Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde il siber birimleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla düzenlenen "Siberay Eğitim Programı" başladı.
Muhterem İnce, 2 gün sürecek eğitim programının açılışı nedeniyle düzenlenen törende, Siberay'ı seferberlik hali olarak gördüklerini söyledi.
Tüm dünyada 1993'te internet kullanan insan sayısının tüm dünya nüfusunun yaklaşık 10 binde birine denk geldiğini belirten İnce, bu rakamın 7 yıl içinde dünya nüfusunun yüzde 5'i, 15 yıl sonra yüzde 41'i ve bundan da 5 yıl sonra yüzde 59'una ulaştığına dikkati çekti.
Türkiye'de ise 2004'te nüfusun yüzde 18,8'inin, 2010'da yüzde 41,6'sının 2019'da ise yüzde 75,3'ünün internet kullandığını kaydeden İnce, ülkenin dijital hayata dünya ortalamasının üzerinde bir ivmeyle intikal ettiğini anlattı.
İnternetin, dünyadaki yeni bir güç olduğunu vurgulayan İnce, Türkiye'nin bu dijital çağa uygun kapasite ve altyapı ürettiğini, dünya ortalaması üzerinde buna temas sağladığını ifade etti.
Sanal dünyanın terör örgütlerinden dolandırıcılıklara, organize suç şebekelerinden istihbarat örgütlerine kadar pek çok farklı zihniyetin elinde bir güvenlik riski oluşturduğuna da dikkati çeken İnce, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde internet kullanıcılarının siber alanda tehditle karşılaşma oranının yüzde 25 olduğunu bildirdi.
- "Türkiye siber güvenlikte dünyada büyükler ligindedir"
AB ülkelerindeki her 4 kullanıcıdan birinin siber güvenlik sorunlarıyla karşılaştığını belirten İnce, şöyle devam etti:
"Bugün Türkiye siber güvenlikte dünyada büyükler ligindedir. Bu sadece bizim tespitimiz değildir. Birleşmiş Milletler Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından yayınlanan ve ülkelerin siber güvenlik alanındaki gelişmişlik düzeylerini gösteren Küresel Siber Güvenlik Endeksi listesinde ülkemiz 2018'de 193 ülke arasında 20'nci sıradadır. 2017 yılında bu listede 43'üncü sıradaydık. Bunlar tesadüfi veya gelişigüzel rakamlar değildir. Altında planlı bir strateji, doğru yatırımlar ve köklü devlet geleneğimizin verdiği sağlıklı refleksler yatmaktadır."
- "Özgürlüklerin arkasına sığınan dijital cellatların eline bırakamazdık"
İnce, 2004'ten itibaren yaptıkları mevzuat düzenlemeleri hakkında da bilgi vererek, bu alanı kontrol altına almaktan ziyade özgürlüklerin sağlıklı kullanılabilmesini, kişi haklarının korunabilmesini ve bunun için sağlıklı ve güvenli bir zemin oluşturabilmesini hedeflediklerini vurguladı. İnce, "Daha net bir ifadeyle ne banka hesaplarımızı ne çoluk çocuğumuzu ne haysiyetimizi, onurumuzu, özgürlüklerin arkasına sığınan dijital cellatların eline bırakamazdık." dedi.
Vatandaşların siber ortamda da güvenlik talebinin bir hak olduğunu dile getiren İnce, bu amaçla Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının kurulduğunu anlattı.
Özellikle 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'nün en çok tahrip ettiği alanlardan biri olan siber güvenlik kurumlarında çok ciddi bir çalışmayla önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini ifade eden İnce, şu bilgileri paylaştı:
"Adli bilişim faaliyetleri çerçevesinde Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımızda 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası yürütülen soruşturmalarda elde edilen dijital materyal sayısı 2 milyon 384 bin 548 olup, bunların yüzde 95,1'i incelenmiştir. Sadece 2020'de incelenen dijital materyal sayısı 261 bin 193'tür. Yılbaşından bugüne kadar toplam 242 operasyon düzenlenmiştir, bunların 104'ü çocuk istismarı, 53'ü yasa dışı bahis, 68'i ödeme sistemlerine, 17'si de bilişim sistemlerine saldırı suçları ile ilgilidir.
Bu operasyonlarımızda 1544 kişi yakalanmış, bunlardan 466'sı tutuklanmış, 539'una da adli kontrol uygulanmıştır. Yasa dışı bahisle mücadele kapsamında bu yıl el konulan para miktarı 6,2 milyon, el konulan malların değeriyse 5,5 milyon liradır. Geçen yıl el konulan mal varlığı değeri ise 237,1 milyon liraydı."
- "Bireysel kullanımda tehdit ve zarar yüksek"
Türkiye'nin siber güvenlik liginde üst sıralarda olmasına rağmen bireysel kullanım ve özel sektör noktasında tehdit ve zararın yüksek olduğunu ifade eden İnce, "Türkiye zararlı yazılım mağduriyeti ve bulaşmasında yaklaşık yüzde 41'lik oranla dünyada 3. durumdadır. Dolayısıyla bu sahada bir şeyler yapmak ve bunu sadece daha fazla bilgisayar ve sunucu alarak değil toplumsal bilinçlendirmeyi artırarak yapmak durumundayız." diye konuştu.
Siberay Eğitim Programı'nın bu noktadan hareket edilerek oluşturulduğunu anlatan İnce, "Siberay Programı ulusal ve uluslararası platformlarda siber farkındalığı ve teknoloji bağımlılığı konularında bilimsel ve sistematik temellere dayanan etkin çalışmalar yaparak bilişim sistemlerinin daha güvenli ve bilinçli bir şekilde kullanılmasını sağlamayı hedefleyen faaliyetler bütünüdür." dedi.
Programın temel amacının ülkedeki her yaş grubundaki vatandaşların internet ve teknoloji bağımlılığı gibi topluma ve kişiye zarar veren alışkanlıklarıyla mücadele etmek olduğu dile getiren İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Amaç, toplumun her bir ferdinin interneti ve teknolojiyi güvenli, faydalı ve etkili şekilde kullanmalarını sağlamaya yönelik içerikler ve ürünler geliştirmek ve bu sayede internetin sosyal yapıyı bozucu insanlara zarar veren bir silah olarak kullanılmasının önüne geçebilmektir. En özet ifadeyle tıpkı trafikte doğru sürücü alışkanlıkları gibi doğru internet kullanıcı alışkanlıkları oluşturabilmektir. Tehlikeleri bilen, sezen, bu tehlikelere göre doğu önlemler alabilen bireyler yetiştirmek topluma bu yönde bilgi ve eğitim verebilmektir.
Programın hedefleri arasında ayrıca toplumda farkındalık oluşturmak, güvenli internet kullanımını sağlamak, etnoloji bağımlılığının zararlarını önlemek ve Siberay mobil ve web uygulamaları ile hedef kitleye daha hızlı ulaşabilmek bu hedefler arasında bulunmaktadır. Bu sayede hem insanımızı hem de toplumsal yapımızı korumaktır. Bu amaçla proje boyunca çeşitli eğitimler, seminerler, afiş ve broşür çalışmaları, yarışmalar, kampanya materyalleri üretilecek ve kamuoyuyla paylaşılacaktır."
Kaynak: Diyarbakır Söz