Türkiye'nin ilk lisanslı kadın seyisleri olmak için Diyarbakır Hipodromu'nda eğitim alan 20 kursiyerden ikisi aynı hipodromda dördü ise Eskişehir'de şampiyon olmaları hedefiyle at yetiştiriyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Jokey Kulübü (TJK) ve İŞKUR'un iş birliğiyle yürütülen "Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor" projesi kasamında Diyarbakır Hipodromu'nda düzenlenen kursa katılan 20 kursiyerden altısı istihdama kavuştu. Bu kapsamda Diyarbakır Hipodromu'nda görevli iki kadın seyis, atları özenle yetiştiriyor. Diyarbakır Hipodromu Atla Terapi Merkezi ile Eskişehir Mahmudiye Harası'nda mesleğini sürdüren kadın seyisler görevlerini başarıyla yerine getiriyor.
Diyarbakır Hipodrom Müdürü Yılmaz Çelik, at neslinin ıslahını sağlamak, at yetiştiriciliğini teşvik etmek, bölge insanının ekonomik ve sosyal hayatına katkı sağlamak için kurulan Diyarbakır Hipodromu'nda geçen yıl eğitimlerini tamamlayarak sertifikalarını alan kadın seyislerin, at yetiştiriciliği hizmeti sunduklarını anlattı. Kursun, bölgede kadın istihdamını artırmaya yönelik projeler kapsamında gerçekleştirildiğini belirten Çelik, sertifikalarını almaya hak kazananların Diyarbakır Hipodromunda istihdam edilmesinden mutluluk duyduklarını dile getirdi.
- "Bu sektörde kadın elinin de var olduğunu ispatladık"
Amaçlarının kadın istihdamının önünü açmak olduğunu kaydeden Yılmaz, "Arkadaşlar bu işin kadın bazında yapılabilirliğinin en iyi örneğini ortaya koydular. Erkek hegemonyasındaki bu mesleği kadınların da yapabileceğini görmüş olduk. Bu projeyle farkındalık yaratık. 'Atlar emin ellerde' sloganıyla yola çıktık. Bunun sahadaki örneğini de görüyoruz. 'Atlar emin ellerde' diyebiliyoruz. Artık bu sektörde kadın elinin de var olduğunu ispatladık." diye konuştu. Yılmaz, kurs sonunda başarıyla sertifikasını alan kadınların özel sektörde, atlı spor kulüplerinde iş bulma olanağına kavuştuğuna işaret etti.
- "Atları çok seviyorum, evladım gibiler"
Diyarbakır hipodromunda görev yapan seyislerden Hatice Kaplan (20) da küçüklüğünden bu yana atları sevdiğini söyledi. Kaplan, bunun için tatillerde köye gittiğini anlatarak, "Şimdi atlarla iç içeyim. Atları çok seviyorum, evladım gibiler. Her gün onlara kavuşacağım saati iple çekiyorum. Güne onlarla başlamak ayrı bir duygu. Gün onlarla aydınlanıyor." diye konuştu.
Atların her tür bakımını yaptıklarını dile getiren Kaplan, "Nasıl ki her başarılı erkeğin arkasında bir kadın varsa bu sektörde de bunun olacağına inanıyorum. Yeri geldiğinde başlarını yıkayıp, saçlarını tarıyoruz. Evladımdan hiç ayırmıyorum." ifadelerini kullandı. Kaplan, sektörde kendini geliştirmek istediğini belirterek, kadınların başaramayacağı iş bulunmadığını kaydetti.
- "Annelik duygularıyla yaklaşıyoruz"
Seyis Emine Bayhan ise, işe başladıktan sonra atlara olan sevgisinin artığına işaret etti. Seyisliğin, zor bir meslek gibi görünse de atları sevince daha cazip hale geldiğini dile getiren Bayhan, atlarla bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu vurguladı. "Atları tanımak, onlarla olmak bambaşka bir duygu. Onları seviyorum. Aynı ortamı paylaştığımız için atlar adımlarımızı bile tanıyor. Sesimizi duyar duymaz sesleniyorlar. Bu da bambaşka bir duygu." ifadelerini kullanan Bayhan, sektörde kadın istihdamının artırılmasını istediklerini kaydetti.
Bayhan, "Bir nevi onlara annelik yapıyoruz. Annelik duygularıyla yaklaşıyoruz onlara. Erkeğin egemen olduğu bu sektöre adım atmamız bizim için bambaşka bir duygu." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz