Erbakan, partisinin genel merkezinde düzenlenen İl Başkanları Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta yapılan seçimlerde Cumhur İttifakı ile hareket ettiklerini, şimdiki hedeflerinin 8 ay sonra yapılması planlanan yerel seçimlerde "Milli Görüş belediyeciliğini" yeniden milletle buluşturmak olduğunu kaydetti.
Cumhur İttifakı'na desteklerinin asla pazarlıklar zemininde yürümediğini belirten Erbakan, "Hayra motor, şerre fren olalım diye Cumhur İttifak'ın içerisinde olduk. Bu ülkede inançlı, dindar insanlar elde ettikleri kazanımları kaybetmesinler diye böyle bir karar aldık. Bugünlerde kapalı kapılar ardında, karşısında durduğumuz blokun içerisinde nasıl pazarlıklar yapıldığını birer birer görüyoruz. MİT Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı, basına yansıyan pazarlıklar. Kıymetli bir siyasi partinin genel başkanının ifade ettiği gibi, yüzde 2 oy oranı olan bir partiyle bu pazarlıklar yapıldıysa yüzde 8 oy olan HDP ile acaba bizim bilmediğimiz ne pazarlıklar yapıldı?" ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi olarak kimseyle makam, mevki pazarlığı yapmadıklarını ifade eden Erbakan, şöyle devam etti:
"Biz maddi ve manevi anlamda aziz milletin sıkıntıları ortadan kaldırılsın diye bir mutabakat metnini ortaya koyduk. Bu metnin uygulanması halinde desteğimizi esirgemeyeceğimizi ifade ettik. Partimiz, şahıslarımız, teşkilatlarımız için en ufak talebimiz, en ufak beklentimiz olmadı. Bu gönül rahatlığıyla, vicdan huzuruyla diyoruz ki hiçbir pazarlık yapmadan girdiğimiz Cumhur İttifakı içinde yer alsak da almasak da doğruya doğru yanlışa yanlış demekten asla imtina etmeyiz. Allah'a şükürler olsun kimseye diyet borcumuz yoktur. Sadece ve sadece aziz millete hizmet borcumuz vardır.
Hayra motor, şerre fren olma hassasiyetimizden asla vazgeçmeyiz. Bizler siyaseti ticaret olarak değil, ibadet olarak gören bir hareketiz. Bir kez daha üzerine basa basa ifade etmek isterim ki Cumhur İttifakı'na yanlışlara ortak olalım diye değil, bu yanlışları hep birlikte ortadan kaldıralım diye; doğrunun, faydalının, iyinin, güzelin hakim olmasına vesile olmak için girdik. Cumhur İttifakı'na katılırken üzerinde anlaşılan protokoldeki bütün hususların Gazi Meclisimizde takipçisi olacağımıza söz verdik. Bugün de hem Mecliste hem Meclis dışında bu metnin sonuna kadar takipçisiyiz."
Emeklilere de memurlara yapıldığı gibi seyyanen maaş zammı yapılması gerektiğini belirten Fatih Erbakan, intibak düzenlemesiyle eski ve yeni emeklilere uygulanan aylık bağlama oranları arasındaki farkın giderilmesi, mağduriyetlerin ortadan kaldırılması ve kademeli emeklilik düzenlemesi için adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, "Maaş zamları maalesef daha vatandaşın eline geçmeden erimiş durumda. Her türlü vergi, harç ve özellikle akaryakıttaki ÖTV oranına yapılana artışlar vatandaşın maaşının daha eline geçmeden erimesine vesile olmuştur. Bu zamlara defalarca tepki gösterdik." dedi.
- İsveç'in NATO'ya üyelik süreci
İsveç'in NATO'ya üyelik süreci konusunda parti olarak duruşlarının belli olduğunu söyleyen Erbakan, "Yetkililerimiz başından beri İsveç'in teröristleri himaye ettiğini, bu teröristleri uluslararası hukuka ve anlaşmalara uygun bir şekilde teslim etmeye yanaşmadığını, İslam'ı ve ülkemizi hatta bizzat doğrudan Sayın Cumhurbaşkanı'mızı hedef alan çirkin saldırıları da himaye ettiklerini açık bir şekilde uluslararası platformlarda dile getiriyorlar. İsveç'in, Türkiye'nin bütün ikazlarına rağmen somut adım atmaması, tam tersine bu çirkin saldırıları ve terör örgütü mensuplarını himaye etmesi açık bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Gelinen noktada, İsveç, taahhütlerinin gereğini yerine getirmek bir yana İslam'a, kutsallarımıza saldırıların, terör örgütü gösterilerinin hamiliğinde daha da ileriye gitmiştir. Gerek Cumhurbaşkanı'mızın gerekse diğer yetkililerimizin ikazlarını da hiçbir şekilde dikkate almamıştır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinin yeniden canlandırılmasına yönelik gelişmeler yaşandığını belirten Fatih Erbakan, şunları kaydetti:
"Bu gelişmeler yaşanırken bir yandan AB üyesi Danimarka ve İsveç'te doğrudan doğruya Kur'an-ı Kerim'e, dinimize, devletimize, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza yönelik her türlü saldırılar yapılıyor. Bu saldırılar fikir ve ifade özgürlüğü adı altında değerlendirilmeye çalışılıyor. Terör örgütleri PKK/PYD/YPG'ye açık destek veriliyor. 'Türkiye, Ermenileri katletti' diye sözde Ermeni soykırımı tasarıları kabul ediliyor. 40 senedir kapısında bekletilip oyalandığımız AB üyeleri tarafından yapılıyor bunlar. Ve şimdi tekrar bu zihniyete sahip AB ile görüşmelere başlayacağız. Tabii bizi layık görürlerse.
Bunlar bizi nasıl layık görürler? İki temel şartları var. Biri, 'Kıbrıs'ta şehit kanıyla alınan toprakları Rumlara teslim edeceksiniz, haklarınızdan vazgeçeceksiniz. Orası bir Rum devleti olacak.' İkincisi de 'Güneydoğu'da, Doğu'da özerklik vereceksiniz.' Bu iki temel şart olmadan bizi AB'ye kabul etmeleri mümkün değil. AB'nin peşinde olmak yerine D-8'i ihya etseydik şimdi bu ekonomik sıkıntıları yaşamazdık. Togg'un bile satış-pazarlama sorunu olmazdı. 2 milyarlık İslam aleminde bu otomobilin pazarlanma sorunu olabilir mi? Sadece ekonomik anlamda değil D-8 kuruluş amaçlarına uygun çalışıyor olsa Libya'da, Mısır'da, Yemen'de, Irak'ta, Suriye'de bugün yaşanan bu sıkıntıları yaşıyor olmazdık."
- Yeni üyeleri rozet taktı
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, konuşmasının ardından aralarında İYİ Parti, Büyük Birlik Partisi, Memleket Partisi, Türkiye Değişim Partisi ve Adalet Partisinin de bulunduğu çeşitli partilerden katılan yeni üyelere parti rozeti takarak, "Hoş geldiniz" dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı