Mustafa Kaymakçı, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında sonradan adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde yaşanan olaylarda hayatını kaybetti.
Yaklaşık 9 yıl önce eşini kaybetmesini ardından şikayetleri üzerine Alzheimer teşhisi konan Aysel Kaymakçı'nın hastalığı, oğlunun kaybı da eklenince ilerledi.
Üsküdar'daki Alzheimer Hobi Merkezi'ne giden anne Kaymakçı, uzmanların denetiminde zihinsel aktivite, yapay zeka oyunları, fizyoterapi ve psikolojik destekle sosyalleşiyor.
konuşan Aysel Kaymakçı, oğlunun acısını unutamadığını belirterek "Dört çocuğum var, biri 15 Temmuz'da şehit oldu. Allah vatana millete zeval vermesin. Şehitlik güzel fakat vatan millet de önemli. Allah bugünlerimizi arattırmasın." dedi.
Kızıyla yaşayan Kaymakçı, hastalığının unutkanlıkla başladığını ardından kendisine Alzheimer teşhisi konulduğunu belirterek "Merkeze 1,5 senedir haftada 2-3 gün kızımla geliyorum. Hocamızın önerdiği zihinsel aktiviteleri yapıyoruz ve arkadaşlarla birlikte sohbet ederek keyifli vakitler geçiriyoruz. Bu aktiviteler unutkanlığımı önlemede de yardımcı oluyor. Bu merkezlerin artmasını isterim. Bol bol dua ediyorum. Ölüm hepimizin için, önemli olan gelip de buralarda güzel arkadaşlarla beraber vakit geçirmek." ifadelerini kullandı.
"AĞABEYİMİN KAYBI HASTALIĞI TETİKLEDİ"
Aysel Kaymakçı'nın kızı anaokulu öğretmeni Fatma Kaymakçı da annesinin 8 yıldır Alzheimer ile mücadele ettiğini söyledi. Yüksek tansiyonu bulunan, üzüntü ve stres yaşayan annesinde depresyon oluştuğunu, hastalığın ilk belirtilerinin anlık bilinç kaybı şeklinde ortaya çıktığını aktaran Kaymakçı, "Ağabeyim Mustafa Kaymakçı 37 yaşında şehit oldu. 9 aylık bir çocuğu vardı. O süreçten aşırı etkilendi. Depresyon, üzüntü hastalığını bayağı tetikledi." diye konuştu.
Mesleğine devam edemediğini, annesiyle ilgilendiğini dile getiren Fatma Kaymakçı, annesinin merkezdeki arkadaşlarını ve eğitmenlerini çok sevdiğini anlattı.
Eğitimlerde zeka, kavram ve kodlama konuları üzerinde durulduğuna işaret eden Kaymakçı, "Burası anneme moral deposu oldu. Burada psikolog olduğu için anlatamadıklarını hocasına anlatabiliyor. Aileler, hasta ve hasta yakınları için bu tarz merkezlerin yararı oluyor." ifadelerini kullandı.
"ALZHEİMER HASTALARI İÇİN HASTANE AÇILIRSA ÇOK İYİ OLUR"
Merkeze gelen mermer ustası 68 yaşındaki 3 çocuk babası Halil Yetişkin'in eşi Zehra Yetişkin de eşinin zihinsel aktivitelere, el sanatlarına ve beden eğitimine katıldığını anlattı.
Eşinin unutkanlığıyla hastalığı fark ettiklerini belirten Yetişkin, "Böyle merkezler açılsın istiyoruz ancak hasta yakını olarak da zorluk çekiyoruz. Hastanız bildiğiniz bir bebek. 'Otur, kalk, yemek ye, yut, çiğne' gibi konularla ilgileniyoruz. Konuşamıyor ve sıkıntıları giderek artıyor. Eşimi bırakıp bakkala dahi çıkamıyorum. Alzheimer hastaları için bir hastane açılırsa çok iyi olur. Hasta yakını olarak da hepimiz için bir destek olacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"ALZHEİMERLA YAŞAMAYI AİLELERE VE HASTALARA ÖĞRETİYORUZ"
Hobi Merkezinde çalışan Klinik Psikolog Kübra Handan Özmen ise seansları hastalarla birlikte düzenlediklerini belirterek şunları kaydetti:
"Hastalarımızı değerlendirdikten sonra seviyelerine uygun bir şekilde akıl oyunları, hobi ve spor olarak üç gruba ayırıyoruz. Akıl oyunlarında dikkat, algı ve el becerilerini artıracak etkinlikler yapıyoruz. Ahşap boyama, ebru ve seramik gibi etkinlikler de gerçekleşiyor. Fizyoterapist eşliğinde yine onların seviyelerine uygun şekilde program belirleniyor ve bu programda hastalarımız spor yapıyorlar. Merkezde Alzheimerla yaşamayı ailelere ve hastalara öğretiyoruz."
Kaynak: Anadolu Ajansı