Yaklaşan Kurban Bayramı münasebetiyle hayvan pazarlarında hareketlilik oluştu. Son zamanlarda salgın sürecinin etkisiyle artan maliyetlerle beraber hayvan borsasındaki fiyat yükselişi, arz ve talep durumunu olumsuz etkiledi.
Geçtiğimiz yıllara nispeten bu sene gerek küçükbaş ve gerekse büyükbaş kurbanlık hayvan alıcılarının ciddi oranda düşüş gösterdiğini dile getiren besiciler, artan maliyetlere endeksli olarak kurbanlık fiyatlarını yükseltmemelerine rağmen alıcı bulamadıklarından şikayetçi.
Bu sene hayvancılığın iyi olmadığını dile getiren Mehmet Kerpiç, "Diyarbakır hayvan pazarı bomboş, kimse alışveriş yapmıyor. Yem fiyatlarındaki artıştan dolayı halk neyi alıyorsa zarar ediyor. Hayvan fiyatları geçen seneyle aynı fakat yem fiyatları 2 katına çıkmış durumda. Kurban Bayramı geliyor ama pahalılıktan dolayı kimse hayvan alamıyor." dedi.
"SABAHTAN BERİ BURADAYIZ FAKAT SATIŞ YAPAMIYORUZ"
Yükselen yem fiyatlarının yanı sıra hayvan alımındaki düşüklüğün yapılan ithalattan kaynaklandığını belirten Abdülaziz Günen, "Küçükbaş hayvanlar bin liradan başlayıp 2 bin liraya kadar var. Büyükbaş hayvansa 4 bin liradan başlayıp 15 bin liraya kadar çıkıyor. Hayvan pazarı top sahasına dönüşmüş, alışveriş yapan yok. Sabah saat 04.00'ten beri buradayız fakat satış yapamıyoruz." ifadelerini kullandı.
Hayvan alım-satımında oluşan fiyat farkına örnek veren Reşat Akbaçı, "Yaklaşık 5 ay önce 13 bin TL'ye aldığım hayvanın maliyeti 16 bin TL'dir ve şimdi 14 bin TL'ye satamıyorum. Artan yem fiyatlarından dolayı kimse hayvan almıyor. Samanın kilosu bir, yemin torbası 80 TL olmuş. Bu durum da ben nasıl iş yapayım? hayvancılığın bir faydası kalmamış, böyle giderse inşaat işine gitmek zorunda kalacağız." şeklinde konuştu.
Kurban Bayramının yaklaşmasına rağmen halkın hayvan alacak parası olmadığına dikkati çeken Akbaçı, "Geçen sene yine iyiydi fakat bu sene kuraklıktan ve pahalılıktan dolayı durum iyi değil. Devletten isteğimiz yem fiyatlarında halka yardımcı olsun. Tavuğun kilosu 18, kırmızı et 43 TL'dir. Neredeyse tavukla kırmızı et aynı fiyata gelecek." diye belirtti.
"BÖYLE DEVAM EDERSE HAYVANCILIK BİTER"
Artan maliyetlere rağmen hayvan fiyatlarının geçen yıl ile aynı olduğuna vurgu yapan Necmeddin Erdoğan, "Yem geçen yıla göre iki kat olmuş. Geçen yıl yem ve arpanın kilosu bir TL 200 kuruştu bu yıl ise 3 TL'ye gitti. Kuraklık bahanesiyle her şeyin fiyatını 2-3 katına çıkarmışlar. Yağın tenekesi geçen yıl 90 TL iken bu sene 260 TL'ye alıyoruz. Bunun kuraklıkla ne alakası var. Fiyatları kendileri yükseltiyorlar." dedi.
Yetkililerden beklentilerinin olduğunu dile getiren Erdoğan, "Hayvanlarda fiyat artışı olmamış. Küçükbaş hayvanlar geçen yıl bin 400 ile bin 500 arasıydı, halen de aynıdır. Yetkililerden yemi ucuzlatmasını, hayvancılık yapanlara destek olmalarını istiyoruz. Böyle devam ederse hayvancılık biter." ifadelerini kullandı.
"ARTAN MALİYETLER BUĞDAY VE ARPADAN SONRA HAYVAN FİYATLARINA YANSIYOR"
Hayvan fiyatlarının geçen yıla oranla biraz daha fazla olduğunu söyleyen kurbanlık alıcılarından İbrahim Özen, "Adak için hayvan aldım. Pandemi süreci insanları zor durumda bıraktı. Bu yıl hem pahalılık hem insanların maddi imkân eksikliğinden dolayı kurban alacaklar zorlanacak. Aylık 2 bin 500 TL asgari ücretle çalışan biri hayvan almak istese çoluk çocuğuna ne yedirecek; kira, çocukların okul ihtiyacı, gidiş gelişlerini nasıl karşılayacak? Halkımız fakir, işsizlik sorunu zaten had safhada." dedi.
Diyarbakır hayvan pazarında 16 yıldır çalışan Aziz Erdoğan ise "Bu sene yemden dolayı fiyatlar çok kötü. Geçen sene bin 400 ile bin 600 TL'ye aldığımız yem bu yıl 2 bin 600 TL'ye kapıda satılıyor. Yem, torba ve nakliyesiyle beraber 3 bin TL'ye mal oluyor. Saman masrafıyla bu rakam 2' ye katlanıyor. Hayvan beslemek şu an bizim için eziyet duruma gelmiş. Bunun en büyük sebebi mazottur. 2 TL'ye satılan mazotu devlet 7 TL yaptı. Bu da doğal olarak buğday ve arpadan sonra hayvan fiyatlarına yansıyor." şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Geçen sene Diyarbakır merkezden hayvan pazarına kadar nakliye ücreti 70 TL iken bu yıl 150 TL. Devlet, yat ve pırlantadan yüzde 1 vergi alırken mazottan yüzde 200 alıyor. Bu haksızlıktır. Her yıl 200 tane hayvan getirirken bu sene 30-40 tane getirmeyi düşünüyorum. Çünkü iş yok, halk çalışamıyor, kurban kesecek para bulamıyor. Geçen sene 294 tane sattım, bu yıl 50 tane satabileceğime inanmıyorum." diye belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz