise yüzde 175,55 olarak duyurdu.
Kurban Bayramı’nı bu tabloyla karşılayan Diyarbakır esnafı, vatandaşların alım gücünün tükenmesinden kaynaklı satış yapamadıklarından şikayet ederken, vatandaşlar ise hayat pahalılığına veryansın etti. Çarşıdaki hareketliliğin de, kurban bayramında mahcubiyetin yaşanmamasına yönelik, zorunlu bir alış-veriş hareketi olduğu ifade edildi.
‘TARİHİN EN DERİN KRİZİ’
Yaklaşık 24 yıldır esnaflık yapan Giyasettin Bora, Türkiye tarihinin en derin krizi ile karşı karşıya olduklarını belirtti. İnsanların alım gücünün tükendiğini vurgulayan Bora, daha önceki yıllarda gelir ve giderlerde az da olsa bir kazançlarının olduğunu ancak günümüzde zarar üstüne zarar ettiklerinin altını çizdi. Bora, “Kriz her yerde hissediliyor. Hayatımızı borçla geçindirmeye çalışıyoruz. Daha önce yaptığımız alışverişlerin yüzde 80’i nakit, yüzde 10’u da kredi kartıyla olurdu. Şimdi ise alışverişlerin yüzde 80’i kredi kartıyla oluyor. Bu da demek oluyor ki, insanlar günlük ihtiyaçlarını dahi borçla karşılıyor” diye belirtti.
Artık işlerin içinden çıkılmaz bir hal aldığını dile getiren Bora, satışlarda geçen yıla oranla yüzde 75 düşüş olduğunu ifade ederek, ekledi: “Durumumuz bu kadar kötü iken, birde pandemi döneminde verilen kredileri faizleriyle ödüyoruz. Pandemi döneminde devlet güya faizsiz kredi verecekti. Yanılmıyorsam 20-25 bin TL kredi verdi sonra o verdiği krediyi faiziyle alıyor. ”
İŞSİZLİK VE HAYAT PAHALILIĞI
Kentte 8 yıldır esnaflık yapan Sinan Akgök, işsizlik ve hayat pahalılığının zirve yaptığı bir süreçte bayramı karışladıklarını söyledi. Akgök, “Bayramlarda insan yoğunluğundan kaynaklı sokaklardan geçilmezdi. Şimdi ise o sokaklar bomboş. Pandemi sürecinde bile durum bundan iyiydi. Geçen sene 150 TL olan bir gömleğin fiyatı şimdi 350 TL.” dedi.
‘GİTTİKÇE KÖTÜLEŞİYOR’
25 yıldır esnaflık yapan Mehmet Karayıl, hiçbir dönem böyle bir krizle karşılaşmadığını belirtti. Karayıl, “Her sene durumun daha da kötüye gittiğini görebiliyoruz. Kriz tam derinleşti. Artık insanların alım gücünü bir tarafa bırakın, insanlar zaruri ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldi” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR DAHA DA DİBE ÇEKİYOR’
Nasır Anuştekin da, asgari ücrete yapılan yeni zamma ilişkin “İnsanlar bu yıl ne kendilerine ne de çocuklarına bir şey alamıyor. Kriz tüm topluma yayıldı artık. Asgari ücret ne kadar artarsa kriz gerçeği ortadan kalkmayacak.* diye belirtti.
Mahmut Baran ise, mevcut tabloyla ilgili şunları söyledi: “Hem vatandaşların hem de esnafın durumu gittikçe zorlaşıyor. Eskiden bir çorabı 1 TL’ye satarken şimdi 5 TL’ye satıyoruz. Sattığımız eşyanın yerini bile dolduramıyoruz. Her yıl bayrama 4-5 gün kala tezgâhlarımız dükkânlarımız doluydu ama şimdi müşterileri bulamıyoruz. Artık neyi nasıl yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Fahiş artışlardan dolayı insanların psikolojisi bozulmuş. Mevcut iktidar, krizi önlemek yerine daha da derinleştiriyor.”
Kaynak: Diyarbakır Söz