Urganın hammaddesi kendiri sokaklarda kılıç tabir edilen tokmaklar vasıtasıyla döverek temizledikten sonra çarklarda eğirip urgan haline getirdiklerini ifade eden Ayşe Coşkun, ömrü yettiğince bu mesleği sürdürmeye kararlı olduğunu vurguladı. Kendirden yapılan urganın sağlam olduğuna dikkat çeken Coşkun, köylerde hayvancılığın azalmasıyla urgana olan ihtiyacın azaldığını hatırlattı. Gençlerin mesleğe karşı ilgisinin hiç bulunmadığına da değinen Ayşe Coşkun, "Gençler mesleğimize hiç ilgi göstermiyor. Biz sokakta urgan bükerken ilgilenmiyorlar bile. Bizden sonra bu meslek tarih olacak. Çok üzülüyorum" diye konuştu.
Beyce Köyü'nde yaşayan 57 yaşındaki Mehmet Sarı, ise bir zamanlar zengin bir köy olduklarını ancak zamanla fakirleştiklerini söyleyerek "Biz çok eskiden hanımlarımızın imal ettiği bu urganları kamyonlara yükleyerek Türkiye'nin değişik bölgelerine götürüp satardık. Burası Kütahya'nın en zengin köyü konumundaydı. Ancak piyasa kendirden yapılan urgan yerine naylondan yapılanı tercih etmeye başlayınca işlerimiz azaldı. İmalat da durma noktasına geldi. Bir zamanların zengin köyü fakirleşti" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz