Ticari terör mü?

Türkiye’deki trafik kazalarındaki aşırı can kayıplarına dikkat çekilen araştırmada, sorunun temelinde gereğinde fazla sürücü kurslarının olması, sürücülerin iyi eğitilememesi ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nın cezai caydırıcılığının yetersizliğinin bulunduğu belirtidi.

Ticari terör mü?

Trafik sorunları üzerinde çalışmalar yapan Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği (KYGD)'nin yaptığı araştırmanın sonuçları, trafiktan kaynaklanan sorunların kaynağını gözler önüne serdi. Türkiye’deki trafik kazalarındaki aşırı can kayıplarına dikkat çekilen araştırmada, sorunun temelinde gereğinde fazla sürücü kurslarının olması, sürücülerin iyi eğitilememesi ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nın cezai caydırıcılığının yetersizliğinin bulunduğu belirtidi.

TİCARİ TERÖR MÜ?

Ar–Ge dernek statüsünde faaliyet gösteren Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği, insanın temel yaşam hakkını doğrudan ilgilendiren trafik kazaları ile ilgili araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki “İnsanın en temel ve birinci hakkı yaşam hakkıdır. Bu haktan sonra diğer haklar gelir. Diğer haklar bu hakkın üzerine inşa edilir. Devletler insanın yaşama hakkını güvence altına almak ve tedbirler geliştirmek zorundadır.” hatırlatmasına dikkat çekilen araştırmada, bu hakkı temel kabul eden devletlerin birçoğunda anayasasına bu hükümlerin konulduğunu, Türkiye’de de anayasanın17. maddesinde de bu hakkın korunduğunun altı çizildi.

 

SÜRÜCÜ KURSLARI

Türkiye’nin trafik istatistiklerinin de açıklandığı araştırmada, Türkiye'de 16 milyon motorlu aracın olduğunu, bu rakamın Almanya'da 53 milyon, Japonya'da 90 milyon motorlu araç olmasına rağmen Türkiye’deki yıllık insan kaybının çok fazla olduğuna dikkat çekildi. İstatistiklere göre trafik kazalarında, Türkiye’de yaklaşık 8 bin 500 kişi, Almanya'da 6 bin 826 ve Japonya da 9 bin 575 kişinin hayatını kaybettiği belirtilerek, konunun bu kadar vahim olduğunu hem görüp hem de irdelenmemesi 'ağır bir devlet kusuru' olarak nitelendirildi.

Dernek araştırmasında, trafikteki sorunları ise şu başlıklar altında sıraladı:

TRAFİK DERSLERİ

Trafik teröründe en önemli görev sürücülerin eğitilmesinde görev alanlara düşüyor. Bu kalite çoğu gelişmiş ülkelerde anaokulundan lise son sınıfa kadar konusunda uzman eğiticiler ve öğreticiler tarafından veriliyor. Türkiye'de ise yaklaşık 16 milyon ilk ve orta öğretim öğrencisinin seçmeli dersi olan trafik dersleri, bu konuda uzman öğretmen olmadığı için boş geçiyor. Kent merkezlerinde de çoğu kez bu derse beden eğitimi, müzik ve resim öğretmenleri veriyor.

Türkiye de 81 ilde 3 bin 360 Motorlu Sürücü Kursu (MTSK) bulunuyor. MTSK’ların 250 TL ile belge vermesi, bu kurumları yaşama hakkını koruyan bir eğitim merkezinden ziyade yaşama hakkını insanların elinden alan bir ticari terör yuvası haline getiriyor.

DİREKSİYON SINAVI

Resmi kurum ve kuruluşların istatistiklerini ortaya koyan araştırmada, yapılan trafik sınav sonuçları “2011 yılı verilerine göre Türkiye de teorik sınavlarda başarı oranı yüzde 66 iken, direksiyon test sınavlarında bu başarı yüzde 86.

MTSK'da hiç derslere katılmayarak sürücü belgesi almaya çalışan ve gayrimeşru yolları kullanarak sürücü belgesi alanların fazlalığı herkesin can güvenliği açısından büyük tehdit oluşturuyor. Direksiyon test sınavlarının yalnız gündüz ve azami 10 dakikada en fazla bir km düz yolda yapılarak belge verilmesi devletin gerçeklere bile bile sırtını dönerek hayatımızı tehlikeye atmasıdır. Bu belgeyi alanların da hayatını tehlikeye atmaktadır.

Bu temel yanlışların MEB tarafından 2918 Sayılı Kanun, yönetmelik veya makam oluru ile acilen düzeltilip herkesin 24 saat yaşama hakkını tehdit eden bu eğitim ve sınav esasları AB standartlarına getirmesi kaçınılmaz bir öneme sahip.

SÜRÜCÜ KURSLARININ SAYISI YÜZDE 50 AZALTILMALI

Araştırma sonucunda Türkiye’deki trafik sorununa kısa ve uzun vadede şu çözüm önerileri sunuldu:

 “Türkiye'de 81 ildeki nüfus ve motorlu araç sayıları dikkate alınarak toplamda var olacak MTSK’nın sayısı iller bazında belirlenmeli, kota konulmalı, bankaların kuruluşları gibi teminat almalı ve mutlaka bu sayıyı yüzde 50 azaltılarak naylon MTSK’lar kapatılmalı.

MEB her kazada kusurlu olan sürücü belgesinin hangi il ve hangi MTSK’dan aldığını tespit ederek bunlara ceza uygulamalı ve örneğin bir yılda 100 ceza puanını dolduran MTSK geçici kapatma ve para cezası vererek onların daha çok kaliteli sürücü yetiştirmeleri denetlenmeli. Benzer olayların tekrarı halinde de MTSK tümden kapatılmalı,para cezası uygulanmalı ve bir daha sahiplerinin bir başka ad altında MTSK açması yasaklanmalıdır.

MEB trafik sınavlarından adaylara 5 hak değil, 3 hak vererek daha ciddi çalışmaları teşvik edilmelidir. Ayrıca teorik sınavda başarı puanını 70 değil, 80'e çıkarmalıdır.”

MEB’in motorlu sürücü kurslarında verilen eğitim ve aynı zamanda adaylar üzerinden denetim mekanizmasını sağlamak için teorik ve uygulamalı direksiyon sınav ücretlerinin serbest doktor, avukat ve serbest mali müşavirlerde olduğu gibi fiyat alt ve üst limitlerini yeniden belirlemelidir.

“DİREKSİYON TEST SÜRÜŞÜ SINAV KOMİSYONU EĞİTİMLİ EKİPLERDEN OLUŞMALI”

Direksiyon test sürüşü sınav komisyonlarında bulunan ekibin profesyonel olması sağlanmalı. 10 yıllık sürücü belgesine sahip, aktif araç kullanan, trafik ve yol güvenliği alanında eğitim almış, yüksek okul mezunu eğitimci, makine mühendisi, trafik mühendisi kamu sektörü veya özel sektörden veya STK’dan teşkil edecek profesyonel bir ekiple haftanın 7 günü randevu sistemi ile ihtiyaca göre bir veya birkaç ekip tarafından dönüşümlü yapılmalı. Başarısız olanlara iki hak daha verilmesi ve bunlara en fazla bir ay içerisinde randevu verilerek daha çok imtihanlara odaklanmaları sağlanmalı.

Son olarak sınav araçları mutlaka çift taraflı kameralı olmalı, sürücü hataları daha sonra gerektiğinde adaya gösterilmeli.

Kaynak: Diyarbakır Söz