Trafikte "örtülü" dokunulmazlar

Türkiye, büyük acılara yol açan trafik kazalarını önlemek için yoğun bir mücadele veriyor.

Trafikte

Vatandaşı uyarmak için art arda kampanyalar düzenlenirken ilginç bir tablo ortaya çıktı. Milletvekillerine tanınan ayrıcalığın ardından yargı mensupları da 'örtülü dokunulmazlığa' büründü. Son üç yılda bin 800 yargı mensubuna trafik cezası kesildi. Bunlardan 830'una itiraz edildi. Hakimler, 635 meslektaşına yazılan cezaları iptal etti

Milletvekillerinden sonra savcı ve hakimler de trafikte örtülü biçimde 'dokunulmazlık' zırhına büründü. Son üç yılda bin 800 yargı mensubuna trafik cezası kesildi. Bunlardan 830'ına itiraz edildi. Hakimler, 635 meslektaşına yazılan cezaları iptal ederken, sadece 45 itirazı reddetti.

Haklarında trafik idari para cezası ile trafik kuralı ihlal tespit tutanağı düzenlenen yargı mensuplarının itirazını değerlendiren İstanbul, Ankara, Antalya, Batman vb. illerdeki bazı mahkemelerce verilen kararlar yargı mensuplarına trafikte dokunulmazlık sağladı.

'HAKİM TRAFİK İHLALİ YAPMAZ'

Hukukçular, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca trafik suçu işleyen Savcı ve Hakimlere kesilen idari para cezaları ya da tutulan ihlal tespit tutanakları hakkında mahkemelerin verdiği "skandal" kararların Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savundu.

Hukukçular, "Büyük bölümü itiraz eden yargı mensupları lehine sonuçlanan mahkeme kararları trafikte ayrıcalıklı ve imtiyazlı bir sınıf oluşturdu" görüşünde. Antalya'da yaptığı kırmızı ışık ihlali MOBESE kameralarınca tespit edilen ve kayda alınan bir Ağır Ceza üyesinin itirazına bakan mahkemenin, "Ağır Ceza Mahkemesi üyesi bir hakim trafik suçu işlemez" diye karar verdiği öne sürüldü.

635 CEZA İPTAL EDİLDİ

2009-2011 yılları arasında ülke çapında bin 800 Savcı ve Hakim hakkında trafik kural ihlal tespit tutanağı ile trafik idari para cezası tutanağı düzenlendi. MOBESE'lerce kırmızı ışık ve aşırı hız ihlali yaptığı tespit edilen araçların plakasına yazılan ceza tutanakları tescil adreslerine gönderildi. Tutanaklara yapılan ihlalin fotoğrafı da eklendi. Video kameralı radar ekipleri de aynı şekilde ihlal yapan araç plakalarına aynı şekilde arkadan ceza yazdı.

Haklarında işlem yapılan bin 800 yargı mensubundan 830'ı trafik cezalarına Sulh Ceza ya da Trafik Mahkemeleri'nde itiraz etti. Mahkemeler 635 cezayı iptal etti. Sadece 45 itiraz reddedildi. Bin dolayındaki cezanın yasal sürede itiraz edilmediği için mahkemelere taşınmadığı değerlendiriliyor.

YARGITAY İÇTİHATI

Mahkemelerin iptal ettiği somut olaylardan biri geçen yıl Batman'da yaşandı. Batman'da video kameralı trafik ekibi 11 Mart 2011 günü Turgut Özal Bulvarı'nda radar uygulaması yaptı. Ekibin kamera açısına giren özel bir araç kavşakta kırmızı ışıktan geçip gitti. Trafik ekibi ihlale ilişkin görüntüyü alarak aracın tescil plakasındaki adrese ceza gönderdi.

Kırmızı ışık ihlali yapan sürücünün Batman Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ö.Ö. olduğu 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne yapılan itirazla öğrenildi. Mahkeme 20 Mayıs 2011'de verdiği kararda, Savcı'ya kesilen cezayı Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin içtihatları doğrultusunda hukuka aykırı olduğunu savunarak iptal etti.

HAKİMLER VE SAVCILAR KANUNU'NA ATIF

Üst düzey emniyet yetkilileri, MOBESE ya da video kameralı radar ekiplerince işledikleri trafik suçu kayda alınan ve plakasına ceza yazılan sürücülerin Savcı ve ya Hakim olduklarını bilmelerinin mümkün olmadığını savunarak şöyle dedi:

 "Ancak, yüzüne ceza yazmak için durdurulan araç sürücüsünün yargı mensubu olduğunu anlayabiliriz. Zaten o durumda tespit tutanağı düzenleyip Başsavcılıklara gönderiyoruz. Vekillerde olduğu gibi yargı mensuplarına kesilen cezalar da mahkemelerce iptal ediliyor. İptal gerekçelerinde Hakimler ve Savcılar Kanunu'na atıfta bulunuluyor. Trafik ihlali yargı mensuplarının göreviyle alakalı bir durum değil. Bu Kabahatler Kanunu kapsamında bir suç ve idari yaptırımı gerektiriyor."

GENELGE YAYINLANMIŞTI

Trafik suçu işleyen savcı ve hakimlere ceza yerine tespit tutanağı düzenleme uygulaması İçişleri Bakanlığı'nın 2005'de yayınladığı bir genelgeye dayanıyor. O dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'nun imzasıyla 81 İl Valisi'ne gönderilen genelgede, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Danıştay, Yargıtay başkanları, üyeleri ve savcıları, tetkik hakimleri, raportörleriyle, asker-sivil tüm hakim ve savcılara ceza yerine ihlal edilen kuralla ilgili tespit tutanağı düzenleme talimatı verilmişti. Trafik denetim ve kontrollerinde yürürlükte olan bu genelgeye göre hareket ediliyor.

TALİMATLA VEKİLLERE AYRICALIK

İçişleri Bakanlığı, geçen ay verdiği talimatla milletvekillerin fotoğraflanan trafik ihlallerinin Meclis'e gönderilmesini istemişti. Bakanlık milletvekillerinin özel araçlarına yazılan cezaların tescil adreslerine değil TBMM Başkanlığı'na gönderilmesi için 81 il valisine talimat vermişti. 80 ilde uygulanan MOBESE ve KGYS gibi elektronik denetleme sistemlerine aktif görevdeki 541 vekilin özel araçlarının plakaları yüklenmişti. Şehir içi ve şehirlerarası yollarda yapılan trafik denetimlerinde kırmızı ışık, hatalı sollama, aşırı hız gibi ihlaller nedeniyle durdurulan vekillerin "yüzüne" ceza yazılamıyordu. İçişleri Bakanlığı'nın milletvekillerinin yüzüne karşı ceza yazılmamasının ardından  elektronik denetim sistemlerine yansıyan trafik ihlalleri konusunda düzenlemeye gitmesi "vekillere trafik dokunulmazlığı" yorumlarına neden olmuştu. Yeni düzenlemeye gidilmesinde bazı milletvekillerinin evlerine gönderilen trafik ihlallerine ilişkin MOBESE ve KGYS ceza makbuzlarının etkili olduğu iddia edilmişti.

CEZALAR HERKES İÇİN GEÇERLİDİR   

Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk: Trafik ihlalinin hangi koşullarda gerçekleştiğini bilmek önemlidir. Diğer meslek gruplarının itiraz ettiği cezalarda iptal oranına da bakmak gerekir. MOBESE kameralarının bu tarz olayların aydınlatılmasında önemli rolü var. Yargının meslektaş koruma tutumuna girmesini düşünmek istemem. Böyle bir şeyin olmaması gerekir. Trafik kuralları bellidir. Bu kuralların ihlalini cezalandırmak doğrudur. Ama burada çok kolaylıkla mı ceza yazılıyor ona bakmak gerekir. Bu cezalar herkes için geçerlidir. Hakim tarafsızdır. Biliyorsunuz adalet tanrıçasının gözleri bağlıdır. Taraflardan hiç kimseyi tanımıyorum demektir. Hakimler burada olduğu gibi taraflara hiçbir yakınlığı olamaz. Dolayısıyla hakimlerin meslektaşlarını koruması söz konusu olmamalıdır.

DOKUNULMAZLIKLARIN SINIRLANDIRILMASI LAZIM

Adalet eski Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu: İster milletvekili ister hakim, savcı olsun millet imtiyazı kabul etmiyor.  Demokratik toplumda böyle bir şeyin lüzumu da yok. Milletvekillerinin bazı dokunulmazlıkları var ama bu dokunulmazlıkların sınırlandırılması gerekir. Bunlardan hakimler, savcılar ve milletvekilleri ve siyasiler istifade etmez tam aksine toplumun antipatisini kazanırlar. Fiili durum nasıldır bilmiyorum ama imtiyaz yanlıştır yapılmaması gerekir.

SUİSTİMAL EDİLİYOR

Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu: Dokunulmazlıklar bürokrasi karşısında sıfırlanıyor. Hakim ve savcılar ile bürokrasinin dokunulmazlığı her zaman ön plandadır. Dokunulmazlıklar imtiyaz şeklinde uygulanıyorsa yanlış yapılıyordur. Bu dokunulmazlıklar kişilerin suç işleme özgürlüklerini sağlamaz. Milletvekili, savcı veya hakim suç işlemişse bu dokunulmazlık zırhından istifade etmemelidir. Suç işleme özgürlüğü kimseye tanınamaz. Şu anki düzenlemede bu durum sürekli suistimal ediliyor. Zaten örneklerde nasıl suistimal edildiği de görülüyor. Üstelik eskiden de bu tarz durumlar olmuştu. Darbelerde de bu dokunulmazlık durumu kullanıldı. Kendilerinde her türlü suçu işleme yetkisini gördüler. Memurlara kimse dokunamadı, üst bürokrasidekiler bu durumu daha fazla kullandı. Hakim ve savcılar ayrı dokunulmazlığı bir erk olarak değil bürokrasinin bir parçası olarak kullandı.

İMTİYAZ KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen: Cezayı kesen polisin belli bir süre içinde tebliğ edip ispat etmesi gerekiyor. Bunları yaptıktan sonra ceza yiyen kişinin savcı ve hakim olmasının hiçbir önemi yoktur. Bir ara polisler hakim ve savcılara ceza kesemez gibi haberler çıktı. İmtiyaz kesinlikle kabul edilemez. Ceza yiyenin hakim ve savcı olması önemli değil önemli olan trafik ihlali yapıldığının ispatlanmasıdır. Karar bakılması gerekir. Hukuk önünde herkes eşittir.

Kaynak: Diyarbakır Söz