Genel Müdürlükçe bu alandaki restoratör açığını gidermek için başlatılacak uluslararası eğitim projesi kapsamında dünyaca ünlü Metropolitan ve Vatikan müzeleri ile görüşmeler gerçekleştirilirken eğitimlerin tamamında kadınlara öncelik verilecek
Arşiv Dairesi Başkanı Türkoğlu:
"Kağıt restorasyonu üzerine çok fazla eğitim veren bölüm yok. Mümkün olduğu kadar bu uygulamaları geliştireceğiz. Bu, klasik restorasyon. Oya işler gibi ince işçilik istiyor. Bu konuda hanım kardeşlerimiz çok daha hassas, çok daha detaycı olduklarından kadınların tercih edilmesi ve bu eğitimin de büyük oranda kadınlar tarafından yapılmasını planladık"
Türkiye'de bulunan tarihi tapu kayıtları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinde tamamen geleneksel yöntemler ve el işçiliği ile çalışan kadın ustalar tarafından restore ediliyor.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce tarihi belgelerin restorasyonuna yönelik Türkiye'deki uzman açığını gidermek amacıyla başlatılacak uluslararası eğitim projesi için dünyaca ünlü Metropolitan ve Vatikan müzeleri ile görüşmeler gerçekleştiriliyor. Eğitimlerin tamamında kadınlara öncelik verilecek.
Genel Müdürlük Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu , asırlık tapu kayıtlarının nasıl restore edildiğine ve bu alanda başlatacakları yeni projeye yönelik bilgileri paylaştı.
Türkoğlu, 2007'de kurulan restorasyon ünitesinde tapu kayıtlarının onarımı için hem klasik hem de modern restorasyon yöntemlerinin uygulandığını belirterek, özellikle çok yıpranmış, tarihi kanıt niteliğinde olan tapuların onarımının klasik restorasyon tekniğiyle, el işçiliği ile gerçekleştirildiğini aktardı. Türkoğlu, ince işçilik gerektiren bu işte restoratörlerinin tamamının da kadınlardan oluştuğuna işaret etti.
- 18. yüzyıla ait belgeler korunuyor
Türkoğlu, tapu kayıtlarının restorasyonu için kimyasal malzemelerden kaçınıldığını, tamamen doğal ürünler kullanıldığını söyledi.
Tapu arşivlerinde Yıldırım Beyazıt dönemi ile hatta Selçuklu dönemine ait bir belgenin de bulunduğunu ifade eden Türkoğlu, "Bugüne kadar gelmiş, yoğunluğu Osmanlı'nın son dönemine, 18. yüzyıla ait olan belgeler var." dedi.
Restorasyonun yapıldığı alanın özel olarak korunduğunu vurgulayan Türkoğlu, bakterilerin belgelere zarar vermemesi açısından havalandırması ve nem oranına çok dikkat edildiğine dikkati çekti.
- Kadın restoratörler yetiştirilecek
Türkoğlu, tarihi belgelerin restorasyonu konusunda Türkiye'de ciddi bir uzman eksikliği bulunduğunu dile getirerek, bu kapsamda 9 Mart 2016'da düzenlenen programla tarihi belgelerin, kağıtların restorasyonuna yönelik yeni bir projeye başlanıldığını anımsattı.
Bunun uluslararası sertifikalı bir restorasyon eğitimi projesi olduğunu belirten Türkoğlu, "Eğitimimizin görüşmeleri devam ediyor. Uluslararası eğiticilerle Avrupa'da ve Amerika'da yaptığımız bazı görüşmelerde mutabakatlar sağladık. Yakın zamanda birkaç ülkeyle ve kendi içimizdeki üniversitelerle de mutabakatları sağlayıp kısa zamanda eğitim verme işlemi başlayacak." diye konuştu.
Türkoğlu, proje çerçevesinde ABD'deki Metropolitan Müzesi ile İtalya'da Vatikan Müzesi'nin ve arşivlerinin incelendiğini, tüm görüşmelerin olumlu geçtiğini aktardı.
- "Oya işler gibi ince işçilik istiyor"
Türkiye'de ise Ankara Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi hocalarıyla irtibat halinde olduklarını anlatan Türkoğlu, "Kağıt restorasyonu üzerine çok fazla eğitim veren bölüm yok. Mümkün olduğu kadar bu uygulamaları geliştireceğiz. Bu, klasik restorasyon. Oya işler gibi ince işçilik istiyor. Bu konuda hanım kardeşlerimiz çok daha hassas, çok daha detaycı olduklarından kadınların tercih edilmesi ve bu eğitimin de büyük oranda kadınlar tarafından yapılmasını planladık." ifadelerini kullandı.
Tarihi kağıtların restorasyonlarının hangi yöntemlerle gerçekleştirildiğine yönelik bilgileri de paylaşan Türkoğlu, şunları kaydetti:
"Restorasyon süreçleri evrakın deformasyonuna göre değişiyor. Kimi evrakta çok büyük bakteri deformasyonları, zamandan suyla meydana gelmiş hasarlar, yanma olayları olduğu için durumuna göre değişiyor. Klasik restorasyon biraz daha ağır işleyen bir süreç. Modern restorasyon ise çok daha hızlı. Az hasar görmüş belgeleri modern restorasyona tabi tutarak çok daha hızlı bitirebiliyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz