Sarp Kuray, “16 Haziran örgütünü kurup yönettiği ve örgüt adına öldürme, yaralama ve bombalama gibi çok sayıda eylemin talimatını verdiği” iddiasıyla 15 yıllık yargılamanın ardından müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve 2008 Şubat ayında 7 yıl 6 ay kalacağı Sincan 2 Nolu F Tipi Hapishanesi konulmuştu. Kuray, yargı sürecinin uzunluğu ve adil yargılanmadığı gerekçeleriyle 2009 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu.
Başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin "adil yargılanma hakkının ihlali" başlıklı 6. maddesi ve “Ayrımcılık yasağı” başlıklı 14. maddesi başta olmak üzere yargılamaya ilişkin birçok itiraz yer almıştı. Yargılamanın uzunluğuna dikkat çekilen dilekçede, bu süreçteki farklı kararlar da hatırlatılmıştı. Dilekçede, sözkonusu dosyada eylemleri gerçekleştirmekle suçlanan kişilerin Kuray aleyhine ifade vermelerinin ardından serbest bırakılmasına rağmen yalnızca Kuray’ın cezaya çarptırıldığı anlatılarak, “Bir kişi cumhuriyeti nasıl yıkabilir?” sorusu yöneltilmişti.
AİHM kararını açıkladı, Kuray'ı haklı buldu
AİHM'nin açıklanan kararında, Kuray hakkında Türk mahkemeleri önünde yaklaşık 15 yıl süren yargı sürecinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 'nin makul bir süre içinde yargılanma hakkıyla ilgili maddesine aykırı olduğuna hükmedildi.
Mahkeme, Türk mahkemelerinin Kuray'ı mahkum etmeden önce, kendisine atfedilen ve çoğu 1980'li yıllarda meydana gelmiş terör eylemlerinin "gerçek kışkırtıcısı" olup olmadığı konusunu yeterince incelememiş olmasınının da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 'nin adil yargılanma hakkıyla ilgili maddesine aykırı olduğu sonucuna vardı.
Sarp Kuray'ın mahkum edilmesine temel teşkil eden tanık ifadelerinin Kuray'a sonradan tutanak biçiminde verilmiş olmasının kabul edilemeyeceğini belirten AİHM, "Davacının tanıklarla yüzleştirilmesi hem hakkında talep edilen müebbet hapis cezası hem de tanıkların önceden verdikleri ifadelerin doğruluğunun ciddi biçimde sorgulanıyor olması bakımından fevkalade önemliydi... AİHM bu nedenle ulusal yargı organlarının söz konusu tanık ifadelerinin elde ediliş biçimini denetlemediklerini düşünmektedir. Davacının savunma hakkı adil yargılanmanın gerekleriyle uyuşmayan biçimde sınırlanmıştır" hükmünde bulundu.
10 bin Euro manevi tazminat
AİHM, Ankara 'dan 100 bin Euro maddi tazminat, 20 bin Euro da mahkeme masrafı talep eden Sarp Kuray'ın bu talebine ise olumlu yanıt vermedi. Kuray'ın mahkeme masrafı talebini "masrafları kanıtlar hiçbir belge ortaya koymadığı" gerekçesiyle tamamen geri çeviren AİHM, Ankara 'yı davacıya 10 bin Euro "manevi tazminat" ödemekle cezalandırdı.
AİHM’in bu kararı üzerine Kuray’ın yeniden yargılaması gündeme gelebilir.
Kaynak: Ntvmsnbc
Kaynak: Diyarbakır Söz
