Kurban Bayramı tatili süresince yurt genelinde şehirler arası ve şehir içi yollar ile kırsal yerleşim birimlerinde meydana gelen trafik kazalarında 142 kişi yaşamını yitirdi, 859 kişi yaralandı.
Uzmanlar, alınan tedbirlere ve yapılan uyarılara rağmen meydana gelen kazaları, AA muhabirine değerlendirdi.
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Genel Başkan Vekili Suat Sarı, Türkiye'nin trafik kazası verilerine göre dünya genelinde 11, Avrupa'da ise ilk sırada yer aldığını ileri sürdü.
Sarı, Türkiye'de özellikle uzun tatil yapılan dini bayramlarda, araçların çok daha aktif olmasının, şehirler arası yollardan geçen araç sayısının 3-4 kat artmasının ve havanın çok sıcak olmasının trafik kazalarını tetiklediğini söyledi.
Ülkede yılda ortalama 1,5 milyon kazada 7 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini, 300 bin kişinin de yaralandığını dile getiren Sarı, bu kazalar sonucu binlerce insanın sakat kaldığını söyledi.
Yol güvenliği uzmanı Dr. Sarı, kazaların, sürücülerin sürüş teknikleri bilmemesi ve trafik eğitimlerinin yeterli olmamasından kaynaklandığını belirterek, yorgun ve uykusuz araç kullanımının, sürüş esnasında cep telefonu kullanılmasının ve emniyet kemeri takılmamasının da ölümlü kazaların ana sebepleri olduğunu vurguladı.
Sürücülerin yola çıkmadan en az 7 saat uyuması gerektiğini vurgulayan Sarı, "Sürücülerin ayran ve yoğurt gibi uyku getiren içecekleri almaması gerekir. Ne yazık ki tüm dinlenme yerlerinde bu alışkanlıklar devam ediyor. Cep telefonu kullanımının zararı ve emniyet kemeri kullanımının önemi halen anlaşılmamaktadır. Bunu önlemenin en etkili yolu, yüksek cezalarla yol boyunca uyarı levhaları ile sürücülere kuralların hatırlatılmasıdır." diye konuştu.
Sarı, sürücülerin gündüz araç kullanmaları tavsiyesinde bulunarak, günün aydınlanmasıyla yola çıkmanın yoğun trafikten de biraz olsun kurtaracağını söyledi.
Hız sınırının aşılması nedeniyle ölümlü kazaların çoğaldığını vurgulayan Sarı, "Sürüş hızının yarısı kadar öndeki araç ile mesafe bırakılması çok büyük önem arz etmektedir." dedi.
- Yollar Avrupa standartlarını yakaladı
Sarı, Türkiye'de kara yollarında, 10 yılda yapılan duble yollarla Avrupa standartlarının yakalandığını belirterek, "Yollarımızda sürücülerin uyarılmasına yönelik yatay ve düşey işaretlemeler eksiktir. Ayrıca sürüş dikkatine yönelik psikolojik uyarı taşıyan levhaların daha çok olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Karayolları Trafik Kanunu'na değinen Sarı, şunları kaydetti:
"Yetkilerin, Ulaştırma ve Altyapı, Milli Eğitim, İçişleri Bakanlığı arasında net ve anlaşılır bir şekilde paylaşılmaması sebebi ile trafik kazalarının sorumlu bir bakanlığı bulunmamaktadır. Bu yetki sorumluluk kargaşasının yanı sıra sürücülere trafik kültürü ile güvenli sürüş eğitimlerinin verilmemesi sebebi ile trafik kazaları her yıl sürekli artmaya devam etmektedir. Türkiye'de Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planının acilen yeniden yapılması gerekmektedir. İlk proaktif eylem olarak, bakanlıklar arasındaki yetki karmaşasını önlemek adına,Trafik Bakanlığı veya Trafik Müsteşarlığı acilen kurulmalıdır. Tüm sürücüler anayasadaki sosyal devlet ilkesi gereği devlet hastanelerinde ücretsiz olarak yeniden sağlık kontrollerinden geçirilmelidir. Başta ticari araç sürücüleri ve sonra bireysel sürücülere Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda ücretsiz Trafik Güvenliği eğitimleri verilmelidir. Türkiye'de 50 yıl önce ehliyet alan sürücüler, bugüne kadar hiçbir sağlık testine tabi tutulmamışlardır. Birçok kaza raporunda 50 yaş ve üzeri sürücülerde uyku apnesi, göz problemi ve psikoteknik problemler olduğu görülmektedir. Çok önceki yıllarda o günün şartlarındaki araç teknolojisini bilen sürücülerin sürüş refleksleri yeniden test edilmeli ve aktüel araç teknolojisi öğretilmelidir. Önerilerin hayata geçirilmesi halinde Türkiye’de trafik kazaları 3 yıl sonunda yüzde 50 oranında azalacaktır. Trafik kazaları kader değildir."
- "Aslında bunlar kaza değil"
Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Ethem Genim de trafik kazalarının ülkenin kanayan yarası olduğunu ifade ederek, "Aslında bunlar kaza değil, bunlar önlenebilir trafik olayları. Kaza her türlü önlem alınır, elde olmayan nedenlerden vuku bulur. Burada göz göre göre insanlar birbirini öldürüyor, öldüresiye araç kullanıyor." dedi.
Genim, trafik kazalarının en önemli nedenlerinin uykusuz ve yorgun araç kullanmak olduğunu ifade ederek, direksiyon başında özellikle cep telefonu gibi dikkat dağıtıcı şeylerle uğraşıldığını söyledi.
Türkiye'de bayramlarda trafik yoğunluğunun fazla olduğunu dile getiren Genim, şunları kaydetti:
"İller yer değiştirmeye başlıyor, yollar kalabalıklaşıyor. İnsanlar yola çıkarken cuma akşamından pazartesiye kadar aralıklı olarak gidecekleri yere gittiler, dönerken tatili bir gün daha değerlendirmek için dinlenmeden yola çıkıldı. Hız sınırları Türkiye'de Avrupa'da olduğu limitlerde. Bütün konuların ana nedeni acelecilik ve sabırsızlık. Önümüzdeki aracı geçmek için yakın takip yapıyoruz, bu büyük bir hastalık. Öndeki araç kaçmak için hızlanıyor. Takip mesafesi ihlal edilince, fren mesafesi de kısalıyor. Türkiye'de cezalar caydırıcı değil. Acil önlem planı olarak cezaları 2-3 kat arttırmak gerekir. Otoyolun üzerinde radar koridoru oluşturmak lazım. Sürücü belgesi almaya giden birinin psikolojik testlerden geçmesi gerekir."
Kaynak: Diyarbakır Söz