Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri vefatının 59’uncu yıl dönümünde sevenleri tarafından hayırla ve özlemle yâd ediliyor.
Yazmış olduğu Risale-i Nur külliyatı ile milyonlarca insanın hidayetine vesile olan Bediüzzaman, asrının müceddidi olarak kabul ediliyor.
Hayatının büyük kısmı sürgün, zindan ve muhacerette geçen Said Nursi, dünya zevklerine tenezzül etmemiş, davasından hiçbir zaman taviz vermemiştir.
Eğitimci Ramazan Erdoğan ve İlahiyatçı Sinan Akyıldız Bediüzzaman ve Risale-i Nurlarla ilgili konuştu.
Eğitimci Ramazan Erdoğan, Üstad’ın, Risale-i Nur külliyatı ile milyonlarca insanın hidayetine vesile olduğunu belirterek, “Üstadımız, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin vefatının 59’uncu yıldönümü münasebetiyle, İlke Haber Ajansı'na böyle bir program düzenlediği için teşekkür ediyorum. Bediüzzaman Hazretleri, yazmış olduğu 6 bin sayfalık, 30 risaleden oluşan eser; günümüzde her geçen gün değeri artan ve her kesimden kitlenin şevkle ve heyecanla okuduğu bir külliyattır. Belki binlerce, on binlerce, milyonlarca insanın imanının kurtuluşuna vesile olan bir külliyattır.” ifadelerini kullandı.
“Bediüzzaman metodu; orijinaldir kendine hastır”
Üstad’ın asrının sorunlarını iyi analiz ettiğini ve bu sorunlardan kurtulmak için kurtuluş reçeteleri sunduğunu belirten Erdoğan, “Bediüzzaman Hazretleri, İslam dünyasının içinde bulunduğu sorunları dile getirmiş ve bunun çözüm önerilerini de sunmuştur. Bundan 100 yıl önce neşrettiği Hutbe-i Şamiye’de bunu dile getirmiştir. Aynı şekilde Bediüzzaman her kesime hitap etmiştir. Bediüzzaman metodu; orijinaldir kendine hastır, yüz yüze ve diz dize olan bir metottur. Yazmış olduğu eserlerin başında İhtiyarlar Risalesi, Gençlik Rehberi, Hanımlar Rehberi ve Hastalar Risalesi gelmektedir. Üstad, Gençlik Rehberi’nde hepimizin bugün mustarip olduğu gençlerimizin gidişatı ile ilgili dert yandığımız sorunları çok güzel bir şekilde izah etmektedir. Gerçekten bu eseri okuyan gençler toplumla barışık ve uyumlu bir şekilde bir hayat sürmektedirler.” diye konuştu.
“İhtiyarlar Risalesi’ni okuyan ve istifade eden gençler yaşlılarımız için çok güzel bir kaynak olmuştur”
Üstad’ın; Hastalar, İhtiyarlar ve Hanımlar ile ilgili yazdığı risalelere değinen Erdoğan, “ Üstad, günümüzde artan hastalıklardan mustarip olan insanlar için Hastalar Risalesi’ni yazmıştır. Bu risale adeta bir aşı vazifesi görmektedir. Çünkü aşı insanlar hasta olmadan önce yapılmaktadır. Üstad’ımız da böyle bir halet-i ruhiye’yi düşündüğü için Hastalar Risalesi’ni yazmıştır. Aynı şekilde bugün adına huzur evleri (!) dediğimiz ama maalesef huzur bulamadığımız huzurevlerine gönderilen yaşlarımız için İhtiyarlar Risalesi’ni yazmıştır. İhtiyarlar Risalesi’nde bunu çok güzel bir şekilde dile getirmiştir. Hakikatten ihtiyarlar Risalesi’ni okuyan ve istifade eden gençler yaşlılarımız için çok güzel bir kaynak olmuştur. Ayrıca yazmış olduğu Hanımlar Rehberi’nde günümüzde bölünen, parçalanan ailelere dikkat çekmiştir. Bugün herkesin sosyal rollerin karıştığı bir ortamda Hanımlar Rehberi günümüze çok güzel bir şekilde ışık tutmaktadır. İnsanların her geçen gün daha fazla şevkle, iştiyakla okuduğu eserler yazmıştır.” dedi.
“Günümüz gençliğinin en büyük problemlerinden biri; yaşamış oldukları manevi buhrandır”
Risale-İ Nurların her kesime hitap eden muhtevasına değinen Erdoğan, “Günümüz gençliğinin en büyük problemlerinden biri; yaşamış oldukları manevi buhrandır. Üstadımız bunu çift kanatlı bir kuşa benzetmiştir. ‘Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir’ ile sadece din ilimleri veya fen ilimlerinin yetmeyeceğini dile getirmiştir. Günümüzde sadece fen ilimlerini okuyan insanlar da bir taassup ve ateizm oluşabilmektedir. Sadece din ilimlerini okuyan insanlarda da bir taassup oluşabileceğini belirtmiştir. Günümüz gençliği bugün etrafımızı saran daha önce çok uzağımızda gördüğümüz problemler ile karşı karşıyadır. Bunun da yegâne çaresi imandır ve iman esaslarıdır. Risale-i Nurları hazmederek okumak gerektiğini ve problemlerin çaresi olduğunu düşünüyoruz. Risale- i Nur, kendi kendini okutan bir eserdir. Ayrıca bir hocası yoktur. Risale-i Nur hizmetinin de bir hocası yoktur. Dolayısıyla tüm gençleri kapsayıcı ve her kesime hitap etmektedir. Bunun cinsiyeti, ırkı ve vesairesi yoktur.” diye konuştu.
“Bu asırdaki insanlara bir reçete sunmuştur”
İlahiyatçı Sinan Akyıldız ise Üstad’ın ilmi yönüne dikkat çekerek, ”Üstad’ın zaten ilmi yönü daha cihanşümul bir görünürdedir. Özellikle ilmi yönünün gençliğe, ihtiyarlara ve çocuklara hitabesi eserlerinde mevcuttur. Bu asırdaki insanlara bir reçete sunmuştur. Günümüz problemlerine baktığımız zaman şu anda insanlarda liyakat meselesi var. Üstad bunu çok değişik yerlerde zikrediyor. Eserlerinde, eğitim ve adalet konusunda çok güzel misalleri var. Bediüzzaman Said Nursi’nin eserleri olan Kur’an hakikatleri ile lise döneminde tanıştım. Üstadın mesleği icra etmek konusunda da bizim gibi din görevlilerine, eğitimcilere gerçekten çok büyük bir kaynak olduğunu görmekteyiz. Bu eserlerin nazarıyla hakikatlere, hayata, eğitime, adalete ve liyakate bakıldığı zaman çok büyük bir değer olduğunu görüyoruz, fark ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bediüzzaman Hazretlerinin kâinata bakışı farklıdır”
Üstad’ın hayata ve kâinata bakış açısının Kur’ani bir bakış olduğuna vurgu yapan Akyıldız, “Bediüzzaman Hazretleri'nin kâinata bakışı farklıdır. Bahara bakışı, kâinata bakarken tefekkürü, Bediüzzaman'ın belli başlı bir mesleğidir. Şefkatle beraber kâinata bakışı, tefekkürü de bir meslek olarak icra ediyor. Üstad, eserlerini okuyan insanlara; çiçeğe, böceğe, kâinata, yıldıza, zerrelere ve güneşe kadar bir bakış açısı ve tarzı kazandırıyor. Peygamber Efendimiz ‘Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır.’ buyuruyor. Bu hakikat Risale-i Nurlarda Birinci Söz ’den, Otuz Üçüncü Söze kadar apaçık bir şekilde net görülüyor. Mesela Otuz Üçüncü Söz kâinatı tarif ediyor, kâinata pencereler açıyor.” diye konuştu.
“Bu eserler insanlara bir açı veriyor, kâinata bakış açısı tarzı veriyor”
Risale-i Nur sohbetlerinin özellikle insanlara farklı bakış açıları kazandırdığına değinen Akyıldız, “Biz Risaleleri öğrencilere değişik zamanlarda okuyoruz. Çocuklar farklı bir şey duyuyorlar. Dini sohbet ediyoruz ama onlara bir pencere açıyoruz ki; çocuklar yıldızları dinliyor, okuyor. Bediüzzaman Hazretleri kendi beyanıdır; ‘Ben bu eseri başkası okusun diye yazmadım; kendi nefsim için yazdım. Bu kapı herkese açıktır. İsteyen bunu okusun, istifade etsin, Risale-i Nur bir mal-ı umumidir.’ Özellikle bu asırda iman, Kur'an davasında, hak hizmetlerde, dava sahibi olan insanların Bediüzzaman hazretlerinin özellikle İhlas, Uhuvvet ve İktisat Risalelerini muhakkak okuması lazım, bunlardan istifade etmesi gerekiyor. Bu eserler insanlara bir açı veriyor, kâinata bakış açısı tarzı veriyor, Kur'an-i bir açı veriyor. Bu çok mühim bir meseledir. Cenab-ı Hak bizleri okuyanlardan etsin, okuduğunu anlayan ve yaşayanlardan eylesin.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz