Örgüte katılan sayısı 50 değil

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de eskiden bir yılda terör örgütüne 5 bin 558 kişinin katıldığını belirterek, "Geçen yıl rakam 50'ydi. Dağlarda 100'ün altında terörist kaldı. Bugün Doğu ve Güneydoğu'nun tamamında çocuklarımız, Allah'a şükür, okullara gidiyorlar." dedi.

Örgüte katılan sayısı 50 değil

Esenyurt'ta bir düğün salonunda düzenlenen Karadeniz Hemşehri Buluşması'na katılan Soylu, bir gün önce Adnan Menderes'in memleketi Aydın'da bazı eserlerin açılışlarını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını katılımcılara iletti.

Aydın'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a büyük teveccüh gösterildiğini hatırlatan Soylu, Ayasofya'ya müze bileti ile girilen, terörün üstesinden gelinemeyeceğine dair bütün millette bir kanaat oluştuğu, emeklilerin maaşlarını alabilmek için Ziraat Bankası önünde kuyrukta oturduğu, evladı subay ve astsubay olan bir başörtülü annenin orduevinde düğününe gidemediği, 28 Şubat döneminde Kur'an-ı Kerim'in gizlice öğrenilmeye çalışıldığı, her 10 yılda bir darbelerin yapıldığı, gecelik yüzde 8 binlik faizlerle milletin kazandığının bir gecede neredeyse ortadan kaldırıldığı, sadece zenginlerin uçağa binebildiği bir Türkiye'de büyüdüklerini söyledi.

Soylu, Keban Barajı yapılırken "Siz bu barajı yapamazsınız, yaptırmayız" diyenlerle, Birinci Boğaz Köprüsü'ne itiraz eden geri zihniyetle, Türkiye'ye kim hizmet etmişse, kim mücadele etmişse, kim bu ülkenin değişmesini istemişse onlara yapılan iftiraları duyarak büyüdüklerini anlattı.

Başbakan Adnan Menderes'in idam fotoğrafı sürekli gazetelerin baş sayfasına konularak Türkiye'ye hizmet edenlerin "Sonun bunun gibi olur" diye tehdit edildiğini aktaran Soylu, şöyle devam etti:

"Hep üzerimizde bir sopa oldu. Bu ülkede insanlar kendilerini ifade etmekten ürktüler ve korktular. Değerlerini, inancını, kimliğini, dirliğini, beraberliğini, 'Ben dindarım' demekten ürktükleri ve korktukları bir Türkiye ikliminde bizi büyüttüler. 'Yapamazsınız, edemezsiniz, gerçekleştiremezsiniz, siz beceriksizsiniz' diye üzerimizdeki bütün özgüveni neredeyse aldıkları bir iklimde hep beraber bizi büyüttüler. Yapmadıkları kalmadı. Bir taraftan, 'Kadınlar ve erkekler eşit olsun' dediler. Diğer taraftan kadınların büyük bir bölümünü, başörtülü olanların, üniversitelerde okumalarını engelleyebilmek için yapmadıkları cambazlık, ihanet kalmadı. Her bir tarafımızı eksik bıraktılar. Yetmedi, kim kalkınmaya çalışmışsa ona iftira attılar. Demirel'in hanımına iftira attılar. Rahmetli Özal'a yapmadıkları kalmadı. Oysa ne kadar hoşumuza gitmişti, bu ülkede ilk kez cuma namazı kılan, ilk kez alnı secdeye giden bir cumhurbaşkanı oldu diye. Ama hiçbirine tahammül edemediler."

 "BUGÜN OYUN BOZULDU. BUGÜN DEV UYANDI"

Geçmişte Türkiye'nin, bulunduğu coğrafyada ve bütün dünyada çaresiz bırakılmaya çalışıldığını, Avrupa ülkelerine özenerek baktıklarını vurgulayan Soylu, "Dün hangisini yapmışlarsa bugün hep beraber aynısını yapmaya devam ediyorlar. Ama bugün oyun bozuldu. Bugün dev uyandı. Bugün 600 yıl düvel-i muazzamanın bize bıraktığı bu büyük emanete sahip çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Kapatılan petrol kuyularını açtıklarını, Gabar'da terörü bitirdiklerini belirten Soylu, terörden kurtulan Şırnak'ın artık petrol şehri olduğuna dikkati çekti.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının Gabar'da yeni bulduğu petrole ilişkin konuşan Soylu, "Daha yeni başladılar. Şimdi başka bir alana daha girdiler. Orayı da deliyorlar. Oradan da büyük ihtimalle, Allah'ın izniyle, çok güzel müjdeli bir haber alınacak. Bu çıkanın en az 10 katı, 15 katı kadar bir rezerv olduğunu tahmin ediyorlar. Aynı Arabistan'ın bazı yerlerinde olduğu gibi gravitesi yüksek." bilgisini paylaştı.

Bingöl'ün Genç ilçesinde 320 milyon ton demir cevheri çıktığını, o bölgeye de Ereğli Demir Çelik gibi fabrika kurulduğunu, başlangıçta 600 milyon dolarlık yatırım yapıldığını anımsatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tayyip Erdoğan, insanların etnik kökenlere ayrıldığı, herkesin ötekileştirildiği bir Türkiye'de herkesi kucaklayan, herkesin kendisini ifade edebildiği bir tavrı sadece ortaya koymadı. Tayyip Erdoğan, bizim büyüdüğümüz Türkiye'de hayal edemeyeceğimiz büyük devrimler ortaya koydu. Eğer Menderes, Demirel, Özal, Erbakan, Türkeş gibi kıskıvrak yakalayabilselerdi, bu adımların hiçbirini ona attıramazlardı."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu millete yeniden dirilişin ne olduğunu gösterdiğini anlatan Soylu, "Eğer bugün Amerika'ya, Amerikan Büyükelçisi'ne, Avrupa ve Avrupa'nın büyükelçilerine, yaptıklarını yüzlerine karşı söyleyebiliyorsak, bizim gibi vatan evlatlarının özgüveninin kendinde buluşmasını sağlaması ve Türkiye'nin yeniden ayağa kalkması konusunda en büyük adımını attı. Bu yol açılmıştır ve bu yol açılmaya devam etmektedir." diye konuştu.

 "PANDEMİDE ÇÖKTÜLER, ENERJİDE ÇÖKTÜLER, GIDADA, İNSANLIKTA, GÖÇTE ÇÖKTÜLER"

Bakan Soylu, salgın sürecinde Amerika ve Avrupa'nın yaşlılarını ölüme terk ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sadece beş yıldızlı hastane yaptırmadığını, dünyanın bir ülkenin nasıl yönetilebileceğini gösterdiğini ifade etti.

Yıllarca Amerika ve Avrupa'nın dünyanın 10, 20 ve 100 yılını planladığı yönünde söylemler duyduklarını hatırlatan Soylu, şu düşünceleri dile getirdi:

"Madem o kadar çok biliyordunuz, madem 10 yılınızı, 20 yılınızı, 50 yılınızı planlıyordunuz; bu kışın soğuğunu planlayabilseydiniz bari. Bu kışın soğuğunu planlayabildiler mi? Enerji nereden gelecek? Pandemide çöktüler, enerjide çöktüler, gıdada, insanlıkta, göçte çöktüler. Hepsinde çöktüler. Hepimizi kandırdılar. 'İngiltere demokrasinin beşiğidir' dediler. Bu nasıl demokrasinin beşiği ki 3 ayda talimatla 3 başbakan değişiyor. Gözümüzü boyadılar. Hepimizi kandırdılar. Hepimizi istedikleri gibi yönetmek için bir hizaya sokmaya çalıştılar. Yıllarca bu yalanları hep ortaya koymaya çalıştılar. Bu yalanları ve dolanları yıkan hem de bir fiskeyle yıkan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu milleti yeniden o dirilişe, yeniden o büyük uyanışa, yeniden o büyük anlayışa sevk eden Recep Tayyip Erdoğan'dır."

Soylu, Avrupa, mülteci göçünü engellemek için Türkiye-Yunanistan, Türkiye-İran, Türkiye-Suriye sınırlarına duvarlar yapılması dışında bir şey düşünmezken, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde İdlib'den Cerablus, Azez, Resulayn ve El Bab'a kadar bölge insanının rahat bir şekilde yaşayabilmelerini temin edebilmek için elinden gelen her şeyi ortaya koyduğunu bildirdi.

Türkiye'nin İdlib'de 100 bin ev yaptığına işaret eden Soylu, "Yüz bin briket ev yapılmamış olsaydı o insanlar nereye geleceklerdi? Karda, yağmurda, çamurda, yoksullukta, elbette ki Türkiye'ye geleceklerdi. Eğer Azez, Cerablus, El Bab, Resulayn, Tel Abyad terör örgütlerinden bir şekilde arındırılmamış olsaydı, temizlenmemiş olsaydı, o insanlar sınırlarımıza dayanacaktı. Amerika, Avrupa bunu hesap etmedi. Kendisi gibi bizi sömürgeci zannetti." değerlendirmesinde bulundu.

Şimdi de LGBT denilen, bütün toplumu cinsiyetsizleştirmeye çalışan bir anlayışın, üzerlerine konulmaya çalışıldığına dikkati çeken Soylu, "Yapmadıkları oyun, yapmadıkları tezgah kalmadı. Kim cinsiyetsizleşmek istiyorsa cinsiyetsizleşsin. Kılıçdaroğlu kendi tebaasını, kendi arkadaşlarını cinsiyetsizleştirmek istiyorsa cinsiyetsizleştirsin." sözlerini sarf etti.

 "ESKİDEN ŞIRNAK'A OTOBÜS GİTMEZDİ. ŞİMDİ PROFESÖR, DOÇENT GİDİYOR"

Ana muhalefet partisi genel başkanının, kendisini devletin polisi ve jandarmasıyla birlikte cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapmakla suçladığını vurgulayan Soylu, terörü bitiren devlet kurumlarına intikam almak için iftira atıldığını söyledi.

Soylu, "Bizden neyin intikamını alıyorlar biliyor musunuz? Bu ülkede bir yılda terör örgütüne 5 bin 558 kişi katıldı. Geçen yıl rakam 50'ydi. Dağlarda 100'ün altında terörist kaldı. Bugün Doğu ve Güneydoğu'nun tamamında çocuklarımız, Allah'a şükür, okullara gidiyorlar. Hiç kimse korkmuyor. Ticaret gelişti. Eskiden Şırnak'a otobüs gitmezdi. Şimdi profesör, doçent gidiyor." ifadesini kullandı.

"Terörü nasıl temizlediysek, uyuşturucunun kökünü kazımayan da namerttir" diyen Soylu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın "Türklüğü anayasadan kaldıracakları ve İHA'lara, SİHA'lara dokunacakları" yönündeki açıklamalarına ilişkin şunları kaydetti:

"Türkiye, 14 Mayıs 2023'te yeni bir adım atacak. 14 Mayıs'taki adım, Türkiye Yüzyılı'nın adımıdır. 14 Mayıs'taki adım, altyapısını tamamladığımız Türkiye'nin bütün dünyaya, etrafımızdaki coğrafyaya, masumlara, mazlumlara ve mağdurlara elini uzatma adımıdır. Bu 20 yılı kimse hayal edemiyordu, Türkiye Yüzyılı'nı da kimse hayal edemeyecek. Gençlerimiz, çocuklarımız, bütün dünyanın parmakla gösterdiği bir Türkiye'de hayatlarına devam edecekler. Bunu her taraftan sağlayacağız, hep beraber gerçekleştireceğiz."

İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı ve önerilerini dinledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz